TCMB Karahan: Enflasyonda İyimseriz, Talep Dezenflasyonu Destekliyor

TCMB Başkanı Karahan'dan Enflasyon Görünümüne İlişkin Önemli Değerlendirmeler

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, küresel finans piyasalarının son dönemdeki temkinli duruşuna rağmen, Türkiye ekonomisinin enflasyon görünümüne ilişkin daha iyimser olduklarını vurguladı. Bloomberg’e verdiği özel röportajda Karahan, makroekonomik verilerin dezenflasyon sürecine yönelik olumlu sinyaller verdiğini belirtti.

Fiyat Artışlarında Yavaşlama ve Talep Koşullarının Etkisi

Karahan, Ağustos ayı enflasyon rakamları ve ikinci çeyrek GSYİH büyüme verilerinin detaylı analizinin, fiyat artışlarındaki yavaşlama eğiliminin devam ettiğini gösterdiğini ifade etti. İstanbul'da gerçekleştirilen röportajda, “Manşet büyüme oranı piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşmiş olsa da, GSYİH verilerinin bileşenlerine daha yakından baktığımızda, talep koşullarının dezenflasyon sürecine aktif olarak destek vermeye devam ettiğini açıkça görüyoruz” açıklamasında bulundu.

Bu bağlamda Karahan, özel tüketim büyümesinin üst üste iki çeyrek boyunca negatif bir seyir izlemesinin, iç talebin soğuduğunu ve enflasyonist baskılar üzerindeki etkisinin azaldığını gösteren kritik bir işaret olduğunu hatırlattı. Bu durum, para politikasının sıkılaştırıcı etkilerinin ekonomik aktivite üzerindeki yansımaları olarak değerlendirildi.

Enflasyonun Ana Eğilimi ve Beklentiler

Ağustos ayında yıllık enflasyon oranı yüzde 33,5’ten yüzde 33’e gerilemiş olsa da, bu düşüşün piyasa beklentilerinin bir miktar üzerinde gerçekleştiği gözlemlendi. Ancak Karahan, manşet enflasyonun ötesinde, enflasyonun ana eğilimine odaklanılması gerektiğini belirtti. “Enflasyonun ana göstergelerindeki gerileme eğiliminin Ağustos ayında da devam ettiğini görüyoruz. Özellikle medyan enflasyonun yüzde 1,8 seviyesine kadar gerilemesi, yıllıklandırılmış bazda yaklaşık yüzde 24’lük bir orana karşılık gelmektedir ki bu, dezenflasyon sürecinin derinleştiğine işaret etmektedir” dedi.

Öte yandan, kira ve eğitim hizmetleri gibi bazı kalemlerdeki enflasyon iyileşmesinin beklenenden daha zayıf kaldığını dile getiren Karahan, bu kalemlerin genel enflasyon beklentileri üzerindeki potansiyel etkilerini yakından izlemeye devam ettiklerini vurguladı.

Piyasa Beklentileri ve TCMB'nin Kararlılığı

Son dönemde Türk varlıklarında yaşanan satış dalgası ve Ağustos ayında tahminleri aşan enflasyon verisi, bazı uluslararası finans kuruluşlarının TCMB’nin 11 Eylül’deki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısına ilişkin faiz indirimi beklentilerini aşağı çekmesine neden olmuştu. Bu gelişmelere rağmen Karahan, TCMB’nin enflasyonla mücadeledeki kararlı duruşunu yineledi. “Enflasyon beklentilerinin bozulmasına ve talebin dezenflasyon sürecini sekteye uğratmasına kesinlikle izin vermedik ve bundan sonra da izin vermeyeceğiz” şeklindeki net ifadeleri, bankanın sıkı para politikası duruşunu sürdürme taahhüdünü gösterdi.

TCMB'nin Enflasyon Hedefleri ve Politika Çerçevesi

TCMB’nin son Enflasyon Raporu'nda yıl sonu tahminleri ile orta vadeli enflasyon hedeflerini birbirinden ayırdıklarını hatırlatan Başkan Karahan, bu yıl için yüzde 24 ve gelecek yıl için yüzde 16 seviyesinde ara hedefler belirlediklerini açıkladı. Bu ara hedefler, para politikasının orta vadeli çerçevesini ve dezenflasyon patikasını net bir şekilde ortaya koyuyor.

Karahan, “Olağanüstü bir makroekonomik gelişme olmadığı sürece bu ara hedefleri değiştirmeyi düşünmüyoruz. Ancak, bu hedeflere ulaşmayı engelleyebilecek herhangi bir gelişme olması halinde, para politikasının sıkılık derecesini ayarlayarak enflasyonun belirlenen bu hedeflere yakınsamasını sağlayacağız” ifadeleriyle, TCMB'nin proaktif ve esnek bir politika yaklaşımı benimseyeceğinin altını çizdi. Bu yaklaşım, enflasyonla mücadelede kararlılığın yanı sıra, dinamik koşullara uyum sağlama yeteneğini de vurgulamaktadır.