Türk Firmaları Suriye'de Yeni Ticaret Köprüleri Kuruyor

Türk İhracatçıları Suriye Pazarında Güçlü Bir Dönemeçte

Suriye'deki iç savaşın sona ermesiyle birlikte, Türkiye'nin bu ülkeye yönelik ihracatında dikkat çekici bir canlanma yaşanıyor. Türk firmaları, komşu ülkenin yeniden yapılanma sürecinde önemli bir rol üstlenmeye hazırlanırken, ticari ilişkilerin derinleştiği gözlemleniyor. Bu stratejik dönemde, Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) gibi önde gelen kuruluşlar, pazar fırsatlarını değerlendirmek üzere aktif adımlar atıyor.

İhracat Rakamlarında Çift Haneli Büyüme

Türkiye'nin Suriye'ye ihracatı, 2025 yılının Ocak-Haziran döneminde yüzde 51 gibi çarpıcı bir artışla 999 milyon dolardan 1 milyar 506 milyon dolara yükseldi. Bu, iki ülke arasındaki ticari hacmin hızla eski seviyelerine dönme potansiyelini açıkça gösteriyor. Bölgesel lider Ege İhracatçı Birlikleri'nin performansıyla bu ivme daha da güçleniyor. EİB’nin Suriye’ye ihracatı da aynı altı aylık dönemde yüzde 88 gibi çok daha yüksek bir artışla 15,5 milyon dolardan 29 milyon dolara ulaştı. Bu rakamlar, Ege Bölgesi'nin bu pazardaki etkinliğini ve adaptasyon kabiliyetini ortaya koyuyor.

Şam Ziyareti ve Stratejik Görüşmeler

Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat başkanlığındaki üst düzey bir ticaret heyeti, bakan yardımcıları ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe ile birlikte 27-28 Ağustos tarihlerinde Suriye'nin başkenti Şam'da kritik temaslarda bulundu. Türkiye-Suriye Genel Ticaret Heyeti programına Ege İhracatçı Birlikleri'nden yedi temsilcinin katılımı, bölgenin bu pazara verdiği önemi pekiştirdi. Görüşmelerde, iki ülke arasındaki ticareti daha da ileriye taşıyacak somut adımlar ve işbirliği mekanizmaları detaylıca ele alındı. Bu ziyaret, ikili ticari ilişkilerin normalleşme ve güçlenme sürecinde önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.

Ege İhracatçılarından Büyüme Beklentileri

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı Yalçın Ertan, Suriye'de sosyal ve ekonomik anlamda yeni bir dönemin başladığını vurguladı. Ertan, "Ocak-Temmuz döneminde ihracatımız yüzde 88'lik kayda değer bir artışla 29 milyon dolara çıktı. Bu başarı, doğru stratejilerle pazarın derinlemesine anlaşıldığının bir göstergesidir" dedi. Suriye'nin yeniden imar sürecinin, demir-çelikten mobilyaya kadar birçok sektör için önemli bir potansiyel barındırdığını belirten Ertan, Türkiye'nin Suriye'ye yönelik toplam ihracatının 2025 yılı sonunda 3 milyar dolara ulaşması yönündeki güçlü beklentisini dile getirdi. Bu hedef, mevcut büyüme ivmesinin sürdürülebilirliğine olan inancı yansıtıyor.

Suriye: Her Sektör İçin Büyüyen Bir Pazar

EİB Başkan Yardımcısı Hayrettin Uçak, Türkiye genelinde Suriye'ye ihracatın 2025 yılının ilk yarısında ulaştığı yüzde 51'lik artışa dikkat çekerek, bu büyümenin yalnızca belirli sektörlerle sınırlı kalmadığını belirtti. Uçak, "Suriye, her sektörümüz için büyüyen bir pazar konumunda ve bu potansiyel sadece Suriye ile sınırlı değil" ifadelerini kullandı. Özellikle Halep'in bölgesel bir lojistik üs haline gelmesi planlarının, sadece Suriye'ye değil, aynı zamanda Suudi Arabistan gibi Körfez ülkelerine yönelik ihracatı da önemli ölçüde artırma potansiyeline sahip olduğuna vurgu yaptı. Bu stratejik konumlandırma, Türkiye'nin bölgesel ticaret ağındaki yerini güçlendirecek.

Hububat ve Madencilik Sektörlerinde Liderlik

Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar Birliği Başkanı Muhammet Öztürk, Suriye'nin 2024 yılında gerçekleştirdiği 1,1 milyar dolarlık ithalatın 518 milyon dolarlık önemli bir bölümünün Türk ihracatçıları tarafından karşılandığını belirterek, sektörün bu pazardaki lider konumuna dikkat çekti. Bu durum, temel gıda ürünleri ve tarım emtiasında Türkiye'nin güvenilir bir tedarikçi olduğunu gösteriyor.

Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı İbrahim Alimoğlu ise, yeniden inşa sürecinde Türk doğal taşlarına yönelik büyük bir talep olduğunu vurguladı. Alimoğlu, "Suriye, iğneden ipliğe her şeyi Türkiye'den alıyor. Özellikle doğal taşlar gibi yapı malzemelerinde, hem coğrafi yakınlık hem de nakliye avantajıyla rekabette öne çıkacağız" dedi. Bu avantajlar, Türk madencilik sektörünün Suriye'nin yeniden yapılanma sürecindeki kritik rolünü pekiştiriyor ve uzun vadeli işbirlikleri için sağlam bir zemin sunuyor.