


Son dönemde Amerikan hisse senetlerinin aşırı değerlendiği piyasa analistleri tarafından yaygın olarak kabul ediliyor. Örneğin, S&P 500 Endeksi’nin ileriye dönük fiyat/kazanç (F/K) oranı, 22,9 seviyesine ulaşarak son 10 yılın ortalaması olan 18,6’nın çok üzerinde bir değer sergiliyor.
Bu bilgi yatırımcıları farklı yönlere sevk edebilir. Bazı yatırımcılar, fiyatlarda olası bir düzeltme beklentisiyle hisse senedi pozisyonlarını azaltmayı düşünebilirken; bazıları tüm varlıklarını satmayı veya açığa satışı değerlendirmeyi amaçlayabilir. Ancak önemli bir nokta var ki, fiyatların nereye gideceğini tahmin etmek için F/K oranları tek başına yeterli bir gösterge değildir.
İşin aslı, ilerideki F/K oranları, önümüzdeki 12 ayda fiyatların nasıl hareket edeceği konusunda neredeyse hiçbir bilgi sunmuyor. Uzun vadeli getiriler hakkında bazı işaretler verebilir, fakat bu sinyaller her zaman doğru çıkmayabilir.
Örneğin, 2020 yılında, pandemi sonrasında hisse senetleri büyük bir toparlanma gösterirken, F/K oranı 23,6 seviyesine kadar yükselmişti. O zamanlar S&P 500 yaklaşık 3.500 seviyesinde işlem görüyordu ve bugün bu endeks yaklaşık 6.900 seviyelerine yakın. Yani, son beş yılda S&P 500 neredeyse iki katına çıktı. Bu büyümenin arkasında ise şirket kârlarının aynı dönemde iki katına çıkması yatıyor.
Buna rağmen, piyasalar 2022’de bir ayı piyasası yaşadı ve bu yılın başlarında %19'luk bir düşüş gördü. Zamanlamasını doğru yapabilenler, tebrik edilmeyi hak ediyor. Ancak yatırımcıların çoğu için en iyi strateji, mevcut pozisyonları korumak veya düzenli alım yaparak dolar maliyet ortalaması stratejisini benimsemek olabilir.
Analistlerin tahminleri, şirket kârlarının 2027’ye kadar çift haneli oranlarda büyümesini içeriyor. Ancak, yüksek değerlemeler nedeniyle borsalarda sert düşüş riski her daim dile getiriliyor. Satışların gerçekleşmesi durumunda, bu dalgalardan kârlı çıkmak da zorlu bir süreç olacaktır.
.png)
Sizlere kesintisiz haber ve analizi en hızlı şekilde ulaştırmak için. Yakında tüm platformlarda...