Türkiye ekonomisi, son açıklanan verilerle küresel finans piyasalarında dikkat çekici bir büyüme performansı sergiledi. Ekonomi Bakanı Bolat tarafından yapılan değerlendirmelere göre, yılın ikinci çeyreğinde kaydedilen güçlü büyüme, Türkiye'yi OECD ve G20 ülkeleri arasında zirveye taşıyan bir ivme kazandırdı. Özellikle yüzde 4,8'lik büyüme oranıyla Türkiye, OECD ülkeleri arasında en hızlı büyüyen 2'nci, G20 ülkeleri arasında ise 4'üncü sıraya yerleşerek makroekonomik istikrar ve dinamizmi güçlü bir şekilde ortaya koydu.
Bakan Bolat'ın açıklamalarında, Türk ekonomisinin üst üste 20 çeyrek boyunca kesintisiz bir büyüme trendi sergilemesi, uzun vadeli ve sürdürülebilir bir ekonomik yapının işareti olarak vurgulandı. Bu istikrarlı büyüme seyriyle birlikte, ülkenin yıllıklandırılmış gayrisafi yurt içi hasılası (GSYH) rekor seviyeye ulaşarak 1 trilyon 474 milyar dolar düzeyine çıktı. Bu gelişme, Türkiye ekonomisinin büyüklüğünü ve potansiyelini bir kez daha teyit etti.
Büyümenin temel dinamiği olarak mal ve hizmet ihracatının pozitif katkısı ile yatırım harcamalarındaki güçlü artışlar öne çıktı. İkinci çeyrek verilerine göre, mal ve hizmet ihracatının büyümeye katkısı 0,4 yüzde puan olarak gerçekleşirken, yatırımlar ise yüzde 8,8 oranında artış kaydederek ekonomik büyümeye 2,2 yüzde puan ile önemli bir destek sağladı. Bu durum, yatırımların son üç çeyrektir büyümeyi kesintisiz olarak desteklediğini gösterdi. Üretim, yatırım ve ihracattaki bu ivmelenme, iş gücü piyasasına da olumlu yansımaları beraberinde getirdi.
Bakan Bolat, Türkiye ekonomisinde enflasyon ve işsizlik oranlarının düşüş eğilimine girdiğini, ihracatın ise artışını sürdürdüğünü belirtti. Sanayi ve hizmetler sektöründeki güçlü büyüme oranının desteğiyle makroekonomik göstergelerdeki olumlu gelişmelerin artarak devam ettiğini ifade etti. Bu bağlamda, 2025 Temmuz itibarıyla işsizlik oranı bir önceki aya göre 0,4 puan azalışla yüzde 8 seviyesine geriledi. Bu oran, 2005 Ocak-Temmuz dönemi baz alındığında en düşük seviye olarak kaydedildi ve işsizlik oranı son 27 aydır tek haneli seyrini koruyarak yüzde 10'un altında kaldı.
Cari işlemler açığının GSYH içindeki payında da önemli iyileşmeler gözlemlendi. 2022'de yüzde 5, 2023'te yüzde 3,5 ve 2024'te yüzde 0,8 olan cari işlemler açığının GSYH'ye oranı, 2025'in ikinci çeyreği itibarıyla yıllıklandırılmış olarak yüzde 1,3 ile tarihsel ortalamasının altında seyretmeye devam etti. Bu iyileşme, sürdürülen ekonomi programının etkinliğini gösterdi.
Bakan Bolat, kararlılıkla sürdürülen ekonomi programının, küresel ve bölgesel belirsizliklere rağmen milli gelirdeki artışı, cari işlemler açığındaki iyileşmeleri, enflasyondaki düşüşü, faiz oranlarındaki gerilemeyi, kredi notlarındaki artışları, risk primindeki düşüşü, finansal istikrarı sağlama yönündeki adımları ve döviz rezervlerindeki artışı desteklediğini vurguladı. Ayrıca, toplumsal refahın adil dağılımı için sarf edilen çabaların ekonomideki dengelenme ve istikrar sürecini güçlendirdiğini ifade etti.
Geçmiş dönem büyüme verileri de bu istikrarlı seyrin altını çizdi: Türkiye ekonomisi, pandemi döneminde dahi büyüme performansını sürdürerek 2020'de yüzde 1,8, 2021'de yüzde 11,8, 2022'de yüzde 5,4, 2023'te yüzde 5 ve 2024'te yüzde 3,3 oranında büyüme kaydetti. 2025'in ilk çeyreğinde yüzde 2,3 büyümenin ardından, ikinci çeyrekte büyüme hızının yüzde 4,8'e ivmelenmesi, yılın ilk yarısındaki toplam büyüme hızını yüzde 3,6 olarak sabitledi.
Cari fiyatlarla GSYH'nin de yıllar içinde kaydettiği artış dikkat çekici. 2022'de 925 milyar dolar olan GSYH, 2024'te tüm zamanların rekorunu kırarak 1 trilyon 358 milyar dolara yükselmişti. 2025'in ikinci çeyreğinde ise yıllıklandırılmış olarak 1 trilyon 474 milyar dolara ulaşarak yeni bir zirveye imza atıldı.
Bakan Bolat, Bakanlık olarak yürüttükleri faaliyetler ile cari işlemler dengesindeki ılımlı seyrin ve mal ve hizmet ihracatı ile yatırımların büyümeye pozitif katkısının ekonominin dirençli yapısını desteklemeye devam ettiğini belirtti. Yıl sonunda 390 milyar dolar olarak hedeflenen mal ve hizmet ihracatının üzerinde bir performans yakalamak ve büyümede kaydedilen bu başarıyı daha da ileriye taşımak üzere çalışmaların hızla devam edeceğinin altını çizdi. Türkiye, makroekonomik istikrarı pekiştirirken, küresel rekabet gücünü artırma ve kapsayıcı refahı yaygınlaştırma yolunda emin adımlarla ilerliyor.
⚖️ Yasal Uyarı:Bu içerik yatırım tavsiyesi niteliği taşımaz. Yatırımlarınızla ilgili kararlarınızı kendi araştırmalarınız ve risk profilinize göre almanız önerilir.
Türkiye Ekonomisi