Türkiye'nin önde gelen sanayi kuruluşlarından SASA Polyester Sanayi A.Ş. (#SASA), uzun süredir planlanan ve stratejik önemi yüksek olan Rafineri ve Petrokimya Tesisi yatırımını hayata geçirmek üzere önemli bir adım attı. Şirket, Yönetim Kurulu kararıyla, yatırımın yürütüleceği özel amaçlı yeni bir iştirak olan SASA Rafineri A.Ş.'yi kurdu. Bu yeni oluşum, SASA'nın gelecekteki büyüme vizyonunda kilit bir rol oynaması beklenen devasa projenin temelini oluşturuyor.
Şirketten yapılan resmi açıklamalara göre, tamamen SASA Polyester'in %100 hissesine sahip olduğu bu yeni iştirakin kuruluş kararı 25 Ağustos 2025 tarihinde alındı ve bağımsız yönetim kurulu üyelerinin çoğunluğunun onayıyla tescil edildi. 100 milyon TL sermayeli kurulan SASA Rafineri A.Ş., Adana'nın stratejik öneme sahip Yumurtalık ilçesinde yer alacak Rafineri ve Petrokimya Tesisi yatırımını tüm yönleriyle yönetecek.
Yeni şirketin faaliyet göstereceği Adana Yumurtalık bölgesi, projenin stratejik önemini daha da pekiştiriyor. Zira, 16 Ağustos 2025 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanı kararıyla bu alan 'Özel Endüstri Bölgesi' ilan edilmişti. Özel Endüstri Bölgeleri, devlet tarafından desteklenen, yatırımcılara vergi indirimleri, gümrük muafiyetleri, bürokratik süreçlerde kolaylıklar ve altyapı teşvikleri gibi önemli avantajlar sunan, özellikle büyük ölçekli ve teknoloji yoğun yatırımları çekmek amacıyla belirlenmiş alanlardır. Bu statü, SASA Rafineri A.Ş.'nin yatırım sürecini hızlandırması, maliyet etkinliğini artırması ve projenin genel fizibilitesini güçlendirmesi açısından kritik bir avantaj sağlıyor. Ayrıca, bölgenin enerji kaynaklarına, lojistik ağlarına ve uluslararası pazarlara yakınlığı, yatırımın ekonomik verimliliğini maksimize etme potansiyeli taşıyor.
Yumurtalık'ın seçilmesi, sadece coğrafi bir karar değil, aynı zamanda Türkiye'nin enerji ve petrokimya sektöründeki dışa bağımlılığını azaltma ve katma değerli üretim kapasitesini artırma yönündeki ulusal stratejilerle de örtüşmektedir. Bu bölge, derin deniz limanlarına erişimi, demiryolu ve karayolu bağlantıları sayesinde hammadde tedarikinde ve nihai ürünlerin dağıtımında önemli bir lojistik merkez olma potansiyeli sunmaktadır. SASA'nın bu alana yapacağı yatırım, bölgenin ekonomik kalkınmasına da çarpan etkisiyle önemli katkılar sağlayacaktır.
Kurulan yeni şirketin yürüteceği projenin kapsamı oldukça geniş ve entegre bir yapıyı hedefliyor. Açıklamada belirtildiği üzere, yatırım sadece bir rafineri ve bir petrokimya tesisinden ibaret olmayacak. Bunun yanı sıra, projenin sürdürülebilirliği ve verimliliği için hayati öneme sahip lojistik tesisleri, kapsamlı altyapı çalışmaları ve destekleyici üretim tesisleri de bu büyük kompleksin parçası olacak. Bu bütüncül yaklaşım, SASA'nın değer zincirini genişletme ve operasyonel bağımsızlığını artırma konusundaki kararlılığını gözler önüne seriyor.
Rafineri Tesisleri: Petrokimya üretiminin temel hammaddesi olan nafta, aromatikler ve diğer türev ürünlerin üretimi için kritik öneme sahip rafineri tesisi, SASA'nın dikey entegrasyon stratejisinin en önemli ayaklarından birini oluşturacak. Bu entegrasyon sayesinde şirket, petrokimya ürünleri için dış kaynaklara olan bağımlılığını azaltacak, tedarik zincirinde güvence sağlayacak ve hammadde maliyetlerinde önemli avantajlar elde edebilecektir. Kendi hammaddesini üretme yeteneği, global emtia piyasalarındaki dalgalanmalara karşı SASA'yı daha dirençli hale getirecektir.
Petrokimya Tesisleri: SASA'nın ana faaliyet alanı olan polyester elyaf ve polimer üretimi için gerekli olan PTA (Purified Terephthalic Acid) ve MEG (Mono Ethylene Glycol) gibi kritik hammaddelerin yanı sıra, diğer çeşitli petrokimya ürünlerinin üretimine odaklanacak olan bu tesisler, şirketin ürün gamını genişletmesine ve katma değeri yüksek ürünlerle pazardaki konumunu güçlendirmesine olanak tanıyacak. Bu sayede, Türkiye'nin petrokimya ürünleri ithalatında önemli bir düşüş yaşanması ve cari açığın azaltılması hedeflerine de katkıda bulunulması beklenmektedir.
Lojistik ve Altyapı Yatırımları: Bu büyüklükteki bir projenin sorunsuz işlemesi için modern ve etkin lojistik altyapı vazgeçilmezdir. Liman bağlantıları, depolama alanları, boru hatları ve dahili taşıma sistemleri gibi yatırımlar, hammadde girişinden nihai ürün çıkışına kadar tüm operasyonel süreçlerin optimize edilmesini sağlayacaktır. Bu da hem maliyet etkinliği hem de operasyonel verimlilik açısından büyük faydalar sunacaktır. Özel Endüstri Bölgesi statüsü, bu tür altyapı geliştirmeleri için de önemli kolaylıklar ve teşvikler sunmaktadır.
Kurulan 100 milyon TL sermayeli yeni şirketin mevcut finansal tablolar üzerindeki anlık etkisi küçük görünse de, bu bir başlangıç sermayesi olup, projenin toplam yatırım büyüklüğünün çok daha yüksek olacağı öngörülmektedir. Şirketin kamuya açıklanan son finansal tablolarına göre, bu başlangıç sermayesi SASA'nın aktif toplamının sadece %0,04'üne ve hasılatının %0,22'sine denk gelmektedir. Bu durum, SASA gibi devasa bir sanayi kuruluşunun güçlü finansal yapısını ve bu ölçekte bir ilk adımın dahi toplam bilanço içerisinde nispeten küçük bir yer tuttuğunu göstermektedir. Ancak, bu rakamlar, yatırımın stratejik önemini ve uzun vadeli potansiyelini göz ardı etmemek gerektiğini de vurgulamaktadır. Bu başlangıç sermayesi, projenin ön fizibilite çalışmaları, mühendislik hizmetleri ve ilk aşama idari yapılanması için önemli bir finansal temel oluşturacaktır. İlerleyen süreçte projenin finansman modellemesi ve potansiyel yatırım ortaklıkları gibi konuların gündeme gelmesi beklenmektedir.
SASA yetkilileri, bu yatırımın şirket faaliyetleri üzerinde “olumlu” bir etki yaratacağı beklentisini net bir şekilde ifade etti. Bu olumlu etkinin temel nedenleri arasında; üretim maliyetlerinde azalma, tedarik güvenliğinin artması, yeni ve katma değerli ürün portföyü oluşturulması, ihracat kapasitesinin genişlemesi ve dolayısıyla daha yüksek gelir ve kar marjları elde etme potansiyeli bulunmaktadır. Ayrıca, yerli üretimle dışa bağımlılığın azaltılması, ülke ekonomisine doğrudan katkı sağlayacak ve şirketin sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmasında kritik bir rol oynayacaktır. Bu yatırım, SASA'nın global pazardaki rekabet gücünü artırarak, sektör liderliğini pekiştirmesine de yardımcı olacaktır.
Yeni şirketin kuruluşu, ilgili yasal mevzuatlar çerçevesinde değerlendirilmiştir. Şirket açıklamasına göre, SASA Rafineri A.Ş.'nin sıfırdan kurulan bir şirket olması nedeniyle, hali hazırda var olan bir şirketin devralınması veya hisse alımı gibi bir durum söz konusu olmadığından, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) düzenlemeleri uyarınca bir değerleme raporu düzenlenmesine gerek duyulmamış ve pay alım teklifinde bulunma yükümlülüğü doğmamıştır. Bu durum, işlemin idari ve hukuki olarak standart süreçlere uygun bir şekilde ilerlediğini göstermektedir.
Şu an için projenin detaylarına, finansman yapısına ve zamanlamasına ilişkin somut bilgiler henüz paylaşılmamıştır. Ancak, SASA'nın gelecekteki resmi duyurularıyla bu bilgilerin kamuoyuyla paylaşılması beklenmektedir. Yatırımcılar ve piyasa analistleri, bu devasa projenin ilerleyişini, özellikle finansman modellerini, kapasite detaylarını ve tamamlanma takvimini yakından takip edecektir. Bu yatırım, sadece SASA'nın değil, aynı zamanda Türkiye'nin kimya ve petrokimya sektöründeki stratejik konumunu güçlendirme potansiyeli taşıyan bir mega proje olarak öne çıkmaktadır.
SASA Polyester'in bu stratejik hamlesi, uzun vadeli büyüme ve katma değerli üretime odaklanma vizyonunun bir parçasıdır. Kendi hammaddesini üreterek dışa bağımlılığı azaltacak, lojistik avantajlar sağlayacak ve entegre bir üretim yapısıyla verimliliği artıracak olan bu yatırım, şirketin gelecek dönemdeki finansal performansına ve pazar değerine önemli katkılar sunma potansiyeli taşımaktadır. Piyasa, bu dev projenin somut adımlarının ve zaman çizelgesinin açıklanmasını sabırsızlıkla beklemektedir.
⚖️ Yasal Uyarı:Bu içerik yatırım tavsiyesi niteliği taşımaz. Yatırımlarınızla ilgili kararlarınızı kendi araştırmalarınız ve risk profilinize göre almanız önerilir.
SASA, SASA Rafineri A.Ş., Rafineri, Petrokimya, Yatırım, Adana Yumurtalık, Özel Endüstri Bölgesi, SASA Polyester, Sanayi, Enerji, Stratejik Yatırım, Borsa İstanbul, Sermaye, Üretim, Entegrasyon