Investing.com - Petrol fiyatları, Ukrayna barış görüşmelerinin yavaşlaması ve küresel arzla ilgili yeni endişelerin belirmesi sonucu Çarşamba günü yükselişe geçti. Rusya’nın Ukrayna’daki askeri operasyonunu durdurmaya yönelik diplomatik çabaların yavaş seyretmesi, Rus ham petrolü üzerindeki yaptırımların sürebileceği ve hatta daha da sıkılaştırılacağı beklentisini beraberinde getirdi. Bu durum, piyasada arz kısıtlarının sürebileceği endişesini artırdı.
Sabah saatlerinde Brent ham petrolü vadeli kontratları varil başına 10 sent veya %0,15 artışla 65,89 dolar seviyesinden işlem gördü. ABD’nin Batı Teksas tipi (WTI) ham petrolünün Eylül ayı teslimatlı kontratları ise 12 sent veya %0,19 primle 61,89 dolara yükseldi. Bu artışlar, önceki seansta kaydedilen %1’in üzerindeki kaybı telafi etmeye yetmese de, arz yönlü endişelerin fiyatlar üzerindeki etkisinin tekrar devreye girdiğini gösterdi.
Petrol fiyatlarındaki yükselişte, ABD’deki petrol stoklarına ilişkin gelen verilerin de etkili olduğu görüldü. Amerikan Petrol Enstitüsü (API) tarafından açıklanan verilere göre, geçtiğimiz hafta ABD ham petrol stoklarında 2,4 milyon varillik düşüş yaşandı. Bu rakam, piyasanın 1,2 milyon varil düzeyindeki düşüş beklentisinin oldukça üzerindeydi. Stoklardaki bu sert gerileme, talebin beklenenden güçlü seyrettiğine işaret etti.
Bu veri, talep-vari dengesinde hızlı bir daralma olmadığını ve tüketimin halen güçlü seyrettiğini göstererek fiyatlara destek sağladı. Ancak jeopolitik gelişmeler, olası arz artışlarına dair beklentiler ve yaptırımların yönü gibi unsurlar fiyat hareketleri üzerinde sınırlayıcı etkisini sürdürüyor.
Rusya-Ukrayna arasında süren barış görüşmelerinin somut bir ilerleme kaydedememesi, yaptırımların kalkacağına dair umutları geciktiriyor. Bu da Rus petrolüne dönük yaptırım rejiminin devam edeceği öngörüsünü kuvvetlendiriyor. Özellikle, ikincil yaptırımların uygulanmasında yaşanan belirsizlikler ve yürürlüğe konabilecek yeni kısıtlamalar, piyasada risk algısını artırıyor.
Diğer yandan, Hintli ithalatçıların Moskova’dan alımlarını azaltmasıyla birlikte Çinli rafineriler devreye girdi. Çin, Ekim ve Kasım teslimatlı toplam 15 kargo Rus petrolü satın aldı. Bu gelişme, Rusya’nın yaptırımlara rağmen küresel enerji piyasalarında varlığını devam ettirme kapasitesini sürdürdüğünü gösteriyor. Satış rotalarının yeniden şekillenmesi, piyasada arz tarafında dayanıklılığın hâlâ güçlü bir şekilde sürdüğüne işaret ediyor.
Bütün bu gelişmelerin etkisiyle petrol fiyatları, son haftalarda yaklaşık üç ayın en düşük seviyelerine gerilemişti. Özellikle barış görüşmelerinin olası olumlu sonuçlarının Rus petrol arzını artırabileceği beklentisi, fiyatlar üzerinde aşağı yönlü baskı oluşturmuştu. OPEC+ grubunun da üretimi artırmaya devam etmesi, bu baskının ikinci bir kaynağı oldu.
Ancak son günlerde bu yönlü beklentilerin askıya alınması, fiyatlardaki toparlanmayı beraberinde getirdi. Yine de mevcut durumda petrol piyasaları, arz ve talep dengesindeki kırılganlıklar, jeopolitik riskler, yaptırımlar ve diplomatik gelişmeler arasında yön aramaya devam ediyor. Fiyatların kısa vadeli hareketinde bu faktörlerin rolü belirleyici olacak.
⚖️ Yasal Uyarı:Bu içerik yatırım tavsiyesi niteliği taşımaz. Yatırımlarınızla ilgili kararlarınızı kendi araştırmalarınız ve risk profilinize göre almanız önerilir.
Petrol fiyatları barış