Çoğu yatırımcı, portföy yönetiminde 'merkez/çevre' (core-satellite) stratejisini benimser. Bu yaklaşım, portföyün ana iskeletini, yani 'merkezi', basit, geniş kapsamlı ve nispeten pasif piyasa yatırımlarından oluşturmayı hedefler. Amaç, uzun vadeli sermaye büyümesini düşük maliyetle ve sağlıklı bir şekilde çeşitlendirilmiş bir yapıyla yakalamaktır. 'Çevre' ise yapay zeka gibi büyüyen temalar veya gelişen piyasalar gibi daha spekülatif, yüksek riskli ancak potansiyel olarak yüksek getirili pozisyonlarla şekillenir. Uzun vadeli finansal hedefler için bu 'merkezin' doğru kurgulanması hayati önem taşır; zira yatırımların çeşitlendirilmiş ve maliyet etkin olması esastır. Geleneksel olarak, bu durum küresel hisse senetlerine ağırlık verilmesi anlamına gelir.
Günümüzde küresel hisse senedi piyasalarında dikkat çekici bir sorun ortaya çıkmıştır: neredeyse tüm başlıca endeksler, özellikle de birkaç büyük teknoloji devinin etkisiyle ABD piyasalarına aşırı derecede yoğunlaşmıştır. Bu şirketlerin bireysel başarıları olağanüstü olsa da, bu yoğunlaşma küresel portföylerin arzu edilen çeşitliliği sunmasını engellemektedir.
Varlık yönetim şirketi Apollo'nun Baş Ekonomisti Dr. Torsten Slok'un analizlerine göre, çip devi Nvidia, 1981'den bu yana tutulan istatistiklerde S&P 500 Endeksi'nde tek bir hissenin ulaştığı en yüksek ağırlığa sahip durumdadır. Bu durum, sadece ABD endeksleri üzerinde değil, küresel endeksler üzerinde de ciddi bir domino etkisi yaratmaktadır.
Örneğin, MSCI Dünya Endeksi'nde ABD hisseleri, toplam piyasa değerinin yaklaşık %72'sini oluşturmaktadır. Benzer şekilde, FTSE All-World Endeksi'nde ABD hisselerinin ağırlığı %64 iken, MSCI ACWI Endeksi'nde bu oran yaklaşık %61'dir. Bu yüksek oranlar, uzun vadeli küresel hisse senedi yatırımlarını geniş ve çeşitlendirilmiş tutmak için küresel endeks fonlarına yönelmenin artık tek başına yeterli olmadığını açıkça göstermektedir.
Peki, yatırımcılar bu yoğunlaşma riskine karşı nasıl bir yol izlemeli? Hangi endeks veya ölçüt, daha dengeli bir küresel maruziyet sunabilir? Düşük maliyetli yatırım stratejilerini benimseyenler için, düşük yönetim ücretli endeks takip fonları (ETF'ler) hala cazip seçeneklerdir. Ancak burada bile yatırımcıların hangi endeksi temel alacaklarını dikkatle seçmeleri gerekmektedir.
Piyasada en yaygın tercih edilen, gelişmiş ülke piyasalarındaki 1.300 ila 1.600 hisseyi kapsayan ve ABD'ye yoğun bir ağırlık veren MSCI Dünya Endeksi'dir. Ancak daha kapsamlı bir çeşitlendirme arayan yatırımcılar için MSCI ACWI Endeksi (All Country World Index) güçlü bir alternatif sunar. Bu endeks, yaklaşık 2.500 bileşenle gelişmekte olan piyasaları da içine alarak coğrafi çeşitliliği artırır. Daha da geniş bir kapsama alanı sunan FTSE All-World Endeksi ise yaklaşık 4.000 hisseyi barındırarak en geniş küresel hisse senedi kapsamına sahip endekslerden biri olarak öne çıkar.
Geniş piyasa endekslerinin ötesinde, belirli yatırım stratejilerine veya 'stillere' odaklanan endeksler de mevcuttur. Bu stil endeksleri, yatırımcılara farklı risk-getiri profilleri sunar ve portföylerin ABD dışındaki bölgelere veya farklı faktörlere maruziyetini artırabilir:
ABD'deki yüksek hisse senedi değerlemeleri ve piyasa yoğunlaşması göz önüne alındığında, küresel çeşitliliği artırmak için temettü ağırlıklı endeksler de dikkate değer seçeneklerdir. Bu endeksler, güçlü temettü ödeme geçmişine ve cazip temettü getirilerine sahip şirketlere odaklanır. Bu tür endeksler, son yıllarda oldukça iyi performans sergilemiş ve genellikle daha düşük ABD ağırlıklarına sahiptir.
Temettü ağırlıklı endeksler, teknoloji odaklı endeksler kadar 'heyecan verici' görünmese de, daha iyi değer yatırımı fırsatları sunabilir ve istikrarlı temettü getirileri, olası piyasa düşüşlerinin etkisini hafifletme potansiyeli taşır.
Ayrıca, MSCI Dünya Endeksi bünyesinde yer alan küresel alt sektör endeksleri de çeşitlendirme arayışındaki yatırımcılar için ilgi çekici olabilir. Yaklaşık 30 kat Fiyat/Kazanç (F/K) oranıyla işlem gören MSCI Teknoloji Endeksi, momentum odaklı yatırımcılar için bariz bir seçenekken, çeşitlendirme hedefleyenler küresel finans, enerji ve sanayi endeksleri gibi çok daha uygun fiyatlı sektörlere yönelebilir. Bu gibi sektör endeksleri ve onları takip eden ETF'ler, dar tematik endekslere kıyasla daha geniş ve çeşitlendirilmiş bir seçenek sunarak, portföy riskini yaymaya yardımcı olur.
ETF alanında ise, geleneksel endekslerin ötesine geçen daha yenilikçi seçenekler de bulunmaktadır. Örneğin, Invesco'nun küresel çapta büyük hisse geri alım programlarına sahip şirketlere odaklanan tematik endeksi, kurumsal finansal sağlığa ve hissedar getirisine önem veren yatırımcılar için cazip olabilir.
Değer odaklı yatırımcılar için Invesco RAFI Tüm-Dünya 3000 Endeksi dikkat çekicidir. Bu endeks, ABD'ye çok daha düşük ağırlık vererek ve 'daha ucuz' olarak kabul edilen hisse senetlerini barındırarak geleneksel endekslerdeki yoğunlaşma sorununa bir çözüm sunar. Endeksin tipik Fiyat/Kazanç oranı genellikle 13-15 aralığında seyreder, bu da onu piyasa ortalamasının altında değerli bir seçenek haline getirir. Ancak, geçmiş performansın gelecekteki getirilerin garantisi olmadığını unutmamak gerekir; zira son yıllarda MSCI Dünya Endeksi'nin RAFI endeksini geride bıraktığı da gözlemlenmiştir.
Sonuç olarak, küresel hisse senedi portföylerinde ABD'nin ve belirli teknoloji devlerinin aşırı yoğunlaşması, yatırımcılar için çeşitlendirme ve risk yönetimi açısından önemli bir zorluk teşkil etmektedir. Yatırımcıların, geleneksel küresel endeks fonlarının ötesine geçerek, stil, temettü ağırlıklı, sektörel veya yenilikçi tematik endeksleri değerlendirmeleri, portföylerini daha dengeli ve dirençli hale getirmelerine yardımcı olabilir. Karar verirken, kişisel yatırım hedefleri, risk toleransı ve maliyet etkinliği gibi faktörler göz önünde bulundurulmalıdır.
⚖️ Yasal Uyarı:Bu içerik yatırım tavsiyesi niteliği taşımaz. Yatırımlarınızla ilgili kararlarınızı kendi araştırmalarınız ve risk profilinize göre almanız önerilir.
küresel portföy, ABD hisseleri, çeşitlendirme, endeks, ETF, Nvidia, MSCI Dünya, değer yatırımı, temettü endeksi, teknoloji hisseleri, finansal risk, yatırım stratejisi, piyasa yoğunlaşması