Küresel altın fiyatları, 1970'lerden bu yana görülmemiş bir ralli ile yükselişe geçti. Yatırımcılar, enflasyon endişeleri ve yüksek getiriler karşısında 'FOMO' (Fear of Missing Out) hissi ile altın gibi değerli metallerin peşine düşüyor. Satış baskısının oluştuğu piyasalarda, altın fiyatları bu yıl %50’den fazla artış göstererek 3,940 dolara ulaştı.
ABD'nin eski Başkanı Donald Trump'ın başlattığı ticaret savaşları, yatırımcıları güvenli liman varlıklarına yönelmeye teşvik etti. Doların değer kaybetmesi, altın alımını daha cazip hale getirdi. Yaz aylarında tarifelerden kaynaklanan piyasa oynaklığı azalsa da, altın fiyatlarındaki artış hız kesmedi. Eylül ayında yaklaşık %12 oranında bir artışla, 2011’den bu yana görülen en büyük aylık yükselişi gerçekleştirdi.
Altın yatırımında dikkat çeken bir diğer eğilim ise borsa yatırım fonlarına (ETF) güçlü bir girişin gerçekleşmesi. MKS Pamp şirketinin analisti Nicky Shiels, piyasaların çılgınlaştığını ve bunun, ETF’lere gelen 13.6 milyar dolar net girişle doğrudan ilişkili olduğunu belirtti. Altına dayalı ETF’lerdeki toplam altın miktarı, 3,800 tonun üzerine çıkarak, Kovid-19 salgını sırasında görülen zirveye yaklaştı.
Morgan Stanley yatırımcılara geleneksel %60 hisse senedi ve %40 tahvil dağılımının yanı sıra, altına ağırlık veren %60 / %20 / %20 dağılımını öneriyor. Bu yeni strateji, trilyonlarca dolarlık varlığın altına yönelmesinin önünü açabilir. Sonuç olarak, fon yöneticileri altına ortalama %2 pay ayırarak yeni bir döneme geçiş yapmaktadır.
Piyasalardaki belirsizlik, yatırımcıları dolara karşı pozisyon alırken aynı zamanda altın satın almaya yönlendiriyor. Syz Group'un ticaret direktörü Valérie Noël, bazı müşterilerin bu ikili stratejiyi benimsediğini ifade ediyor. Altın, geçmişte
⚖️ Yasal Uyarı:Bu içerik yatırım tavsiyesi niteliği taşımaz. Yatırımlarınızla ilgili kararlarınızı kendi araştırmalarınız ve risk profilinize göre almanız önerilir.
altın fiyatları, FOMO, yatırımcı, ETF, güvenli liman