Yeni haftanın açılışında küresel petrol piyasaları, artan arz potansiyeli ve zayıflayan talep beklentilerine ilişkin endişelerin etkisiyle düşüş eğilimi gösterdi. Bu durum, yatırımcıların makroekonomik görünüm ve jeopolitik riskler arasındaki dengeyi değerlendirmesine yol açtı.
Uluslararası piyasalarda referans gösterilen Brent ham petrolü, günün ilk işlem saatlerinde varil başına 29 sent veya %0,43 değer kaybederek 67,19 dolardan işlem gördü. Benzer şekilde, ABD piyasaları için gösterge kabul edilen Batı Teksas petrolü (WTI) de 28 sent veya %0,44 düşüşle 63,73 dolara geriledi. Bu düşüşler, piyasadaki genel aşağı yönlü baskıyı açıkça ortaya koydu.
Piyasa analistleri, Brent petrolü için önemli bir destek seviyesi olarak 67,05 doları işaret ediyor. Bu seviyenin aşağı yönlü kırılması durumunda, bir sonraki güçlü destek noktasının 66,57 dolar olabileceği belirtiliyor. Yukarı yönlü hareketlerde ise direnç seviyeleri sırasıyla 67,53 dolar ve 68,12 dolar olarak izleniyor. Bu teknik seviyeler, yatırımcılar için kısa vadeli fiyat hareketlerinde kritik öneme sahip.
Küresel petrol arzı cephesinde çelişkili sinyaller hakim. Bir yandan, ABD'nin ham petrol üretimindeki rekor artış piyasada arz fazlası endişelerini körüklüyor. ABD Enerji Bilgi İdaresi'nin (EIA) açıkladığı verilere göre, ABD ham petrol üretimi Haziran ayında günlük 13,58 milyon varil ile rekor bir seviyeye ulaşarak küresel arz yönlü baskıyı artırdı. Bu durum, piyasada potansiyel bir arz fazlası riskinin belirginleşmesine katkıda bulunuyor.
Ancak, jeopolitik gelişmeler arz tarafında belirsizlik yaratmaya devam ediyor. Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelenskiy'nin, Ukrayna enerji tesislerine yönelik insansız hava aracı saldırılarının ardından Rusya içindeki saldırıları yoğunlaştırma sözü vermesi, potansiyel arz kesintilerine yönelik endişeleri canlı tutuyor. ANZ analistlerine göre, bu tür hava saldırıları, Rusya'nın haftalık liman sevkiyatlarını dört haftanın en düşük seviyesi olan günlük 2,72 milyon varile kadar düşürerek petrol akışını olumsuz etkilemiş durumda. Bu jeopolitik riskler, genel arz bolluğu endişelerine rağmen piyasada bir miktar prim oluşturuyor.
Petrol fiyatları üzerindeki aşağı yönlü baskının bir diğer önemli nedeni ise küresel talep görünümündeki zayıflık. Özellikle dünyanın en büyük petrol tüketicilerinden biri olan Çin'den gelen veriler endişe verici. Çin'in imalat faaliyeti, Ağustos ayında art arda beşinci ay daralarak küresel ekonomik büyüme ve dolayısıyla petrol talebi beklentilerini daha da baskıladı. İmalat sektöründeki bu yavaşlama, küresel ekonomik aktivitede bir yavaşlama sinyali olarak algılanıyor ve enerji talebi üzerinde olumsuz bir etki yaratıyor.
Piyasaların gelecekteki arz seviyelerine ilişkin netlik arayışında dikkatler, 7 Eylül'de gerçekleştirilecek olan OPEC+ (Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü ve müttefikleri) toplantısına çevrildi. Bu toplantı, grubun üretim politikaları hakkında vereceği kararlar açısından büyük önem taşıyor ve küresel petrol arz dengesi üzerinde doğrudan bir etkiye sahip olacak.
Öte yandan, ABD'de piyasalar, İşçi Bayramı tatili nedeniyle bugün kapalı olacak. Bu durum, ABD'li yatırımcıların aktif katılımının olmaması nedeniyle işlem hacimlerini etkileyebilir ve piyasaların belirli fiyat hareketlerine tepkisini sınırlayabilir.
⚖️ Yasal Uyarı:Bu içerik yatırım tavsiyesi niteliği taşımaz. Yatırımlarınızla ilgili kararlarınızı kendi araştırmalarınız ve risk profilinize göre almanız önerilir.
petrol fiyatları, Brent ham petrolü, WTI, petrol arzı, petrol talebi, OPEC+, küresel üretim, Çin imalat, Ukrayna Rusya, enerji piyasası, piyasa analizi, teknik seviyeler