Küresel Ticarette Çözüm: Bölgesel Entegrasyon ve Türkiye'nin Rolü

Türkiye Ekonomisinde Yapısal Dönüşüm Vurgusu

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye ekonomisinin 1,6 trilyon dolarlık büyüklüğünde son zamanlarda elde edilen kazanımların önemine dikkat çekerek, bu kazanımların kalıcı hale gelmesi için yapısal dönüşümlerin şart olduğunu ifade etti. Şimşek, Cumhurbaşkanının 2026 yılını yapısal reformlar yılı ilan ettiğini belirtti ve bu kapsamda iyimser bir yaklaşım sergiledi.

Son Ekonomik Göstergeler Üzerine

Şimşek, Türkiye ekonomisinin son 2,5 yılda bütçe açığı oranının %3 seviyesine gerilediğini ve borç stokunun Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'ya oranının %24’e düştüğünü hatırlattı. Cari açığın büyük ölçüde kapanmış olması ve brüt rezervlerin 120 milyar dolar artması, Türkiye’nin sağlam bir ekonomik dönüşüm içinde olduğunu gösteriyor.

Küresel Ticarette Parçalanma ve Türkiye'nin Stratejisi

Panelde, küresel ticaret dinamiklerinin değişimine değinen Şimşek, Türkiye'nin dış ticaretinin yaklaşık %80-85'inin kural bazlı çerçevelerde bulunduğunu belirtti. İhracatın %62'sinin serbest ticaret anlaşmalarının olduğu ülkelere yöneldiğini vurgulayan Şimşek, Türkiye'nin hizmet ihracatının dünya genelinde ilk 20 ülke arasında yer aldığını ifade etti.

Bölgesel Entegrasyonun Önemi

Şimşek, Körfez İşbirliği Konseyi ülkeleriyle serbest ticaret anlaşması yapma hedefini öne çıkararak, küresel ticaretteki parçalanmaya karşı bölgesel entegrasyonun önemini vurguladı. Ortaklaşa projelerle bölgede altyapı oluşturmanın, Türkiye'yi Pekin ve Londra ile bağlayabileceğini dile getirdi.

Uzun Vadede Ekonomik Refah İçin Stratejiler

Şimşek, verimlilik artışının uzun vadeli refahın anahtarı olduğunu belirterek, işgücü etkinliğinin artırılmasının önemli olduğunu vurguladı. “Dünyanın 14’üncü büyük üretim üssü olarak dolaylı etkilerle karşılaşmamak için lojistik yatırımları ve akıllı maliye politikalarımıza ağırlık vermeliyiz.” ifadelerini kullandı.