İş Gücü Pazarında Belirsizlikler Artıyor

ABD İş gücü Pazarında Gelişmeler

ABD iş gücü pazarı, ekonominin en büyük soru işaretlerinden biri haline geldi. Hükümetin kapalı kalma süresi iki aylık bir döneme girdi ve bu ABD tarihindeki en uzun süreyi oluşturuyor. Bu durum, yatırımcıları ve hükümet yetkililerini belirsiz bir duruma soktu. İş raporları, JOLTS verileri gibi önemli verilere erişim yok, bu da işe alım, ücretler ve katılım oranlarının nasıl seyrettiğine dair net bir anlayış sunmuyor.

Özel ve anket verileri, bu hafta bir kısmını doldurarak iş gücü pazarının hâlâ dayanıklı olduğunu ancak yavaşladığını gösterdi. Michigan Üniversitesi'nden profesör ve eski Ekonomik Danışmanlar Kurulu üyesi Betsey Stevenson, "İşe alım dramatik şekilde yavaşladı" dedi. Stevenson, "Eğer bir işiniz varsa, harika; ama kaybederseniz, iki yıl önceki durumunuzdan daha zor bir durumdasınız" diye ekledi.

Bu uyarı, son özel verilere oldukça yakın. ADP verilerine göre, özel sektör, Ekim ayında 42,000 yeni iş imkanı yarattı. Bu, Temmuz ayından bu yana görülen ilk aylık kazanç ancak yatırımcıların yıl başındaki beklentilerinin çok altında. En güçlü işe alımlar inşaat, ulaşım ve enerji sektörlerinde gerçekleşti. Bununla birlikte, beyaz yakalı istihdamın ana motorları olan profesyonel hizmetler ve bilgi sektörleri, iş kaybı yaşadı.

Fundstrat ekonomi stratejisti Hardika Singh, yaptığı açıklamada, "ADP özel bordroları, geçen ay yeni iş eklemenin arttığını söyledi. Ancak bu artış, ağırlıklı olarak yapay zeka ile ilgili sektörlerden gelmiyor, bu biraz şaşırtıcı çünkü yatırımcılar, yapay zeka ilerlemelerinin ekonomik büyümeyi destekleyeceğini bekliyorlar" dedi. Singh, bunu ekleyerek, kurumsal kârların yapay zeka destekli verimlilikten faydalandığını, ancak çalışanların durumunun aynı olmadığını belirtti.

İşten çıkarma oranları yükseliyor ve bu durum, iş gücü pazarının altında bir soğuma belirtiyor. Challenger, Gray & Christmas Ekim ayında 153,000'den fazla işten çıkarma duyurusunu kaydetti. Bu, söz konusu ay için 2003'ten bu yana en kötü sonuç. Şirket, maliyet azaltma, yapay zeka benimsemesi ve pandemi dönemi aşırı istihdam gibi nedenleri sıraladı.

Yılın başından bu yana, şirketler toplamda 1.1 milyon işten çıkarmayı duyurdu ve bu da 2024 yılına kıyasla %44'lük bir artışa tekabül ediyor. Teknoloji ve perakende sektörleri işten çıkarmalarda öne çıkarken, Amazon (AMZN), Target (TGT) ve UPS gibi firmalardan önemli duyurular yapıldı.

Tüm bu durum, iş gücü pazarının sağlam olduğunu ancak bir yıl öncesine kıyasla çok daha az dinamik olduğunu gösteriyor. İşçiler kalmaya devam ederken, şirketler temkinli ve ekonomideki güven sürekli erozyona uğruyor.

Michigan Üniversitesi'nin son anketi, Kasım ayında tüketici güveninin 50.3'e düştüğünü, bu değerin 2022'den bu yana en düşük seviye olduğunu ortaya koydu. Anket katılımcıları, hükümet kapalı kalma ve artan fiyatlardan dolayı endişelerini dile getirdi. Daha fazla hisse senedi bulunan katılımcılar, daha güçlü bir güven hissi bildirdiler; bu durum, piyasa kazançlarının çoğunlukla zengin hanelere akmasının K biçimindeki toparlanmanın doğasını vurguluyor.

Stevenson, "Yükselen enflasyon ve yavaşlayan iş gücü pazarı, gerçekten rahatsız edici bir ekonomi için bir tarifedir" diye belirtti. "Herkesin az sayıda seçkinin olduğu ve geri kalanların elde tuttuklarıyla zorlandığı bir ekonomide yaşamak istemiyor." Bu rahatsızlık, politika yapıcıların da üzerinde durduğu bir konu haline geldi ve artık iş gücü pazarının sağlığını, geleneksel gösterge olmaksızın değerlendirmeye çalışıyorlar.

PNC Varlık Yönetimi Grubu Baş Yatırım Stratejisti Yung-Yu Ma, "Merkez Bankası'nın iyi verileri yok. ... Hissettiği yön, bir yavaşlayan iş gücü pazarı" şeklinde konuştu. Özel verileri "karışık bir torba" olarak tanımlayan Ma, "En iyi verilere sahip olmadan zorlu bir ortamda" olduklarını belirtti. Ancak yine de, Ma, Merkez Bankası'nın son trendleri "iş gücü pazarının zayıfladığına" dair bir işaret olarak yorumlayabileceğini ve hükümet kapalı kaldıktan sonra veriler yeniden elimize geçtiğinde gelecekte faiz indirimlerine kapıları açık tutabileceğini ifade etti.

Piyasalar, bu durumu kabulleniyor gibi görünüyor. Cuma öğleden sonra itibarıyla, yatırımcılar, Aralık ayında yaklaşık %70 oranında bir faiz indirimi olasılığını fiyatlamıştı.