Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hayata geçirilen "işlenmeyen arazilerin kiralanması" uygulaması, Türkiye'nin tarımsal kapasitesini artırma ve kırsal ekonomileri güçlendirme vizyonuyla önemli bir adım olarak öne çıkıyor. Bu stratejik girişimle, uzun süredir atıl durumda bulunan tarım arazileri, modern ve sürdürülebilir üretim modelleriyle yeniden ekonomiye kazandırılacak.
Uygulama kapsamında, ülke genelindeki tarımsal potansiyelin tam olarak değerlendirilmesi amacıyla, Tarım ve Orman Bakanlığı 81 ilde Arazi Tespit Komisyonları kurdu. Bu komisyonların detaylı çalışmaları sonucunda, Türkiye'nin farklı bölgelerinde toplam 25 bin 328 parselde yaklaşık 300 bin dekar tarım arazisinin aktif olarak işlenmediği belirlendi. Bu geniş tarım alanlarının tekrar ekime açılmasıyla, hem tarımsal arz güvenliğinin sağlanması hem de yerel ve ulusal ekonomiye ciddi katkılar sunulması hedefleniyor.
İşlenmeyen arazilerin kiralanması süreci, 2025 yılının kasım ayında başlayacak olup, bu süreçte belirli kriterlere göre önceliklendirme yapılacak. Özellikle arazinin bulunduğu köyde ikamet eden çiftçiler ve tarımsal kalkınmada kilit rol oynayan tarımsal kooperatifler, kiralama hakkı elde etmede ilk sırada yer alacak. Bu tercih, kırsal kesimde istihdamın güçlenmesi, yerel halkın toprakla olan bağının korunması ve tarımsal birliklerin daha etkin ve verimli hale gelmesi açısından kritik bir öneme sahip.
Bu uygulama ile sadece üretim artışı değil, aynı zamanda kırsal bölgelerde ekonomik refahın ve sosyal sürdürülebilirliğin artırılması da amaçlanıyor. Genç çiftçilere sunulan bu yeni fırsat kapıları, onların tarımsal üretimde aktif rol almalarını teşvik ederek, demografik yapısı yaşlanan kırsal kesime yeni bir dinamizm kazandıracak.
Bakanlık tarafından tespit edilen 25 bin 328 parseldeki yaklaşık 300 bin dekar atıl arazinin nihai listeleri, yapılan itirazların değerlendirilmesinin ardından il ve ilçe düzeyinde kamuoyuyla paylaşıldı. Bu şeffaf süreç, uygulamanın adil ve katılımcı bir zeminde ilerlemesini sağlıyor.
2025 yılının son çeyreğinde ise, 'ikinci yıl üst üste işlenmeyen arazilerin' tespiti için ek çalışmalar yapılacak ve bu yeni tespitler doğrultusunda kiralama süreci Kasım ayında tekrar başlatılacak. Ancak, bu düzenlemenin hukuki boyutu da yakından takip ediliyor. Danıştay 10. Dairesi, iki yıl üst üste işlenmeyen arazilerin kiraya verilmesine ilişkin düzenlemenin Anayasa'ya aykırılığı iddiasıyla Anayasa Mahkemesi'ne başvuruda bulundu.
Bu hukuki sürece rağmen, Tarım ve Orman Bakanlığı kaynakları, söz konusu başvurunun yalnızca davanın esasına ilişkin 'bekletici' bir nitelik taşıdığını ve uygulamanın yönetmelik doğrultusunda devam edeceğini vurguladı. Yürütmeyi durdurma ya da iptal yönünde bir karar alınmadığı sürece, bakanlık bu önemli tarımsal kalkınma projesine kararlılıkla devam edeceğinin sinyalini veriyor.
Bakanlık, atıl durumdaki arazilerin yeniden üretime kazandırılmasının sadece gıda arz güvenliğini pekiştirmekle kalmayıp, aynı zamanda yerel ekonomilere de milyonlarca liralık doğrudan katkı sağlayacağını öngörüyor. Tarımsal üretimdeki artış, tedarik zincirindeki tüm paydaşlar için ekonomik bir sinerji yaratacak; tohumdan gübreye, işçilikten lojistiğe kadar birçok alanda ticari hareketliliği artıracak.
Yüksek girdi maliyetleri nedeniyle toprağını ekmekte zorlanan veya araziye erişim sıkıntısı yaşayan çiftçiler için bu uygulama, yeni bir nefes ve gelir kapısı sunuyor. İşlenmeyen arazilerin değerlendirilmesiyle genç ve dinamik çiftçilere iş imkanı sağlanması, kırsal kesimdeki istihdam dinamiklerini kuvvetlendirecek ve bölgesel kalkınma hedeflerine ulaşmada önemli bir kaldıraç görevi görecektir. Bu sayede, Türkiye'nin tarımsal potansiyelinin tam anlamıyla harekete geçirilmesi ve sürdürülebilir bir gelecek inşa edilmesi hedeflenmektedir.
⚖️ Yasal Uyarı:Bu içerik yatırım tavsiyesi niteliği taşımaz. Yatırımlarınızla ilgili kararlarınızı kendi araştırmalarınız ve risk profilinize göre almanız önerilir.
Tarım Bakanlığı