Trump Engeli Orsted'i Vurdu: Hisseler Çakıldı, 8 Milyar Dolar Eridi

BIST Haberleri
ABD Başkanı Trump'ın Orsted'in deniz üstü rüzgar projesine koyduğu engel, Danimarkalı enerji devinin hisselerini %16 düşürerek 8 milyar dolar piyasa değerini sildi. Bu karar, yenilenebilir enerjiye darbe vururken, 4 milyar dolarlık Revolution Wind projesini askıya aldı ve şirketin kredi notunu düşürdü. Orsted, yatırımcılara güvence vererek sermaye artırımına devam edeceğini duyurdu.

ABD'nin Rüzgar Enerjisi Politikasında Şok Dalgaları: Orsted Hisseleri Dip Yaptı

ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin, küresel çapta tanınan Danimarkalı enerji devi Orsted A/S'nin Amerika Birleşik Devletleri'ndeki kritik bir deniz üstü rüzgar santrali projesine beklenmedik bir engel koyması, şirketin borsa performansında yıkıcı bir etki yarattı. Trump yönetiminin 22 Ağustos tarihinde söz konusu projeye yönelik bir durdurma kararı açıklamasının ardından, Orsted hisseleri piyasalarda adeta serbest düşüşe geçti ve önemli ölçüde değer kaybı yaşadı.

Bu ani ve sert müdahale, yatırımcılar arasında derin bir endişe yaratırken, piyasalar Danimarkalı enerji devinin geleceği ve ABD'deki yenilenebilir enerji sektörünün seyri hakkında yeni bir belirsizlik dönemine girdi. Orsted hisseleri, Danimarka borsasında işlem gördüğü seansta bir günde yüzde 16 gibi çarpıcı bir oranda geriledi. Daha geniş bir perspektiften bakıldığında ise, son bir aylık periyotta toplamda yüzde 44'lük rekor bir düşüşle yatırımcılarını şoka uğrattı. Gün içi kayıpların zirve yaptığı anlarda ise bu oran yüzde 19'a kadar yükselerek, yatırımcıların yaşadığı panik havasını gözler önüne serdi. Bu dramatik değer kaybı sonucunda, şirketin piyasa değeri, sadece 2025 yılı içerisinde yaklaşık 8 milyar dolar gibi devasa bir rakamla eriyerek, Orsted'in finansal gücüne ve gelecekteki büyüme beklentilerine yönelik ciddi soru işaretleri doğurdu.

Yenilenebilir Enerjiye Aniden Gelen Siyasi Fren

Trump yönetiminin bu kararı, sadece Orsted için değil, aynı zamanda ABD'deki genel yenilenebilir enerji sektörü ve özellikle deniz üstü rüzgar yatırımları için bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Bu hamle, Başkan Trump'ın şahsen karşı çıktığı bilinen deniz üstü rüzgar enerjisi yatırımlarını engelleme politikasının en somut ve en çarpıcı örneği oldu. Fosil yakıt sektörünü kararlı bir şekilde destekleyen ve bu alandaki yatırımları teşvik eden yönetim, yenilenebilir enerjiye yönelik baskısını sistematik olarak artırma yoluna gitti. Bu baskı, yeni rüzgar sahalarının kiralanmasını askıya almaktan, projelerin izin süreçlerini yavaşlatmaya ve hatta bu projelere sağlanan kritik vergi avantajlarını kaldırmaya kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor. Yönetimin bu politikası, yenilenebilir enerji projelerinin finansal fizibilitesini ve yatırım cazibesini doğrudan etkileyerek, sektörde bir yavaşlama ve belirsizlik dönemine yol açtı. Özellikle deniz üstü rüzgar enerjisi gibi yüksek başlangıç maliyeti gerektiren projeler için, vergi avantajlarının ve hızlı izin süreçlerinin durdurulması, bu yatırımların hayata geçirilmesini neredeyse imkansız hale getirme potansiyeli taşıyor.

4 Milyar Dolarlık Revolution Wind Projesi Askıda: Kritik Bir Darbe

Trump yönetiminin aldığı bu durdurma kararı, özellikle Jefferies International'ın detaylı hesaplamalarına göre maliyeti yaklaşık 4 milyar doları bulan ve Rhode Island açıklarında konumlanması planlanan devasa Revolution Wind projesini doğrudan etkiliyor. Bu projenin askıya alınması, sadece Orsted için değil, aynı zamanda ABD'nin temiz enerji hedefleri için de önemli bir gerileme anlamına geliyor. Bu kritik yatırımın durdurulması, Orsted'in finansal istikrarına yönelik endişeleri artırarak şirketin kredi notunun en alt yatırım seviyesine düşürülmesine neden oldu. Kredi notunun düşürülmesi, şirketin gelecekteki borçlanma maliyetlerini artırma ve yatırımcılar nezdindeki güvenilirliğini zedeleme potansiyeli taşıyor. Yatırımcılar, şu anda büyük bir belirsizlik girdabında. Şirketin ABD hükümetiyle bir uzlaşıya varıp varamayacağı, projenin tamamen askıdan çekilmek zorunda kalıp kalmayacağı ve böyle bir durumda ortaya çıkacak olası maliyetin boyutu konusunda net bir bilgiye sahip değiller. Bu durum, piyasada ciddi spekülasyonlara ve volatiliteye yol açarken, Orsted'in ABD pazarındaki stratejik konumunu da derinden etkiliyor.

Orsted Yönetiminden Yatırımcılara Güvence Mesajları

Yaşanan bu büyük kriz karşısında Orsted yönetimi, yatırımcıların endişelerini gidermek ve piyasadaki güvensizliği azaltmak amacıyla hızla aksiyon aldı. Şirket yetkilileri, Londra'da yatırımcılarla bir araya gelerek kriz sürecini kontrol altında tuttuklarını ve bu zorlu dönemi yönetmek için aktif adımlar attıklarını vurguladı. Bu toplantıların temel amacı, piyasaya güven aşılamak ve şirketin finansal sağlamlığını koruma konusundaki kararlılığını göstermekti. Özellikle, daha önce duyurulan ve şirketin finansal yapısını güçlendirmeyi hedefleyen planlanan hisse ihracının devam edeceğini duyurmaları, yatırımcılar için kritik bir mesaj niteliğindeydi.

Şirket, bu belirsizlik ortamına rağmen finansal esnekliğini koruma ve gelecekteki büyüme potansiyelini destekleme amacıyla kısa bir süre önce 9,4 milyar dolarlık devasa bir sermaye artırımı planı açıklamıştı. Bu sermaye artırımının, mevcut piyasa dalgalanmalarına ve Trump yönetiminin aldığı kararın yarattığı zorluklara rağmen şirketin finansal yapısını güçlendireceği ve uzun vadeli hedeflerine ulaşmasında kritik bir rol oynayacağı belirtiliyor. Yönetimin bu stratejik hamlesi, şirketin mevcut zorluklarla başa çıkma ve gelecekteki fırsatları değerlendirme kapasitesini artırma yönündeki kararlılığını gösteriyor.

Danimarka Devletinin Artan Etkisi ve Orsted'in Zorlu Dönemi

Bu kriz, aynı zamanda Orsted'in sahiplik yapısını ve Danimarka devletinin şirket üzerindeki etkisini de gündeme getirdi. Şirketin hisselerinin yüzde 50,1'ini elinde tutan Danimarka devleti, planlanan yeni hisse ihracıyla birlikte şirketteki payını daha da artırmayı hedefliyor. Bu durum, bir yandan şirkete devlet desteği ve istikrar sağlama potansiyeli taşırken, diğer yandan da şirketin ticari kararları üzerindeki siyasi etkiyi artırma potansiyeli taşıyor. Dünya genelinde açık deniz rüzgar enerjisi sektörünün en büyük ve en deneyimli şirketlerinden biri olarak kabul edilen Orsted için ABD pazarı, stratejik öneme sahip bir büyüme alanıydı. Ancak Trump yönetiminin aldığı bu karar, şirketin ABD pazarındaki en zorlu dönemlerinden birini yaşadığına işaret ediyor.

Aslında Orsted, son yıllarda zaten çeşitli zorluklarla mücadele ediyordu. Küresel tedarik zinciri sorunları, enerji projelerinin maliyetlerini ve zaman çizelgelerini ciddi şekilde etkilemişti. Bu sorunlar nedeniyle şirket, bazı projelerini iptal etmek, büyük miktarda zarar yazmak ve hatta üst yönetim kadrosunda önemli değişiklikler yapmak zorunda kalmıştı. Şimdi ise, ABD'deki bu siyasi müdahale, şirketin halihazırda var olan zorluklarına bir yenisini ekleyerek, Orsted'in küresel enerji geçişindeki lider rolünü sürdürme kapasitesi hakkında yeni tartışmaları başlattı. Bu durum, şirketin stratejik kararlarını yeniden gözden geçirmesine ve ABD pazarındaki geleceğine yönelik planlarını yeniden şekillendirmesine yol açabilir.

⚖️ Yasal Uyarı:Bu içerik yatırım tavsiyesi niteliği taşımaz. Yatırımlarınızla ilgili kararlarınızı kendi araştırmalarınız ve risk profilinize göre almanız önerilir.

Trump Orsted, Orsted hisse senedi, deniz üstü rüzgar, yenilenebilir enerji, Revolution Wind projesi, Orsted piyasa değeri, ABD enerji politikası, Trump rüzgar enerjisi, Danimarka Orsted, Orsted kredi notu, sermaye artırımı

İlginizi Çekebilir

Güvenilir Ortaklarımız