Güneş enerjisi, son yıllarda düşen maliyetleri sayesinde Türkiye'nin en ucuz elektrik üretim kaynağı haline geldi. Bu dönüşüm, hem çevresel hem de ekonomik açıdan önemli kazanımlar sunuyor.
Uluslararası enerji düşünce kuruluşu Ember'in yaptığı analizde, güneş enerjisi santrallerinin kurulum maliyetleri %77 oranında azalma gösterdi. Rüzgar enerjisi santrallerindeki maliyet değişimi ise %40 olarak kaydedildi. Bu dalgalanmalar, santrallerin yaşam boyu üretim maliyetlerini de önemli ölçüde etkiledi.
Ember'in tahminlerine göre, Türkiye'de yeni kurulacak bir güneş enerjisi santralinde elektrik üretim maliyeti megavatsaat (MWh) başına 43 dolar seviyesinde. Bu rakam, mevcut endüstriyel standartlarla karşılaştırıldığında oldukça rekabetçi bir fiyat sunuyor.
Son kararlarla, yerli kömür santrallerine megavatsaat başına 75 dolar alım garantisi sağlandığı belirtiliyor. Bu, yerli kömür santrallerinin son bir yıldaki elektrik satış fiyatından %12, üretim maliyetlerinden ise %36 daha yüksek.
Ember’in öngörüleri, bu teşviklerin önümüzdeki dört yıl içinde toplam 8,7 milyar dolar kamu harcamasına yol açacağını gösteriyor. Bununla birlikte, eğer kaynaklar kömür yerine şebekenin modernizasyonuna ve güneş enerjisi santrallerinin bürokratik engellerinin kaldırılmasına yönlendirilirse, Türkiye'nin 2035 yılına kadar 120 gigavat yenilenebilir enerji hedefini yakalaması mümkün.
Sizlere kesintisiz haber ve analizi en hızlı şekilde ulaştırmak için. Yakında tüm platformlarda...