


Amerikan borsaları, bu yıl kaydettiği etkileyici yükselişle pek çok analistin olumsuz beklentilerini alt üst etti. Dow Jones Endeksi, geçtiğimiz cuma günü tarihte ilk kez 47.000 puanın üzerinde kapanarak dikkatleri üzerine çekti. Bu rekor seviyeye ulaşımda, enflasyon verilerinin beklenenden düşük gelmesi ve ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz indirimine gitme olasılığı etkili oldu.
Pazartesi günü yapılan kapanışla birlikte, Dow Jones Endeksi 47.544 puanla yeni bir rekor daha elde etti. S&P 500 Endeksi ise son altı ayda %36 oranında değer kazanarak yatırımcıların ilgisini çekti. Bu artış, güçlü şirket bilançolarıyla desteklenmekte. FactSet verilerine göre, S&P 500'de üçüncü çeyrek sonuçlarını açıklayan şirketlerin %86’sı beklentilerin üzerinde kâr açıklamış durumda.
Ekonomik belirsizlikler ve jeopolitik gerilimler sürerken bile analistler, borsa için genel görünümün pozitif olduğunu ifade ediyor. Sam Stovall, yatırımcıların “geride kalma korkusu” (FOMO) ile hisse senetlerine yöneldiğini belirtiyor. Stovall’a göre, Fed’in iki kez daha faiz indirip yapay zeka (AI) işbirliklerinin artması, piyasadaki mevcut ivmeyi destekliyor.
Bununla birlikte, mevcut piyasa ortamı tamamen olumlu değil. Bob Doll, Amerikan işgücü piyasasında zayıflama belirtileri ve tüketime dair olası düşüşler hakkında endişelerini dile getiriyor. Ayrıca, büyük teknoloji şirketleri için izlenen bilançoların piyasalardaki etkisi giderek önem kazanıyor. S&P 500’ün kazançlarının %41’ini oluşturan teknoloji hisseleri, yatırımcıların dikkatini çekmeye devam ediyor.
Her ne kadar borsa dayanıklılığını korusa da, önümüzdeki süreçte ABD-Çin ticaret gerilimleri gibi risk unsurları da göz önünde bulundurulmalı. Keith Lerner, böyle bir ortamda olası fiyat düşüşlerinin alım fırsatı yaratabileceğini düşünüyor. Piyasalardaki yükseliş eğilimi sürerken, geçici dalgalanmaların yatırım kararlarını etkilemeyeceği açık görünüyor.
.png)
Sizlere kesintisiz haber ve analizi en hızlı şekilde ulaştırmak için. Yakında tüm platformlarda...