Investing.com - JPMorgan (JPM) Asset Management, ABD Merkez Bankasının (Fed) faiz indirimlerine başlaması halinde dahi enflasyonda yeniden hızlanma riskinin gündemde olduğunu belirtti. Kuruma göre bu durum tahvil piyasalarında yatırımcıların beklediği güçlü sermaye kazançlarını sınırlayabilir. Ayrıca yüksek seyreden enflasyonun ABD dolarını da aşağı yönlü baskı altında tutabileceği ifade edildi.
JPMorgan, kalıcı enflasyonun hem parasal gevşemeyi hem de büyüme odaklı varlıklar üzerindeki olumlu etkileri sınırlayabileceğini vurguladı. Özellikle uzun vadeli yüksek kaliteli tahvillerde faiz indirimleri yapılsa bile, yüksek seyreden enflasyonun reel getirileri eriteceği ve bu nedenle ciddi kazanç potansiyelinin sağlanamayacağı belirtildi. Kurum bu tabloyu “hafif stagflasyon” riski olarak tanımladı.
JPMorgan değerlendirmesine göre, enflasyonda yeniden hızlanma olması halinde Fed’in agresif faiz indirimi yapma aralığı daralacak. Bu daralma, tahvil piyasasında ralliyi engelleyebilirken, büyümeyi desteklemeye yönelik parasal genişleme adımlarının da sınırlı kalmasına yol açabilecek.
Döviz piyasalarına etkisine bakıldığında ise, yüksek enflasyonun sıkılaştırıcı yeni adımlar olmadan reel faiz farklarını ABD aleyhine değiştirebileceği belirtiliyor. JPMorgan, yatırımcıların Fed’i, enflasyon karşısında yavaş hareket eden bir merkez bankası olarak görmesi halinde doların cazibesinin azalabileceği uyarısını yaptı.
Bank of America (BAC), Fed’in Eylül toplantısında faiz indirimi yönünde adım atmasının gereksiz olacağına dikkat çekti. Kurum, ekonomik göstergelerin şimdilik erken bir gevşeme adımını haklı göstermediğini savunarak, enflasyonun Fed’in %2 hedefine inmeden faiz düşürülmesinin riskli sonuçlar doğurabileceğini ifade etti.
BofA ayrıca, faiz indirimi isteyen politika yapıcıların iş gücü piyasasındaki arz sıkıntılarını hafife aldığını belirtti. Özellikle son dönemde açıklanan ve aşağı yönlü revize edilen tarım dışı istihdam verileri, “kötü indirim” olarak nitelendirilen bir riski artırabilir. Bu risk, enflasyonla mücadele tamamlanmadan büyümeye öncelik verilerek faiz indirimi yapılmasını ifade ediyor.
MUFG, Fed’in Eylül ayında gerçekleştireceği para politikası toplantısında faiz indirimi kararı almasının önündeki en büyük engelin beklenenden daha yüksek çıkabilecek enflasyon verileri olabileceğini belirtti. Yaz aylarında açıklanacak Temmuz TÜFE ve ÜFE verilerinin, enflasyonun ivmelenip ivmelenmediği konusunda belirleyici olacağı ifade edildi.
Japon finans kuruluşu MUFG’ye göre, yukarı yönlü gelen enflasyon verileri, Fed’in parasal gevşeme yönündeki planlarını geciktirebilir. Bu tür bir gelişme, doların son zamanlarda gösterdiği zayıflama eğilimini de tersine çevirebilir. Banka, fiyat baskılarının sürmesi halinde ABD Merkez Bankasının faizleri düşürmekte daha çekimser kalabileceği öngörüsünde bulundu.
⚖️ Yasal Uyarı:Bu içerik yatırım tavsiyesi niteliği taşımaz. Yatırımlarınızla ilgili kararlarınızı kendi araştırmalarınız ve risk profilinize göre almanız önerilir.
Stagflasyon kapıda mı?