TCMB Anketi Açıklandı: 2025 İçin Enflasyon ve Piyasa Beklentileri

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2025 yılına ait Eylül ayı Piyasa Katılımcıları Anketi sonuçlarını duyurdu. Bu önemli anket, reel sektör ve finansal sektör temsilcilerinden oluşan toplamda 68 katılımcı tarafından yanıtlandı, bu da sonuçların güvenilirliğini artıran bir unsur olarak öne çıkıyor.

Katılımcılardan alınan geri dönüşler ışığında, enflasyon beklentileri üzerinde dikkat çekici bulgular elde edildi. 2025 yılı için yıl sonu enflasyon hedefinin, katılımcılar arasında genel olarak %16,5 civarında şekillendiği görülüyor. Bu rakam, piyasa dinamikleri ve içsel ekonomik faktörler ışığında değerlendirildiğinde, enflasyonun kontrol altına alınmasına yönelik çabaların önemini bir kez daha ortaya koyuyor.

Döviz kurları ile ilgili beklentiler de ankette önemli bir odak noktasıydı. 2025 yılı itibarıyla dolar/TL kuru için tahminler, katılımcılar arasında ortalama 30,50 TL seviyelerinde yoğunlaşırken, bu durum piyasa aktörlerinin döviz piyasalarındaki gelişmelere duyarlılığını ortaya koyuyor. Doların yükselmeye devam etmesi durumunda, ekonomideki dengelerin daha fazla sarsılabileceği değerlendiriliyor.

Büyüme beklentileri ise diğer bir önemli göstergeyi temsil ediyor. Anket katılımcıları, Türkiye ekonomisinin 2025 yılı için büyüme tahminlerini %3,5 olarak belirlediler. Bu oranın, bölgesel ve küresel ekonomik koşullar ışığında oldukça kritik olduğu belirtildi. Katılımcılar, büyüme hedeflerinin ulaşılabilir olması için siyasal istikrarın ve ekonomik reformların gerekliliğine dikkat çekti.

Faiz oranlarıyla ilgili öngörüler ise anketin bir başka dikkat çeken yönü oldu. Katılımcılar, TCMB'nin politika faizini 2025 yılı sonunda %26,0 seviyelerine çıkarabileceği tahmininde bulunuyor. Faiz oranlarının artışı, borçlanma maliyetlerini ve dolayısıyla ekonomik istikrarı doğrudan etkileyecek bir unsur olarak değerlendiriliyor.

Sonuç olarak, TCMB'nin bu anketi, piyasa katılımcılarının ekonomik göstergelere yönelik beklentilerini ortaya koyarken, geleceğe dair daha net bir perspektif sunuyor. Ekonomi yönetiminin, belirlenen hedefler doğrultusunda adımlar atması gerektiği konusunda genel bir görüş birliği mevcut.