TÇÜD: Çelik Üretimi Yükseldi, İthalat Hızla Tırmanıyor

BIST Haberleri
Türkiye Çelik Üreticileri Derneği'nin (TÇÜD) Temmuz 2025 raporu, ham çelik üretiminde toparlanma işaretleri gösterirken, çelik ithalatındaki yüzde 55,1'lik rekor artışla Türk çelik sektörünün ciddi bir tehdit altında olduğunu ortaya koydu. TÇÜD Genel Sekreteri Veysel Yayan, özellikle Çin'den gelen ürünler nedeniyle acil önlem çağrısı yaptı.

Türk Çelik Sektöründe Karmaşık Temmuz Verileri: Üretim Artışı ve İthalat Tehdidi

Türkiye’nin stratejik sektörlerinden biri olan çelik endüstrisi, Türkiye Çelik Üreticileri Derneği (TÇÜD) tarafından açıklanan Temmuz 2025 üretim, tüketim ve dış ticaret verileriyle karmaşık bir tablo çizdi. Veriler, ham çelik üretimindeki kısa vadeli toparlanmaya rağmen, özellikle ithalattaki dikkate değer artışın sektör üzerindeki baskısını gözler önüne serdi. Bu gelişmeler, yerli üreticilerin sürdürülebilirliği ve pazar payı açısından kritik bir dönemeç oluşturuyor.

Ham Çelik Üretiminde Kısa Vadeli Toparlanma

Temmuz ayında, Türkiye’nin ham çelik üretimi geçen yılın aynı ayına göre yüzde 4,2’lik bir artışla 3,2 milyon tona ulaştı. Bu aylık artış, yılın ilk yarısındaki performansın ardından sektörde kısmi bir toparlanma sinyali olarak yorumlanabilir. Piyasa analistleri, bu yükselişte mevsimsel etkilerin ve geçici talep artışlarının rol oynamış olabileceğini belirtiyor. Ancak, yılın ilk yedi aylık dönemine bakıldığında, Ocak-Temmuz toplam üretimi yüzde 0,9’luk hafif bir düşüşle 21,5 milyon ton seviyesinde kaldı. Bu durum, aylık bazdaki yükselişin uzun dönemli performansı dengelemek için henüz yeterli olmadığını ve sektörün genel büyüme ivmesini yakalamakta zorlandığını göstermektedir. Küresel piyasalardaki dalgalanmalar, enerji maliyetleri ve ham madde fiyatlarındaki oynaklıklar, bu istikrarsız seyrin temel belirleyicileri arasında yer almaktadır.

Nihai Mamul Tüketiminde Güçlü Artış

Yurt içi nihai çelik mamul tüketiminde gözle görülür bir canlanma yaşandı. Temmuz ayında, tüketim bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 31,1 oranında büyük bir artışla 3,6 milyon tona çıktı. Bu çarpıcı artış, iç talebin gücünü ve sektörün yerel dinamiklere olan bağımlılığını ortaya koydu. Yılın ilk yedi aylık döneminde ise toplam tüketim, yüzde 1,7’lik bir yükselişle 22,2 milyon tona ulaşarak iç pazarın çelik ürünlerine olan talebinin güçlü seyrini sürdürdüğünü gösterdi. İnşaat, otomotiv ve makine imalatı gibi lokomotif sektörlerdeki aktivitenin bu artışta önemli bir rol oynadığı tahmin edilmektedir. İç pazarın canlılığı, yerel üreticiler için önemli bir fırsat sunarken, aynı zamanda ithalatın artışına da zemin hazırlayabilmektedir.

Dış Ticarette Karışık Sinyaller: İhracat Geriledi, İthalat Fırladı

İhracat Performansında Bölgesel Gerileme

Türk çelik sektörünün ihracat performansı, aylık ve dönemsel bazda farklı eğilimler sergiledi. Temmuz ayında çelik ürünleri ihracatı, miktar bazında yüzde 8,5 düşüşle 1,1 milyon tona, değer bazında ise yüzde 10,9 azalarak 800,2 milyon dolara geriledi. Bu aylık düşüş, küresel pazarlardaki artan korumacılık eğilimleri, bölgesel ekonomik durgunluklar ve Türk çeliğinin rekabetçiliğini etkileyen yüksek üretim maliyetleri gibi faktörlerle açıklanabilir. Ancak, yılın ilk yedi aylık genel görünümünde ihracat, miktar bazında yüzde 13,9 artışla 8,8 milyon tona ve değer bazında yüzde 5,4 yükselişle 6 milyar dolara ulaşarak pozitif bir seyir izlemişti. Bu durum, uzun vadeli ihracat stratejilerinin ve pazar çeşitlendirmesinin meyvelerini verdiğini gösterirken, aylık bazdaki dalgalanmaların sektörü yakından ilgilendirdiğini belirtmek gerekir.

İthalatta Endişe Verici Patlama

Sektörün en dikkat çekici ve endişe verici gelişmesi ise çelik ithalatındaki sert ve kontrolsüz artış oldu. Temmuz ayında, çelik ithalatı miktar bazında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 55,1 gibi fahiş bir oranla 1,8 milyon tona yükselirken, değer bazında da yüzde 30,8 artışla 1,3 milyar dolara ulaştı. Bu sıçrama, Türk pazarının dışarıdan gelen ürünlere karşı savunmasızlığını ortaya koymaktadır. Yılın ilk yedi ayında toplam ithalat, miktar bazında yüzde 17,8 artışla 11,1 milyon tona ve değer bazında yüzde 3,7 yükselişle 7,8 milyar dolara erişti. Bu fahiş ithalat artışı, yerel üreticiler üzerinde ciddi bir fiyat ve rekabet baskısı oluşturmakta, kapasite kullanım oranlarını tehdit etmekte ve nihayetinde istihdam üzerinde olumsuz etkiler yaratma potansiyeli taşımaktadır. Türk çelik sektörünün dışa bağımlılığını artırması ve ticari açığı derinleştirmesi açısından bu veri kritik önem taşımaktadır.

İhracatın İthalatı Karşılama Oranı

Dış ticaret dengesinin önemli bir göstergesi olan ihracatın ithalatı karşılama oranı, 2024 yılının aynı döneminde yüzde 75,8 iken, 2025 yılının Ocak-Temmuz döneminde hafif bir artışla yüzde 76,7’ye yükseldi. Bu artış, genel olarak olumlu bir gelişme gibi görünse de, ithalattaki hacimsel artışın oran üzerindeki etkisinin daha detaylı incelenmesi gerektiğini düşündürmektedir. Değer bazında gerçekleşen bu hafif iyileşme, miktar bazındaki rekor ithalat artışı ile karşılaştırıldığında, yerli üreticilerin pazar payı kaybını önlemede yetersiz kalabileceği endişelerini beraberinde getirmektedir.

TÇÜD Genel Sekreteri Veysel Yayan’dan Acil Tedbir Çağrısı

Türkiye Çelik Üreticileri Derneği (TÇÜD) Genel Sekreteri Veysel Yayan, ithalattaki bu hızlı yükselişe ilişkin derin endişelerini dile getirdi. Yayan, özellikle Çin’den yapılan çelik ithalatının boyutuna dikkat çekerek, “Beş yıl önce sadece 390 bin ton seviyesinde olan Çin menşeli çelik ithalatının, bu yılın sonunda 5 milyon tona yaklaşması bekleniyor” uyarısında bulundu. Bu devasa artış, Çin’in yurt içi tüketimlerinde sorun yaşayan büyük çelik üreticilerinin, aşırı üretimlerini Türkiye pazarına yönlendirmesiyle açıklanıyor. Yayan, bu durumun yerli üreticiler için adil olmayan bir rekabet ortamı yarattığını ve ulusal ekonomiye zarar verdiğini vurgulayarak, “İthalatı sınırlayıcı çok yönlü tedbirlerin süratle hayata geçirilmesi gerekiyor” şeklinde acil bir çağrıda bulundu. Bu tedbirlerin, gümrük vergilerinden kota uygulamalarına kadar geniş bir yelpazeyi kapsayabileceği ve yerli sanayinin korunması için hayati önem taşıdığı değerlendirilmektedir.

Sonuç: Sektör Destek Bekliyor

Temmuz 2025 verileri, Türk çelik sektörünün yurt içi talep ve üretimde kısmi toparlanma işaretleri gösterdiğini, ancak kontrolsüz ithalat baskısıyla ciddi bir tehdit altında olduğunu ortaya koymaktadır. Özellikle Asya pazarından gelen yoğun ve düşük fiyatlı ürünler, yerli üreticilerin rekabet gücünü zayıflatmakta, kapasite kullanım oranlarını riske atmakta ve dolayısıyla sürdürülebilirliklerini tehlikeye atmaktadır. Sektör temsilcileri, bu dengesizliği gidermek ve yerli üretimi korumak adına kamu otoritelerinden acil ve etkili önlemler beklemektedir. Aksi takdirde, Türkiye’nin çelik sektöründeki yerel kapasitesi, istihdamı ve stratejik önemi ciddi risklerle karşı karşıya kalabilir.

⚖️ Yasal Uyarı:Bu içerik yatırım tavsiyesi niteliği taşımaz. Yatırımlarınızla ilgili kararlarınızı kendi araştırmalarınız ve risk profilinize göre almanız önerilir.

TÇÜD

İlginizi Çekebilir

Güvenilir Ortaklarımız