Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türkiye ekonomisinin dış ticaret dengelerinde yaşanan olumlu gelişmelere dikkat çekerek, yaklaşan Orta Vadeli Program (OVP) ile ihracatın daha da ivme kazanacağını belirtti. Yılmaz, uygulanan ekonomik politikaların beklentileri pozitif yönde etkilemesi, öngörülebilirliğin artması ve ekonomiye olan güvenin pekişmesiyle birlikte, dış ticaret performansının da güçlendiğini vurguladı.
Ağustos ayına ilişkin dış ticaret verilerini değerlendiren Yılmaz, bu dönemde ihracatta geçen yılın aynı ayına göre %0,9 oranında bir düşüş yaşanmasına rağmen, ithalattaki %3,9’luk kayda değer azalmanın, dış ticaret dengesine olumlu yansıdığını ifade etti. İthalattaki bu daha keskin düşüş, ihracattaki nispeten sınırlı daralmanın önüne geçerek, ülkenin dış ticaret açığının daralmasında kritik bir rol oynadı. Bu dinamik, Türkiye'nin dış kaynak bağımlılığını azaltma ve sürdürülebilir bir büyüme patikasına ulaşma hedefi doğrultusunda atılan önemli adımlardan biri olarak değerlendirildi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı, dış ticaret açığının aynı dönemde %16,7 gibi önemli bir oranda azaldığına işaret etti. Yıllıklandırılmış bazda dış ticaret açığının 87,5 milyar dolar seviyesine gerilemesi, makroekonomik istikrar hedefleri açısından kayda değer bir gelişme olarak ön plana çıktı. Bu iyileşme, global ekonomik konjonktürdeki belirsizliklere ve emtia fiyatlarındaki dalgalanmalara rağmen Türkiye ekonomisinin dış şoklara karşı direncini artırma çabasının bir göstergesi niteliğinde.
Yılmaz, dış ticarette ve turizm sektöründe sağlanan bu olumlu gelişmelerin, yıl sonunda cari açığın milli gelire oranını programda öngörülen %2’lik seviyenin altına indireceğini belirtti. Cari açığın daralması, ülkenin dış finansman ihtiyacını azaltarak ekonomiyi daha sağlam bir zemine oturtma ve uluslararası piyasalarda güvenilirliğini artırma açısından stratejik bir hedef teşkil ediyor. Bu hedef, aynı zamanda enflasyonla mücadele ve döviz kuru istikrarı için de kritik bir öneme sahip.
Ekonominin geleceğine yönelik vizyonunu da paylaşan Yılmaz, Türkiye'nin küresel rekabette önemli bir aktör olmayı sürdüreceğini vurguladı. Bu hedef doğrultusunda, ülkenin uluslararası yatırımlardan daha fazla pay almasını sağlayacak politikaların hayata geçirileceği belirtildi. Özellikle ihracat odaklı teknolojik dönüşüm, ekonominin verimliliğini yükseltmenin ve katma değeri yüksek ürünler ihraç etmenin anahtarı olarak konumlandırıldı. Bu dönüşüm, geleneksel ihracat kalemlerinin ötesine geçerek, inovasyon ve Ar-Ge yoğun ürünlerin global pazarlardaki payını artırmayı hedefliyor.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, hazırlıklarında son aşamaya gelinen ve önümüzdeki günlerde açıklanması beklenen Orta Vadeli Program (OVP) ile ihracata hız kazandıracak adımlar atmaya devam edeceklerini bildirdi. Yeni OVP’nin, Türkiye ekonomisinin yapısal sorunlarına çözüm üreterek, ihracat potansiyelini maksimize edecek, uluslararası rekabet gücünü artıracak ve sürdürülebilir büyüme hedeflerini destekleyecek kapsamlı politikalar içermesi bekleniyor. Bu programın, özellikle ihracatçı firmalar için yeni fırsatlar yaratması ve yatırım ortamını iyileştirmesi öngörülüyor. OVP, aynı zamanda Türkiye’nin global tedarik zincirlerindeki konumunu güçlendirme ve bölgesel bir üretim üssü olma vizyonunu da destekleyecek.
⚖️ Yasal Uyarı:Bu içerik yatırım tavsiyesi niteliği taşımaz. Yatırımlarınızla ilgili kararlarınızı kendi araştırmalarınız ve risk profilinize göre almanız önerilir.
Cevdet Yılmaz, OVP, Orta Vadeli Program, dış ticaret, ihracat, ithalat, cari açık, Türkiye ekonomisi, makroekonomi, ekonomik güven, öngörülebilirlik, uluslararası yatırımlar, teknolojik dönüşüm