Karsan'dan Almanya'da Tarihi Adım: Otonom Taşımacılık Başlıyor

Karsan, Almanya'da Otonom Toplu Ulaşımda Çığır Açıyor

Türk otomotiv sektörünün öncü firmalarından Karsan, geleceğin şehir içi mobilite vizyonuna yön veren stratejik bir hamleyle Avrupa pazarında yeni bir dönüm noktasına ulaştı. Şirketin, otonom sürüş teknolojileri alanında uzman ADASTEC iş birliğiyle geliştirdiği Otonom e-ATAK aracı, Almanya’da kamu yollarında lisans alarak hizmet vermeye başlayan ilk otonom toplu ulaşım aracı olma başarısını elde etti. Bu gelişme, hem Karsan'ın teknolojik yetkinliğini hem de Türk mühendisliğinin global ölçekteki rekabet gücünü bir kez daha gözler önüne seriyor.

“albus” Projesiyle Eylül Ayında İlk Seferler Başlıyor

Almanya’nın Aşağı Saksonya eyaletinde yer alan Burgdorf kentinde hayata geçirilen “albus” projesi kapsamında, Otonom e-ATAK, Eylül ayında gerçek trafik koşullarında yolcu taşımacılığına başlayacak. Bu pilot proje, şehir içi toplu ulaşımda otonom araç entegrasyonunun pratik uygulamasını test etmek üzere tasarlandı. Yaklaşık 3,7 milyon Euro bütçeye sahip olan proje, Almanya Federal Ulaştırma Bakanlığı tarafından finansal olarak destekleniyor. Bu önemli devlet desteği, projenin ülkenin ulusal ulaşım stratejisi içindeki yerini ve önemini vurguluyor.

Projenin açılış töreni, Almanya Federal Ulaştırma Bakanı Patrick Schnieder ve Hannover Bölge Başkanı Steffen Krach gibi üst düzey politikacıların ve yerel yetkililerin katılımıyla gerçekleşti. Etkinlikte hazır bulunan katılımcılar, sembolik olarak gerçekleştirilen ilk yolculukta Otonom e-ATAK’ın sunduğu konfor ve ileri teknoloji deneyimleme fırsatı buldular. Bu yüksek katılımlı açılış, projenin Almanya kamuoyundaki ve politik arenadaki yankısını ve beklentileri de ortaya koydu.

Teknolojik Üstünlük ve Güvenlik Odaklı Tasarım

Karsan’ın Otonom e-ATAK’ı, yüzde 100 elektrikli motoru ve Seviye-4 otonom sürüş kabiliyetiyle dikkat çekiyor. Bu teknolojik özellikler, aracın insan müdahalesi olmaksızın belirli koşullar altında tamamen kendi kendine hareket edebilmesine olanak tanıyor. Maksimum 40 km/s hıza ulaşabilen araç, 22 koltuk kapasitesiyle şehir içi yolcu taşımacılığı için ideal bir çözüm sunuyor. Ayrıca, tek şarjla 300 kilometreye kadar menzil sağlayarak günlük operasyonel ihtiyaçları fazlasıyla karşılayabiliyor.

Burgdorf’taki pilot güzergâh, otonom aracın gerçek dünya koşullarındaki performansını en iyi şekilde ölçmek üzere özenle belirlendi. 6 kilometrelik hat üzerinde yer alan 11 durak, 10 trafik ışığı ve çeşitli kavşaklar, aracın karma trafik içinde navigasyon ve güvenlik yeteneklerini kapsamlı bir şekilde test etmesini sağlıyor. İlk deneme seferlerinde, yolcu ve trafik güvenliğini sağlamak amacıyla araçlarda eğitimli güvenlik personelinin bulunması, projenin kontrollü ve aşamalı bir yaklaşımla ilerlediğinin önemli bir göstergesi.

Karsan CEO'sundan Gelecek Vizyonu Mesajı

Açılış töreninde konuşan Karsan CEO’su Okan Baş, şirketin küresel otonom mobilite vizyonunu güçlü bir şekilde dile getirdi. Baş, “Bugün 12 ülkede 13 farklı otonom projesiyle geleceğin mobilitesini inşa ediyoruz. Avrupa’nın toplu ulaşım vizyonuna yön veren öncü adımlar atıyoruz” ifadeleriyle Karsan'ın uluslararası pazardaki liderlik hedefini ve teknolojiye yaptığı yatırımları vurguladı. ADASTEC CEO’su Dr. Ali Peker de Almanya’da kamu yollarında otonom sürüşe başlamaktan duyduğu gururu belirterek, ortaklıklarının stratejik önemine değindi.

Pilot Süreç ve Gelecek Planları

Burgdorf’taki deneme operasyonlarının 2025 yılının sonuna kadar devam etmesi planlanıyor. Başlangıçta saat başı ve ücretsiz olarak yapılacak seferler, projenin ilk aşamasında halkın otonom toplu taşımacılığa alışması ve geri bildirimlerin toplanması açısından kritik öneme sahip. Toplanan verilere ve yolcu taleplerine göre güzergâh ve sefer sıklığının artırılabileceği belirtiliyor. Proje, aynı zamanda bilimsel yöntemlerle izlenerek, yolcuların deneyimleri çevrimiçi anketler aracılığıyla detaylı bir şekilde değerlendirilecek. Bu kapsamlı izleme ve değerlendirme süreci, otonom toplu ulaşım çözümlerinin gelecekteki yaygınlaşması için değerli veriler sunacak ve potansiyel adaptasyon stratejilerine ışık tutacak.