ABD Tahvillerinde Artan Kısa Pozisyonlar: Hisse Piyasası Tetikte

ABD Tahvillerinde Artan Kısa Pozisyonlar: Hisse Piyasası Tetikte

Kritik ABD istihdam verisi öncesi yatırımcılar, Hazine tahvillerine karşı pozisyonlarını artırarak, hisse senedi piyasası için de önemli sinyaller veriyor. Bu durum, olası bir faiz indirimi beklentisinin tetiklenmesiyle, teknoloji ve büyüme hisseleri başta olmak üzere birçok sektörü doğrudan etkileyecek potansiyel bir makroekonomik değişimi işaret ediyor.

JPMorgan Anketi: Kısa Pozisyonlarda Yüksek Artış

JPMorgan'ın son müşteri anketine göre, 2 Eylül'de sona eren haftada yatırımcıların ABD Hazine tahvillerine yönelik kötümser duruşu hız kazandı. Kısa pozisyonlar, Şubat ayından bu yana görülen en yüksek seviyelere ulaşmış durumda. Bu agresif konumlanma, özellikle Cuma günü açıklanacak olan tarım dışı istihdam verisiyle büyük bir teste tabi tutulacak. Tahvil piyasasındaki bu hareketlilik, şirketlerin borçlanma maliyetleri ve gelecekteki nakit akışlarının bugünkü değerini belirleyen iskonto oranları üzerinden hisse senedi piyasasına yansıyor.

İstihdam Verisi ve Fed Beklentileri: Hisse Senetleri İçin Kritik Eşik

Medyan beklentinin 75 bin yeni tarım dışı istihdam olduğu bir ortamda, bu seviyenin altında kalacak bir veri, piyasada faiz indirim beklentilerini güçlü bir şekilde tetikleyebilir. Böyle bir senaryo, Hazine tahvillerine karşı kısa pozisyon alan yatırımcılar üzerinde baskı yaratabilirken, diğer yandan hisse senedi piyasasında belirli bir rahatlama sağlayabilir. Faiz indirimleri, özellikle yüksek büyüme potansiyeline sahip ancak henüz kârlı olmayan şirketlerin hisseleri için genellikle olumlu karşılanır, zira gelecekteki kazançları bugüne indirgerken kullanılan iskonto oranını düşürür.

AlphaSimplex Group'un Baş Stratejisti ve Portföy Yöneticisi Kathryn Kaminski, bu durumu şöyle değerlendiriyor: "Teraziyi dengeleyecek kadar kötü veri elde edersek, kısa vadeli getirilerde düşüş yaşayabiliriz. Bu durum işgücü piyasasındaki durumun düşündüğümüzden biraz daha kötü olduğunu gösteren bir katalizör olabilir ve dolaylı olarak hisse senedi piyasasındaki değerlemeleri ve sektör rotasyonlarını etkileyebilir."

Tahvil Getirileri ve Hisse Senedi Piyasasına Yansımaları

ABD tahvil getirileri son dönemde vadelerine göre belirgin farklılıklar gösteriyor. Fed'in faiz kararlarına duyarlı iki yıllık tahvil getirisi, Çarşamba günü Mayıs ayından bu yana en düşük seviyesine gerileyerek, piyasanın Fed'den gelecek potansiyel gevşemeye dair sinyallerini güçlendiriyor. Bu, finans ve teknoloji gibi faize duyarlı sektör hisseleri için önemli bir göstergedir.

Buna karşılık, bütçe endişeleri sebebiyle 30 yıllık getiriler ise yüzde 5'in hemen altında seyrediyor. Uzun vadeli getirilerdeki bu yüksek seyir, genel ekonomik büyüme beklentileri ve uzun vadeli enflasyon görünümü hakkında farklı bir tablo çizerken, bankacılık ve enerji gibi sektörler üzerinde farklı baskılar oluşturabilir. Tahvil piyasasındaki bu ayrışma, hisse senedi yatırımcılarının portföylerini yeniden dengelemelerine neden olabilir.