Türkiye-İngiltere STA'da İkinci Aşama: 2026'ya Odaklanıldı

Türkiye-İngiltere Ticaretinde Yeni Dönem: STA'nın İkinci Aşaması 2026'da

Türkiye ile Birleşik Krallık arasındaki ekonomik ilişkilerde kritik bir dönemeç yaşanıyor. İngiliz Ticaret Odası Başkanı Chris Gaunt O.B.E., Bloomberg HT'ye verdiği özel röportajda, iki ülke arasındaki 28 milyar poundluk ikili ticaret hacmine dikkat çekerek, serbest ticaret anlaşmasının (STA) ikinci aşamasının 2026 yılında hayata geçmesiyle bu hacmin daha da artırılacağını belirtti.

Mevcut Ticaret Dengesi ve Hizmet İhracatı Hedefleri

Gaunt'un açıklamalarına göre, Birleşik Krallık, Türkiye'nin 16. en büyük ticaret ortağı konumunda. Özellikle hizmetler tarafında büyük bir potansiyel görüldüğünü vurgulayan Gaunt, İngiltere'den Türkiye'ye olan hizmet ihracatının mevcut yüzde 34 seviyesini yukarı çekmeyi hedeflediklerini ifade etti. Bu, iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin çeşitlendirilmesi ve derinleştirilmesi adına atılacak önemli adımlardan biri olarak öne çıkıyor.

STA'nın İkinci Aşaması: Kapsam ve Takvim

Mevcut Serbest Ticaret Anlaşması'nın bir güncellemesi niteliğinde olacak yeni anlaşmanın ilk aşaması tamamlanmış durumda. Gaunt, ikinci aşamanın müzakerelerinin aktif olarak devam ettiğini ve 2026 yılı sonunda anlaşmanın nihai halini görmeyi umduklarını belirtti. Bu yeni aşama, özellikle hizmetler, teknoloji, yapay zeka ve mühendislik gibi stratejik alanlarda işbirliğini artırmayı amaçlıyor. İngiltere tarafı, Türkiye'de daha dengeli bir yatırım yapısına ulaşmayı arzuluyor.

Yatırım Dinamikleri ve Küresel Ekonomik Engeller

İkili yatırımlarda teknoloji sektörü dikkat çekici bir şekilde öne çıkıyor. Pek çok Türk startup'ı, İngiltere'deki fonlama imkanlarına daha kolay erişim sağlamak amacıyla bu ülkeye yatırım yapıyor. İngiliz yatırımcılar da Türkiye'deki cazip fırsatları yakından takip ediyor. Ancak Gaunt, küresel ekonomideki mevcut zorlukların, tüm ülkelere yönelik doğrudan yatırımlarda genel bir sıkıntı yarattığını da sözlerine ekledi. Yüksek enflasyon, artan faiz oranları ve fonlara erişimdeki kısıtlamalar, hem İngiltere hem de Avrupa Birliği için ortak sorunlar olarak öne çıkıyor.

Gaunt, İngiltere hükümetinin uzun vadede ticareti artırma hedefi doğrultusunda, yerel ve küresel düzeyde regülasyon ve bürokratik engelleri azaltma çabalarını sürdürdüğünü de dile getirdi. Vize konusunda ise, küresel göçmenlik sorunlarına rağmen İngiltere'nin öğrenci ve iş insanları için esnek bir yaklaşım sergilediğini belirtti.

Türkiye'nin Stratejik Konumu ve Küresel Belirsizliklerin Etkisi

Türkiye'nin İngiltere için her zaman kritik bir piyasa olacağının altını çizen Gaunt, ülkenin stratejik lokasyonunun önemine vurgu yaptı. Türkiye'nin Doğu ve Batı arasında bir köprü görevi görmesi, Ortadoğu ve Afrika piyasalarına erişim sağlaması, onu vazgeçilmez bir ortak haline getiriyor.

Küresel arenadaki belirsizliklere de değinen Gaunt, özellikle Trump yönetiminin potansiyel adımlarının ticaret dünyası için öngörülemeyen zorluklar yarattığını ifade etti. Bu tür belirsizliklerin üretim, sanayi ve genel olarak yatırımcı güveni üzerinde olumsuz etkileri olduğunu, küresel istikrarsızlığın emtia fiyatlarını da artırdığını vurguladı. Yatırım için istikrarın olmazsa olmaz bir koşul olduğunu belirtti.