OPEC+ Zirvesi Öncesi Petrol Fiyatlarında Neler Oluyor?

Petrol Piyasaları Kritik Eşiğe Yaklaşıyor: Jeopolitik Gerilim ve Arz Endişeleri Yükselişi Tetikliyor

Küresel enerji piyasalarında tansiyon, Rusya ile Ukrayna arasındaki çatışmaların enerji arz güvenliğine yönelik riskleri artırmasıyla birlikte hissedilir bir şekilde yükseliyor. Bu durum, ham petrol fiyatlarında belirgin bir tırmanışa yol açarken, yatırımcıların gözü gelecek OPEC+ toplantısına çevrilmiş durumda.

Son gelişmeler ışığında, uluslararası benchmark Brent ham petrolü, önceki işlem gününe kıyasla yüzde 0,4'lük bir artışla 68,43 dolar seviyesine ulaşırken, ABD hafif ham petrolü olarak bilinen Batı Teksas ham petrolü (WTI) ise yüzde 1,4'lük daha keskin bir yükselişle 64,92 dolardan alıcı buldu. Bu yükseliş eğilimi, piyasalardaki belirsizliğin ve arz endişelerinin fiyatlamalara doğrudan yansıdığını gösteriyor.

Jeopolitik Gerilim Enerji Altyapılarına Odaklandı

Rusya ve Ukrayna arasındaki devam eden askeri çatışmalar, son haftalarda enerji altyapılarına yönelik karşılıklı saldırılarla yeni bir boyut kazandı. Taraflar, petrol rafinerileri, kritik boru hatları ve elektrik şebekeleri gibi stratejik enerji tesislerini hedef alarak bölgesel ve küresel enerji arzı üzerinde potansiyel aksaklık riskini artırdı.

Sektör uzmanları, bu tür saldırıların piyasa algısı üzerindeki etkisini yakından izliyor. ANZ kıdemli emtia stratejisti Daniel Hynes, “Rusya’daki enerji altyapısına yönelik devam eden riskler yüksek olmaya devam ediyor” şeklindeki değerlendirmesiyle, bu tür saldırıların küresel petrol arzına yönelik kalıcı endişeler yarattığına dikkat çekiyor. Bu beyan, piyasalardaki tedirginliği ve gelecekteki arz kesintisi potansiyeline ilişkin kaygıları doğrular nitelikte.

Küresel Siyasetteki Yeni Dengeler Petrol Piyasalarını Etkiliyor

Enerji piyasalarını etkileyen faktörler sadece çatışma bölgeleriyle sınırlı değil. Küresel siyasetteki gelişmeler de fiyat dinamiklerinde önemli bir rol oynuyor. Çin Devlet Başkanı Xi Jinping'in Rusya ve Hindistan ile gerçekleştirdiği zirvede, Küresel Güney'e öncelik veren “yeni bir küresel düzen” çağrısını yinelemesi, jeopolitik tansiyonu daha da artırdı. Bu tür açıklamalar, büyük güçler arasındaki rekabetin derinleştiğine işaret ederek, enerji güvenliği ve ticareti üzerindeki belirsizliği körüklüyor ve piyasalarda temkinli bir atmosfer yaratıyor.

Analistlerden Hedef ve Destek Seviyeleri: Teknik Göstergeler Ne Söylüyor?

Piyasa analistleri ve teknik göstergeler, yatırımcılara kısa vadeli hedefler ve kritik destek seviyeleri sunarak fiyat hareketlerine ilişkin öngörülerde bulunuyor. Uzmanlar, Brent petrolü için kısa vadeli direnç seviyesi olarak 69,07 doları işaret ederken, WTI için ise bu seviye 65,40 dolar olarak belirlendi. Bu seviyelerin aşılması, yükseliş trendinin güçlendiğine işaret edebilir.

Aşağı yönlü hareketlerde ise, Brent için 67,53 dolar, WTI için ise 64,03 dolar seviyeleri güçlü destek noktaları olarak öne çıkıyor. Bu destek seviyelerinin altına sarkılması durumunda, fiyatlarda daha belirgin düşüşler yaşanabileceği yorumlanıyor. Teknik analizler, yatırımcıların pozisyon alırken dikkate aldığı önemli göstergelerden birini oluşturuyor.

Gözler OPEC+'ta: Üretim Politikaları Belirleyici Olacak

Petrol piyasalarının en kritik bekleyişi, 7 Eylül'de gerçekleşecek olan OPEC+ toplantısına odaklanmış durumda. Dünyanın önde gelen petrol üreticisi ülkelerden oluşan bu kartelin, küresel petrol arzının önemli bir kısmını kontrol etmesi nedeniyle, toplantıdan çıkacak kararlar ve üretim politikalarına dair verilecek mesajlar, petrol fiyatlarının orta ve uzun vadeli yönünü tayin etmede belirleyici bir rol oynayacak.

Piyasa katılımcıları, OPEC+'ın mevcut arz kesintilerini sürdürüp sürdürmeyeceğini, yeni bir üretim artışı veya azalışı kararı alıp almayacağını merakla bekliyor. Bu kararlar, küresel ekonomik büyüme beklentileri, arz-talep dengesi ve jeopolitik risklerle birlikte değerlendirildiğinde, önümüzdeki dönemde petrol piyasalarının seyri için hayati önem taşıyor.