Küresel altın piyasası, 2025’in ikinci çeyreğinde tarihi bir performans sergileyerek yatırımcıların odağını bir kez daha üzerine çekti. Dünya Altın Konseyi (WGC) tarafından yayımlanan Altın Talep Eğilimleri raporuna göre, yılın ikinci çeyreğinde toplam altın talebi yıllık bazda %3 artış göstererek 1249 tona ulaştı. Değer bazında ise talep, %45’lik rekor bir artışla 132 milyar dolara çıktı. Bu, altın piyasasında bugüne kadar kaydedilen en güçlü ikinci çeyreklerden biri olarak kayıtlara geçti.

Bu performansın arkasında, yatırımcıların artan güvenli liman ihtiyacı ve fiyatların güçlü ivmesi bulunuyor. Küresel ekonominin kırılgan yapısı, ABD’nin öngörülemez politika adımları ve jeopolitik cephede sıklaşan gerilimler, altını hem bireysel hem de kurumsal yatırımcılar için cazip hale getirdi. Özellikle ticaret savaşları, bölgesel çatışmalar ve küresel borç endişeleri, yatırımcıların portföylerini koruma arayışında altına yönelmesine neden oldu.

Yatırım Talebinde Olağanüstü Sıçrama

İkinci çeyreğin öne çıkan başlığı, yatırım talebindeki dikkat çekici artış oldu. Altın yatırımları yıllık bazda %78 artış gösterdi ve bu artışın başını altın borsa yatırım fonları (ETF’ler) çekti. ETF’ler, küresel altın talebinin ana motoru olarak öne çıkarken, külçe ve sikke yatırımları da %11 artışla güçlü seyrini sürdürdü.

Yatırımcılar açısından altın, 2025’in ilk yarısında yalnızca bir değer koruma aracı değil, aynı zamanda yüksek getiri potansiyeli sunan bir varlık oldu. Yılın ilk altı ayında altın fiyatları dolar bazında %26 artış göstererek hisse senetleri ve tahviller dahil birçok varlık sınıfını geride bıraktı. Bu güçlü performans, portföylerde altına ayrılan payın artmasına yol açtı.

Merkez Bankalarının Alımları Sürse de Hız Kesti

Küresel merkez bankaları, altın rezervlerini artırmaya ikinci çeyrekte de devam etti ancak alımlar daha yavaş bir tempoda gerçekleşti. Toplamda 166 ton altın rezervlere eklendi. WGC’nin yıllık merkez bankası anketi, önümüzdeki 12 ayda rezerv yöneticilerinin %95’inin altın varlıklarını artırmayı planladığını gösteriyor. Bu veri, altının uzun vadeli rezerv yönetiminde stratejik öneminin değişmediğine işaret ediyor.

Merkez bankaları, küresel finansal sistemde artan riskler ve rezerv çeşitlendirme stratejileri kapsamında altın alımlarını sürdürürken, yüksek fiyatlara rağmen güvenli liman cazibesinden ödün vermiyor. Özellikle gelişmekte olan ekonomiler, doların küresel ağırlığına karşı altın rezervlerini artırarak risklerini dengelemeyi hedefliyor.

Mücevher Talebinde Gerileme Sürüyor

Küresel altın talebinin en zayıf ayağı ise mücevher segmenti oldu. Toplam mücevher talebi %14 düşerek pandemi döneminde görülen seviyelere geriledi. Çin’de mücevher talebi %20, Hindistan’da %17 oranında azaldı. Yüksek fiyatlar ve tüketici harcamalarındaki yavaşlama, mücevher talebini baskıladı.

Buna karşın, değer bazında mücevher pazarı 36 milyar dolara ulaştı. Bu durum, talep miktarı azalsa da altın fiyatlarındaki yükselişin sektörde hâlâ ciddi bir ekonomik büyüklük yarattığını gösteriyor.

Altının 2025 İkinci Yarısına Yönelik Beklentiler

WGC Kıdemli Piyasa Analisti Louise Street, altının yılın ilk yarısındaki %26’lık fiyat artışının küresel yatırımcıları etkilediğini ve altını stratejik bir varlık olarak öne çıkardığını vurguluyor. Street’e göre, makroekonomik ortam hâlâ belirsiz ve bu durum altının fiyatlarında destekleyici bir zemin oluşturuyor.

Uzmanlar, ikinci yarıda altının daha dar bir bantta işlem görme ihtimalini değerlendiriyor ancak küresel ekonomik veya jeopolitik şokların, altının güvenli liman talebini hızla artırabileceğine dikkat çekiyor. Özellikle ABD’deki faiz beklentileri, Çin’in ekonomik görünümü ve Orta Doğu’daki gerilimler, altın fiyatlarının yönü üzerinde kritik rol oynayacak.

Yatırımcılar İçin Stratejik Önemi

Altının bu güçlü performansı, yatırımcıların riskten korunma ve portföy çeşitlendirme stratejileri açısından kritik öneme sahip. ETF’lerin yanı sıra, fiziki altın ve merkez bankası alımlarıyla desteklenen bu yükseliş trendi, altının orta vadede cazip kalmaya devam edeceğine işaret ediyor. Analistler, altın fiyatlarındaki güçlü seyrin sürmesi için jeopolitik belirsizliklerin ve ekonomik dalgalanmaların devam etmesinin yeterli olacağını belirtiyor.