Altında sürpriz bir yükseliş var; yatırımcılar reel getiriyle huzurlu. Mevduat faizleri de TL’ye güveni artırdı. Dolar ve euronun kayıp trendi kırılganlığı gündemde tutuyor.
Altında Rekor Reel Getiri
Mayıs itibarıyla külçe altın, enflasyondan (TÜFE) arındırıldığında yıllık yüzde 24,87 reel getiriyle yatırımcıyı sevindirirken; mevduat faizi de yüzde 5,83 reel getiri sağladı.
Altın, son bir yılda yatırımcısına istikrarlı bir şekilde kazandıran nadir varlık gruplarından biri olarak öne çıkıyor. Küresel piyasalarda jeopolitik gerilimler, merkez bankalarının faiz kararlarındaki belirsizlik ve enflasyon baskısı, yatırımcıların güvenli liman olarak altına yönelmesine neden oldu. Türkiye özelinde, TL'nin değer kazanması ve mevduat faizlerinin yukarı yönlü hareketiyle birlikte, altın hem döviz karşısında hem de yerel yatırım alternatifleri arasında dikkat çekici bir performans sergiledi. TÜFE ile indirgenmiş hesaplamalar ışığında, 10 aydır reel getiri sağlayan altın, enflasyon karşısında yatırımcısının alım gücünü koruyarak güven tazeledi.
📉 Dolar ve Euroda Kayıp Serisi
Döviz piyasalarında ise tablo tam tersi yönde ilerliyor. Dolar ve avro, Türkiye’de yatırım aracı olarak son 2 yıldır yatırımcısını zarara uğratıyor. TÜFE’ye göre indirgenmiş veriler, doların yüzde 11,14, euronun ise yüzde 7,27 oranında reel kayıp yaşadığını ortaya koyuyor. Bu durum, yatırımcının yabancı para birimlerinden uzaklaştığını, özellikle dövize endeksli birikim yapan bireylerin alım gücünde düşüş yaşadığını gösteriyor. Özellikle doların 22 aydır, euronun ise 14 aydır üst üste reel getiri sağlayamaması, yatırım tercihlerinde ciddi değişimlerin habercisi oldu. Bu süreçte, yerli yatırımcı açısından döviz kurundaki dalgalanmaların sınırlanması ve TCMB'nin kur istikrarını sağlamaya yönelik politikaları, dövizin cazibesini önemli ölçüde azalttı.
🏦 Piyasa Genelindeki Gelişmeler
Mevduat faizlerinde yaşanan artış, yatırımcı psikolojisini pozitif yönde etkiledi. Özellikle TL'ye olan güvenin yeniden inşa edilmesi, yerli yatırımcıların döviz ve borsa gibi daha volatil varlık gruplarından uzaklaşıp daha istikrarlı gelir sunan mevduat ürünlerine yönelmesine neden oldu. BIST 100 endeksinin 10 aylık negatif seyri ve devlet iç borçlanma senetlerinde (DİBS) yaşanan 26 aylık kayıp süreci, risk algısını yukarı çekerken, yatırımcılar portföylerinde denge arayışına girdi. BIST'te süregelen düşüş, makroekonomik belirsizlikler ve şirket kâr marjlarındaki daralmayla ilişkilendirilirken, DİBS tarafındaki uzun süreli kayıplar ise faiz ve enflasyon korelasyonunun dengesizliğine işaret ediyor.
📊 Makro Etki ve Strateji Değişimleri
Altın ve mevduatın reel getiri sağlaması, yalnızca bireysel yatırımcıları değil, aynı zamanda kurumsal portföy yönetim stratejilerini de doğrudan etkiliyor. Özellikle fon yöneticileri ve büyük ölçekli yatırımcılar, enflasyona karşı korunaklı ürünlere ağırlık vermeye başladı. Kur oynaklığına karşı daha az maruz kalan araçlar, stratejik olarak portföylerde daha fazla yer buluyor. Bunun yanında, Türkiye’nin büyüme hedefleri doğrultusunda izlediği sıkı para politikası, TL varlıklarına olan ilgiyi artırırken, risk iştahını da yeniden şekillendirdi. Dövize olan güvenin azalması ve yurtiçinde tasarrufların artması, makroekonomik dengeleri destekleyen önemli unsurlar olarak öne çıkıyor.
👥 Yatırımcı Psikolojisi ve Değerleme
Yatırımcılar açısından bu tablo, fırsat ile risk arasında ince bir çizgide yürümeyi gerektiriyor. Altın ve mevduat faizinde sağlanan reel getiriler, yatırımcının kısa vadede korunma refleksini güçlendiriyor. Ancak dövizdeki düşüş sürecinin bir noktada tersine döneceği beklentisi, bazı yatırımcıların "dipten alım" stratejilerini tartışmasına neden oluyor. Diğer yandan, borsa ve DİBS’teki uzun soluklu kayıplar, yatırımcıların bu araçlara olan güvenini zedelese de, olası bir toparlanma senaryosunda ciddi değerleme fırsatları sunabilir. Psikolojik olarak riskten kaçınma eğilimi artarken, yatırımcılar aynı zamanda olası fırsatları da göz ardı etmiyor.
🧠 Uzman Yorumu
Altın ve mevduat faizlerinin yatırımcısına sağladığı reel getiri, kısa vadede portföy çeşitlendirmesi yapmak isteyen bireyler için önemli bir fırsat sunuyor. Mevcut faiz politikaları sürdükçe, TL bazlı yatırım araçları cazibesini koruyabilir. Ancak orta vadede dövizdeki düşük volatilite ve uzun süren kayıp serisinin sona erme ihtimali yatırım kararlarında dikkatli olunmasını gerektiriyor. Uzun vadeli yatırımcılar için altın, hala güvenli liman kimliğini korurken, dövizde olası bir düzeltme hareketi stratejik alım fırsatlarına dönüşebilir. Yatırımcıların bu süreçte duygusal değil, veri odaklı hareket etmeleri kritik önem taşıyor.
🛑 Yasal Uyarı
Bu içerik Yatırım Masası AI tarafından oluşturulmuştur ve yatırım tavsiyesi niteliği taşımaz. Kararlarınızı kendi araştırmalarınıza ve uzman danışmanlara dayanarak vermelisiniz.
borsa, abd hisse haberleri, hisse haberleri, son dakika, altın yatırımı, mevduat faizi, reel getiri, döviz kaybı, TÜFE, finansal piyasa, yatırım stratejisi, euro kaybı, dövizden kaçış, portföy yönetimi, faiz politikası