Yapay Zekâ: Küresel Ekonominin Geleceğinde Belirleyici Güç Mü?

Yapay Zekânın Ekonomiye Etkisi

Küresel ekonomideki birçok sorunun çözümü için yapay zekâna güven artmakta. Ancak bu güven, sadece borsa yükselişleri ile sınırlı kalmıyor. Ruchir Sharma, yapay zekânın birçok ekonomik zorluğa çözüm sunma potansiyeli taşıdığına inandığını belirtiyor. Özellikle, ABD’deki eşsiz göçmenlik ve ekonomik daralma döngüsünün bu geliştirmeleri daha da kritik hale getirdiği ifade ediliyor.

Göçmenlik ve Ekonomik Daralma

2023 yılı içerisinde ABD, 3 milyondan fazla göçmen kazanırken, bu sayının 400 bine düşmesi bekleniyor. Bu durum, iş gücünde önemli bir daralmaya yol açarak ABD’nin ekonomik büyüme potansiyelini %20 oranında azaltabilir. Sharma, “Yapay zekâ insan emeğini daha az gerekli hale getirecek” diyerek bu tartışmanın önemine dikkat çekiyor.

Borç ve Verimlilik

ABD’nin kamu borcu ile GSYH oranı zaten %100’e ulaşmış durumda ve bu oranın zamanla artması bekleniyor. Ancak Sharma, yapay zekâ sayesinde gerçekleşebilecek verimlilik artışlarının borcun yönetilmesine katkı sağlayabileceğini savunuyor. Bunun yanında, Japonya, Fransa ve İngiltere gibi ülkelerde de tahvil getirilerinin yükselmeye başladığı gözlemleniyor.

Enflasyon ve İş Gücü Sorunları

Yapay zekâ, şirketlerin ücretleri artırmasına rağmen fiyatları sabit tutmalarına olanak tanıyabilir. Böylece, tarifelerden kaynaklanan baskılara bağlı enflasyon risklerinin azalması sağlanabilir. ABD Kongre Bütçe Ofisi’nin tahminlerine göre, verimlilik artışları, kamu borcunun %113 oranında kalmasına yardımcı olabilme potansiyeline sahip.

Piyasa Yansımaları

Yatırımcılar, ABD’nin yapay zekâ ile ilgili güçlü anlatısının, ülkenin ekonomik performansını artıracağı yönündeki beklentilerini güçlendiriyor. Örneğin, yabancı yatırımcılar yalnızca ikinci çeyrekte ABD hisselerine 290 milyar dolar yönlendirdi. Aynı zamanda, yapay zekâ dışındaki Avrupa piyasalarının daha iyi performans gösterdiği gözlemleniyor.

Gelecek Tahminleri ve Balon Tehditi

Analistler, yapay zeka hisselerinde yükselişin devam etmesini bekliyor, ancak bazıları da bu durumun bir borsa balonu yaratabileceğinden endişe ediyor. Julian Emanuel gibi analistler, S&P 500 endeksinin 2026 sonunda 9.000 puana ulaşma olasılığının arttığını belirtiyor.