Investing.com — J.P. Morgan, Avrupa bankalarının güçlü temeller, cazip değerlemeler ve disiplinli sermaye yönetimi ile desteklenen "tatlı bir noktada" kalmaya devam ettiğini belirtiyor.
Aracı kurumun analistleri, sektörün özkaynak maliyetinin bugünkü yaklaşık yüzde 11,5 seviyesinden 2027’ye kadar yüzde 10’a düşmesini bekliyor. Uzun vadede bu oran yüzde 9’a kadar gerileyebilir.
Bu yörünge, önümüzdeki yıl içinde yaklaşık yüzde 15 ve zaman içinde yüzde 25’e kadar fiyat artışı potansiyeli taşıyor. J.P. Morgan şöyle yazdı: "Avrupa bankaları hakkındaki yapıcı görüşümüzü sürdürüyoruz." Ayrıca sektörün "8,6x F/K, 1,3x F/TDD, 2027 tahmini yüzde 15,5 RoTE’den daha fazla yeniden değerlenebileceğini" ekledi.
Değerleme, bu argümanın merkezinde yer alıyor. Avrupa bankaları, diğer sektörlere kıyasla iki yıl ileriye dönük F/K oranında yüzde 34 iskontolu işlem görüyor. J.P. Morgan bu farkın daralacağını öngörüyor.
Şu anda sektör, 2027 tahmini kazançlarının 8,6 katı seviyesinde işlem görüyor. Son yıllarda daha iyi performans göstermesine rağmen hala daha geniş piyasanın altında seyrediyor.
Sermaye gücü bir diğer önemli dayanak. Kapsam dahilindeki bankaların 2025’te ortalama yüzde 14,2 çekirdek sermaye yeterlilik oranına sahip olması bekleniyor. Bu oran yüzde 11,8 ile yüzde 18,3 arasında değişiyor.
J.P. Morgan, bu sermayenin kalitesinin "Basel 3 sonrası önemli ölçüde daha iyi" olduğunu belirtti. Bu durum, önceki döngülerde sektörü etkileyen seyreltme risklerini azaltıyor.
Analistler, bankaların başabaş noktasına gelmeden önce 263 baz puan karşılığa dayanabileceğini tahmin ediyor. Bu rakam, yaklaşık 179 baz puanlık tarihsel zirveyle karşılaştırılabilir.
Varlık kalitesi de istikrarlı görünüyor. Takipteki kredi oranları yüzde 2’nin altında seyrediyor. Ayrıca yavaş kredi büyümesi riskleri sınırlamaya yardımcı oldu.
J.P. Morgan, 2025-27 döneminde risk maliyetini 27 baz puan olarak tahmin ediyor. Bu rakam, 28 baz puanlık tarihsel ortalamayla genel olarak uyumlu.
Faiz oranları yükseldikten sonra kârlılık önemli ölçüde iyileşti. 2026 ve 2027’de maddi özkaynak getirilerinin yüzde 15 ila 15,5 olması bekleniyor. Bu oran, faiz döngüsünden önceki yaklaşık yüzde 10’un oldukça üzerinde.
Analistler şöyle dedi: "Avrupa Bankaları, faiz artışları sonrasında RoTE üretimlerini önemli ölçüde iyileştirdi."
Önemli bir nokta, gelirlerin yaklaşık yüzde 60’ını oluşturan net faiz gelirinin, riskli kredi büyümesinden ziyade mevduat yeniden yatırımı tarafından yönlendirilmesi. Kredi-mevduat oranları artık yüzde 100’ün altında. Bu durum, mevduat büyümesinin kredilendirmeyi geçtiğini gösteriyor.
Hissedar getirileri bir diğer itici güç. Ödeme oranlarının 2027’ye kadar yüzde 75 ila 80 civarında kalması bekleniyor. Bu da yaklaşık yüzde 5 yıllık temettü getirisi ve hisse geri alımları dahil yüzde 8,5’e yakın toplam getiri sağlayacak.
J.P. Morgan, banka yönetimlerinin "geri alımları seçici satın alımlara karşı optimize eden mükemmel sermaye yönetimi" gösterdiğini belirtti. Ayrıca geçmiş döngülerdeki kötü anlaşmalardan kaçındıklarını ekledi.
Maliyet kontrolü de destekleyici arka planı güçlendiriyor. Giderlerin 2025 ile 2027 arasında yılda sadece yüzde 1,5 büyümesi öngörülüyor. Bu oran, yüzde 3’lük gelir büyümesi beklentisinin altında.
Bu farkın, karşılık öncesi faaliyet kârında yıllık yaklaşık yüzde 5 ve vergi öncesi kârda yaklaşık yüzde 6 büyüme sağlaması bekleniyor.
Daha yüksek banka vergileri, yüzde 1’e doğru potansiyel faiz indirimleri ve artan mevduat rekabeti gibi riskler devam ediyor.
Bununla birlikte, J.P. Morgan sektörün dayanıklılığı, kârlılığı ve sermaye gücünün, onu neredeyse yirmi yıldır en güçlü konumuna getirdiğini belirtti.
Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.
⚖️ Yasal Uyarı:Bu içerik yatırım tavsiyesi niteliği taşımaz. Yatırımlarınızla ilgili kararlarınızı kendi araştırmalarınız ve risk profilinize göre almanız önerilir.
J.P. Morgan Avrupa