


Türkiye'nin ihracat arenasinda önemli bir yer tutan triko sektörü, son dönemde yaşanan ciddi zorluklar nedeniyle sıkıntı içinde. Özellikle, hazır giyim alanında yüzde 30'dan fazla pazar payına sahip olan triko segmenti, yurt dışı siparişlerinde gözlemlenen keskin düşüşler ve artan maliyetler nedeniyle tarihinin en zor dönemlerinden birini geçiriyor.
Sektör temsilcileri, son günlerde yurt dışındaki siparişlerde yaşanan bu düşüşün önemli bir kriz unsuru olduğunu vurgularken, ihracatta çift haneli oranlarda gerilemeler yaşandığını belirtiyor. Bu durum, birçok firmayı olumsuz etkileyerek, sektörel likidite sorunlarına yol açtı. Köklü firmaların art arda konkordato ilan etmesi, sektördeki sıkıntıların daha da derinleşeceğine dair endişeleri artırıyor.
Triko sektöründe yaşanan bu olumsuz gelişmeler, işletmelerin mali yapısını tehdit ederek, istihdamda azalma ve üretimde duraksamalar gibi sosyal etkileri de beraberinde getiriyor. İhracatçıların geleceğe dair belirsizliğe düştüğü bu ortamda, birçok firma maliyetleri düşürmek için çeşitli stratejiler geliştirmeye çalışıyor.
Uzmanlar, ihracat kayıplarının önüne geçmek için özellikle hedef pazarların çeşitlendirilmesi ve maliyet optimizasyonu gibi yaklaşımların benimsenmesi gerektiğini savunuyor. Ayrıca, alternatif pazarların araştırılması ve yeni müşteri portföyleri oluşturulması gerektiği belirtiliyor. Yüksek maliyetler ve azalan talep ile birlikte yaşanan süreç, sektördeki istikrarı tehlikeye atıyor.
Triko sektörünün, uluslararası rekabet gücünü koruyabilmesi için inovasyon ve Ar-Ge çalışmalarına daha fazla yatırım yapması gerektiği ifade ediliyor. Özellikle sürdürülebilirlik ve çevre dostu ürünlerin geliştirilmesi, dünya genelinde artan talep doğrultusunda sektörü yeniden canlandırma potansiyeline sahip. Ancak, tüm bu çözümlerin hayata geçirilebilmesi için öncelikle iş ortamının iyileştirilmesi ve finansman imkanlarının artırılması büyük önem taşıyor.
.png)
Sizlere kesintisiz haber ve analizi en hızlı şekilde ulaştırmak için. Yakında tüm platformlarda...