OPEC+ Zirvesi Öncesi Petrol Piyasasında Kritik Dalgalanma

Petrol Fiyatlarında Düşüş Eğilimi: OPEC+ ve Stok Verileri Etkisi

Küresel petrol piyasalarında gözler, yaklaşan **OPEC+** toplantısına çevrilmiş durumda. Bu kritik zirve öncesinde, petrol fiyatları düşüş eğilimini sürdürüyor. Piyasadaki bu geri çekilmenin ardında, **OPEC+** grubundan potansiyel bir arz artışı beklentisi ve Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) kaydedilen sürpriz ham petrol stok yükselişi gibi temel faktörler yer alıyor.

Uluslararası piyasalarda gösterge niteliğindeki **Brent ham petrolü**, piyasa volatilitesi eşliğinde yüzde **0,21** oranında değer kaybederek varil başına **66,85 dolar** seviyesine geriledi. Benzer şekilde, ABD piyasasının referansı olan **Batı Teksas tipi (WTI) ham petrolü** de yüzde **0,32** düşüşle varil başına **63,28 dolar** seviyelerinden işlem görüyor. Bu düşüşler, yatırımcıların gelecekteki arz ve talep dengesi hakkındaki endişelerini yansıtmaktadır.

OPEC+’nın Arz Politikaları ve Piyasa Beklentileri

Piyasayı en çok meşgul eden konulardan biri, **OPEC** ve Rusya’nın da dahil olduğu müttefiklerinin oluşturduğu **OPEC+** grubunun arz stratejisi. Sektör analistleri, özellikle **ANZ** tarafından yapılan değerlendirmelerde, grubun ABD’nin kaya gazı üreticilerine kaptırdığı pazar payını geri kazanmak amacıyla üretimi artırma eğiliminde olabileceğine dair güçlü beklentilere dikkat çekiyorlar. Bu stratejik adım, küresel arz fazlası riskini artırarak fiyatlar üzerinde aşağı yönlü baskı oluşturabilir.

Pazar günü yapılması planlanan **OPEC+** toplantısında, sekiz kilit üye ülkenin üretim artışı konusunu gündeme getirmesi bekleniyor. Bu toplantıdan çıkacak kararlar, önümüzdeki dönemde petrol fiyatlarının seyrini belirlemede kritik bir rol oynayacak ve piyasa dengelerini yeniden şekillendirebilecek potansiyele sahip.

ABD Ham Petrol Stoklarındaki Sürpriz Yükseliş Talep Endişelerini Artırdı

Petrol fiyatlarındaki düşüşü tetikleyen bir diğer önemli faktör ise ABD’den gelen ham petrol stok verileri oldu. **Enerji Enformasyon İdaresi (EIA)** tarafından açıklanan son verilere göre, geçtiğimiz hafta ABD’deki ham petrol stokları beklenenin aksine **2,4 milyon varil** artış gösterdi. Bu durum, analistlerin öngördüğü **2 milyon varillik** düşüş beklentisinin tam tersine bir tablo çizerek, piyasalarda talep görünümüne ilişkin endişeleri derinleştirdi.

Beklenenin üzerinde artan stoklar, küresel ekonomideki yavaşlama sinyalleriyle birleştiğinde, ham petrol talebinin zayıflayabileceği yönündeki kaygıları güçlendiriyor. Bu durum, arz fazlası endişelerini artırarak petrol fiyatları üzerindeki baskıyı daha da yoğunlaştırıyor.

Kritik Destek ve Direnç Seviyeleri: Teknik Analizin Işığında

Piyasa gözlemcileri ve teknik analistler, **Brent petrolünde** **66,81 dolar** seviyesinin kritik bir destek noktası olduğuna işaret ediyor. Bu seviyenin aşağı yönlü kırılması durumunda, bir sonraki hedef olarak **66,10 dolar** seviyesinin test edilebileceği belirtiliyor. Olası yukarı yönlü hareketlerde ise **67,28 dolar** ve **67,82 dolar** seviyelerinin güçlü direnç noktaları olarak öne çıktığı ifade ediliyor. Bu seviyeler, yatırımcıların ve traderların alım-satım kararlarında önemli referans noktaları teşkil ediyor.

Küresel Talep Görünümü ve Jeopolitik Riskler

**BMI Research** tarafından yapılan değerlendirmelerde, son dönemde yaşanan arz kısıtlarının petrol fiyatlarını desteklediği ancak zayıf küresel talep görünümünün ve yaklaşan rafineri bakım dönemlerinin kar marjlarını daraltarak toplam talebi azaltabileceği vurgulandı. Rafinerilerin bakım amacıyla üretimlerini yavaşlatması, ham petrol işleme kapasitesini düşürerek geçici bir talep düşüşüne yol açabilir.

Öte yandan, enerji piyasaları jeopolitik risklerin de odak noktasında yer alıyor. ABD Başkanı **Donald Trump’ın** Avrupalı liderlere yönelik Rusya’dan petrol ithalatını durdurma çağrısı, piyasalardaki belirsizliği artırıyor. Bu tür jeopolitik gerilimler, gelecekteki olası arz kesintileri ve bölgesel istikrarsızlık endişelerini tetikleyerek petrol fiyatlarında yükseliş potansiyelini canlı tutuyor. Ancak bu potansiyel, **OPEC+**’nın arz artışı beklentileriyle dengelenerek piyasada karmaşık bir görünüm sergilenmesine neden oluyor.