


Çin gümrük verilerine göre, Rusya'nın Çin'e altın satışları Kasım ayında 961 milyon dolar tutarına ulaştı. Ekim ayında ise bu rakam 930 milyon dolar seviyesindeydi. Son iki ay içinde gerçekleşen bu sevkiyatlar, ikili ticaret hacminin önemli bir kısmını oluşturuyor ve iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin derinleştiğini gösteriyor.
Ancak analistler, resmi rakamların yalnızca buzdağının görünen kısmı olduğunu ifade ediyor. Yapılan analizler, Çin'in dolar rezervlerine bağımlılığını azaltmak amacıyla gerçekleştirdiği gerçek alımların, resmi verilerin yaklaşık on katı olduğunu ileri sürüyor. Özellikle Fransız bankası Societe Generale, Çin Merkez Bankası'nın (PBOC) verilerinden daha yüksek alımlar olduğunu tahmin ediyor, bu durumda gizli bir altın talebinin olduğunu gösteriyor.
Ekonomik belirsizliklerin arttığı günümüzde, BullionVault Araştırma Direktörü Adrian Ash, altının “kriz dönemlerinin vazgeçilmez aracı” olduğuna işaret ediyor. Örneğin, Rusya'nın İran'dan aldığı kamikaze dronlarının ödemesinin altın külçeleriyle yapılması, bu durumu somutlaştırıyor ve altına olan talebin artışındaki önemli bir faktörü ortaya koyuyor.
Hindistan ve Polonya'nın rezervlerini artırması, küresel çapta yükselen bir “korku ve güvensizlik” ortamının da habercisi. Bu ülkelerin alımları, dünya genelinde finansal istikrar arayışının ve stratejik önlemlerin alındığını gözler önüne seriyor. Ekonomik ve politik faktörler, uluslararası alanda altın ticaretinin geleceği üzerinde etkili olmaya devam edecek.
.png)
Sizlere kesintisiz haber ve analizi en hızlı şekilde ulaştırmak için. Yakında tüm platformlarda...