Türkiye, çimento sektöründe yaklaşık %95’lik bir temsil oranına sahip 56 entegre tesis ve 21 öğütme tesisi ile dikkat çekiyor. Sivil toplum örgütü olarak sektördeki gelişmeleri yakından takip eden bu yapı, Avrupa Birliği emisyon standartları için uluslararası kuruluşlara akredite olmuştur.
Çimento, inşaat sektörünün vazgeçilmezi olan ilginç bir meta. Dünyada yıllık 4 milyar ton çimento üretimi gerçekleşiyor. Türkiye, Avrupa Birliği’nde hem üretim hem de ihracat açısından lider durumdadır; dünyada ise ihracatta ikinci, üretimde beşinci sırada yer alıyor. ABD, Türkiye'nin en büyük ihracat pazarı olarak öne çıkıyor.
2022 yılında yaklaşık 85 milyon ton çimento üreterek %9’luk bir büyüme kaydettik. Ancak 2023'te iç satışlar %3 artarken, ihracattaki büyüme sınırlı kaldı. Fiyat açısından parite avantajına rağmen, borsada kote 11 şirkette ciroda %13,4’lük daralma gözlemlendi. FAVÖK’te %30’luk bir azalma ve net kârda %50 kayıplar yaşandı. Milli paralar üzerinde yaşanan dalgalanmalar, finansal zorluklar yaratabilir.
ABD pazarındaki belirsizlikler, Trump yönetiminin tarifeleri nedeniyle siparişlerin öne çekilmesine neden oldu. Bu durum, yerel ve uluslararası gelişmelerle birleştiğinde çimento ihracatında dalgalanmalara yol açar. Sektör, stratejik alt yapı projeleri ile belirsizlikleri aşmaya çalışıyor.
İklim Kanunu ve AB Karbon Kanunu ile sektörde yeni bir kalkınma modeli ihtiyaç duyulmaktadır. 2030 yılına kadar klinker oranını %80’e çıkarma hedefiyle, enerji verimliliği ve atık değerlendirme konularında inovatif teknolojilere yönelmek gerekmektedir.
Sektör, Sanayi Bakanlığı ve Avrupa Kalkınma Bankası ile iş birliği içinde düşük karbonlu bir yol haritası oluşturmayı hedefliyor.
⚖️ Yasal Uyarı:Bu içerik yatırım tavsiyesi niteliği taşımaz. Yatırımlarınızla ilgili kararlarınızı kendi araştırmalarınız ve risk profilinize göre almanız önerilir.
çimento, sektör analizi, ihracat, kârlılık, 2025 beklentileri, karbon emisyonları