Investing.com - ABD’de açıklanan Temmuz ayı enflasyon verilerinin beklentilere paralel ancak sınırlı artış göstermesi, yatırımcıların faiz indirimi beklentilerini güçlendirdi. Bu gelişmeyle birlikte dolar, Çarşamba günü itibarıyla iki haftanın en düşük seviyesine geriledi. Uzmanlara göre, hem ekonomik veriler hem de siyasi müdahale sinyalleri, dolar üzerindeki baskıyı derinleştiriyor.
Dolar endeksi (DXY), Salı günkü %0,5’lik düşüşünü sürdürerek 97,76 seviyesine geriledi. Bu, 28 Temmuz’dan bu yana test edilen en düşük seviye olarak kayıtlara geçti. ABD tüketici fiyat endeksi temmuz ayında sınırlı bir artış gösterdi. Enflasyonun beklentilerle uyumlu bir şekilde gelmesi, piyasalar tarafından olumlu karşılandı; zira Trump’ın uyguladığı kapsamlı gümrük tarifelerinin mal fiyatlarına olan etkisi hâlâ sınırlı düzeyde kalmış durumda.
Enflasyon verisinin ardından yatırımcılar, ABD Merkez Bankasının (Fed) Eylül ayında faiz indireceği beklentilerini kuvvetlendirdi. LSEG verilerine göre, piyasalarda faiz indirimi olasılığı %98’e kadar çıktı. Analistler, bu gelişmenin kısa vadede doları aşağı yönlü baskılayacağını öngörüyor.
ING stratejisti Francesco Pesole, yayımladığı değerlendirmede, açıklanan enflasyon verisinin "dolar negatif bir gelişme" olduğuna dikkat çekti. Pesole, Fed’in Eylül ayında faiz indirimi yapacağı beklentisinin güçlü biçimde fiyatlandığını vurgulayarak, çekirdek enflasyondaki hızlanmanın ideal bir görüntü sunmadığını, ancak iş gücü piyasasındaki bozulmanın bu durumu gölgede bıraktığını belirtti.
Doların zayıflamasında sadece ekonomik veriler değil, siyasi gelişmeler de etkili oldu. ABD Başkanı Donald Trump’ın, Fed Başkanı Jerome Powell’a yönelik yeni müdahale sinyalleri, yatırımcı güvenini aşındırdı. Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt’in Salı günü yaptığı açıklamada, Trump’ın Powell’a karşı dava açmayı değerlendirdiği ifade edildi. Bu iddia, Powell’ın Washington’daki merkez bankası binasının tadilat sürecini yönetme biçimine dayanıyor.
Başkan Trump, daha önce de Powell’ı hedef almıştı. Fed’in agresif şekilde faiz indirmemesi nedeniyle sık sık eleştirilerde bulunan Trump, merkez bankasının faiz politikalarının büyümeyi yavaşlattığını savunmuştu. Bu bağlamda son yaşanan gelişmeler, ABD’de merkez bankası bağımsızlığına ilişkin tartışmaları yeniden gündeme taşıdı.
Trump yalnızca Powell’ı değil, finans sektörünün önde gelen isimlerinden biri olan Goldman Sachs (GS) CEO’su David Solomon’u da eleştirdi. Trump, kurumun uygulanan tarifelerin ABD ekonomisi üzerinde olumsuz etkiler yaratacağı yönündeki öngörüsünü “yanlış” olarak nitelendirdi. Başkan, Solomon’un bu tahminleri nedeniyle Goldman Sachs’ın başında kalmaya devam edip etmemesi gerektiğini sorguladı.
Bu açıklamalar, Trump’ın ABD ekonomi politikaları üzerindeki etkisini artırma çabasının bir parçası olarak değerlendirildi. Fed’e yönelik bu tür müdahaleler ve finans dünyasının önde gelen isimlerine yapılan çıkışlar, piyasa katılımcıları tarafından temkinli biçimde yorumlanıyor ve doların güvenli liman özelliğini zayıflatıyor.
Doların güç kaybetmesi, euro’da iki haftanın en yüksek seviyelerine ulaşılmasına zemin hazırladı. EUR/USD paritesindeki yükseliş, ABD’den gelen enflasyon verilerinin beklentilerin altında kalmasıyla ivme kazandı. ING analisti Francesco Pesole’ye göre, doların daha da zayıflama ihtimali, euro için yeni fırsatlar anlamına gelebilir.
Pesole, doların dikkate değer bir toparlanma yaşamasının, yalnızca istihdam verilerinin önemli ölçüde güçlenmesiyle mümkün olabileceğini kaydetti. Ancak euro’daki yükselişin sınırlı kalabileceğine de dikkat çekti. Bunun nedenlerinden biri olarak Cuma günü yapılması planlanan ABD Başkanı Donald Trump ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasındaki görüşme gösteriliyor. Bu görüşmeden çıkacak olası siyasi sonuçlar, piyasaların yönü üzerinde belirleyici olabilir.
⚖️ Yasal Uyarı:Bu içerik yatırım tavsiyesi niteliği taşımaz. Yatırımlarınızla ilgili kararlarınızı kendi araştırmalarınız ve risk profilinize göre almanız önerilir.
Dolar, zayıf enflasyon