


Varlık yönetimi sektörü, Gelecek Varlık Yönetimi, Birikim Varlık Yönetimi ve Sümer Varlık Yönetim gibi şirketlerin piyasa değerleriyle 51 milyar TL’ye yaklaşan önemli bir büyüklük sergiliyor. Bu durum, sektörün Borsa İstanbul genelinde görünür bir alan yaratmasına rağmen, aynı zamanda kendi içinde özelleşmiş bir fiyatlama mantığı olduğunu ortaya koyuyor.
Sektör içerisinde, şirketler arasında değerleme farkları, daha çok kârın sürdürülebilirliği ve tahsilat yapısına dayanmaktadır. Özellikle fiyat-kazanç (F/K) oranlarındaki geniş bant, yatırımcıların her şirketi farklı bir risk-getiri çerçevesinde değerlendirdiğini göstermektedir. Varlık yönetimi hisselerinde, şirketlerin bilanço kalitesi, fiyat hareketinin ana belirleyicisi konumundadır.
Gelecek Varlık Yönetimi’nde 1,46 milyar TL net kâr ve 11,3 milyar TL piyasa değeri ile birlikte hesaplanan F/K oranı 7,75 seviyesindedir. Bu veri, sektörde daha dengeli bir değerleme ortamı sunduğunu göstermektedir. Diğer taraftan, Birikim Varlık Yönetimi 334 milyon TL net kâr ile 6,9 milyar TL piyasa değeri oranında 20,61 F/K oranına ulaşmaktadır. Sümer Varlık Yönetim ise 884 milyon TL net kâr ve 33,8 milyar TL piyasa değeri ile 38,21 F/K oranı sağlamaktadır. Bu farklılıklar, fiyatlamanın yalnızca kâr büyüklüğüyle değil, büyümenin sürekliliği yönündeki beklentilerle şekillendiğini göstermektedir.
Defter değeri ile piyasa değeri arasındaki farklılıklar, her bir şirketin risk algısını yansıtmaktadır. Dolayısıyla, varlık yönetimi hisselerinde düşük F/K oranı tek başına yatırım için yeterli bir gerekçe olamaz. Tahsilat performansı, portföy kalitesi ve kâr sürdürülebilirliği, mevcut fiyatlamalar üzerinde daha belirleyici bir rol oynamaktadır. Kısa vadeli fiyat hareketlerinden ziyade, şirketlerin bilanço dönemleri yatırımcılara daha net yönler sunmaktadır.
.png)
Sizlere kesintisiz haber ve analizi en hızlı şekilde ulaştırmak için. Yakında tüm platformlarda...