New York borsası, haftanın açılışında yatırımcıların ABD iş gücü piyasası verilerine odaklanması ve önemli şirket gelişmelerinin etkisiyle karışık bir seyir izledi. Açılışta, sanayi ağırlıklı Dow Jones endeksi yüzde 0,14 oranında bir düşüşle 45.230,69 puana gerileyerek kısmi bir satış baskısı yaşadı. Buna karşın, geniş tabanlı S&P 500 endeksi yüzde 0,36'lık bir artışla 6.438,63 puana yükseldi. Teknoloji hisselerinin yoğun olduğu Nasdaq endeksi ise yüzde 0,69'luk güçlü bir kazançla 21.426,33 puana çıkarak piyasalardaki ayrışmanın sinyalini verdi. Bu karışık tablo, yatırımcıların makroekonomik göstergeler ve kurumsal haber akışını yakından takip ettiğini gösteriyor.
Piyasadaki yukarı yönlü hareketin en önemli katalizörlerinden biri, teknoloji devi Alphabet'in (Google'ın ana kuruluşu) hisselerinde yaşanan güçlü yükseliş oldu. ABD federal mahkemesinin, şirkete karşı açılan antitröst davasında Google'ın internet tarayıcısı Chrome'u satmasına gerek olmadığına hükmetmesi, şirketin üzerindeki yasal baskıyı önemli ölçüde hafifletti. Bu karar, şirketin operasyonel bütünlüğünü koruması ve gelecekteki büyüme stratejilerini kesintisiz sürdürmesi açısından kritik bir önem taşıyor. Kararın ardından Alphabet hisseleri yüzde 7'nin üzerinde değer kazanarak, hem şirketin kendi piyasa değerine hem de genel olarak teknoloji sektörüne olumlu bir ivme kazandırdı. Yasal risklerin azalması, yatırımcıların şirketin uzun vadeli potansiyeline olan güvenini pekiştirdi ve S&P 500 ile Nasdaq endekslerindeki yükselişe önemli katkı sağladı.
Piyasaların bir diğer önemli odağı ise ABD Merkez Bankası (Fed)'nın para politikası ve iş gücü piyasasına dair gelecek veriler oldu. Yatırımcılar, 16-17 Eylül tarihlerinde gerçekleştirilecek Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısında alınacak faiz kararlarına ilişkin daha fazla ipucu arayışında. Bu bağlamda, bugün açıklanacak olan JOLTS Açık İş Sayısı verileri, bu hafta içinde gelecek bir dizi önemli istihdam göstergesinin ilki olma özelliğini taşıyor. JOLTS verileri, işverenlerin ne kadar yeni eleman aradığını göstererek iş gücü piyasasının sağlığı hakkında önemli bilgiler sunar ve Fed'in politika kararlarında yakından takip ettiği bir göstergedir.
Fed yetkililerinin sözle yönlendirmeleri de yakından izlendi. St. Louis Fed Başkanı Alberto Musalem, faiz oranlarının mevcut ekonomik koşullar için "iyi bir konumda" olduğunu belirterek, para politikasında dengeli bir yaklaşım benimsemenin önemini vurguladı. Musalem ayrıca, iş gücü piyasasına yönelik risklerin "aşağı yönlü" olduğuna işaret ederek, bu durumun enflasyonist baskıların hafiflemesine yardımcı olabileceğine dair bir beklenti yarattı. Öte yandan, Fed Yönetim Kurulu Üyesi Christopher Waller'ın açıklamaları farklı bir ton taşıdı. Waller, iş gücü piyasasındaki potansiyel zayıflamayı gerekçe göstererek eylül ayı için faiz indirimi çağrısını yineledi. Waller, sonraki indirimlerin hızının ekonomideki gelişmelere bağlı olacağını ifade ederek, Fed içindeki farklı görüşleri gözler önüne serdi. Bu çelişkili açıklamalar, yatırımcılar arasında Fed'in gelecek adımlarına dair belirsizliği artırsa da, iş gücü piyasasının seyrinin politika kararlarında merkezi bir rol oynayacağını teyit etti.
Kurumsal tarafta dikkat çeken bir diğer gelişme ise ABD’li köklü mağaza zinciri Macy's'in hisselerinde yaşanan keskin yükseliş oldu. Şirketin, ikinci çeyrek finansal sonuçlarının piyasa beklentilerini önemli ölçüde aşmasının ardından hisseleri yüzde 19’un üzerinde değer kazandı. Bu güçlü performans, perakende sektöründeki genel zorluklara rağmen belirli şirketlerin operasyonel iyileştirmeler ve stratejik adımlarla olumlu sonuçlar elde edebileceğini gösterdi. Macy's'in başarılı çeyreği, tüketici harcamaları ve perakende sektörünün dayanıklılığı hakkında olumlu sinyaller vererek, piyasa genelindeki risk iştahına katkıda bulundu.
⚖️ Yasal Uyarı:Bu içerik yatırım tavsiyesi niteliği taşımaz. Yatırımlarınızla ilgili kararlarınızı kendi araştırmalarınız ve risk profilinize göre almanız önerilir.
New York borsası