IMF, ABD Ekonomi Büyüme Tahminlerini Revize Edebilir

Uluslararası Para Fonu (IMF), ABD ekonomisinin geleceği hakkında kaygı verici işaretler tespit etti. IMF Ekonomik Araştırmalar Departmanı Direktörü Gita Gopinath’ın da katıldığı basın toplantısında, kuruluştan Gina Kozack önemli açıklamalar yaptı.

Kozack, ABD ekonomisinin son birkaç yılda gösterdiği dayanıklılığa işaret ederek, bu sürecin artık sona eriyor olabileceği uyarısında bulundu. Ekonomist, "Şu anda gerilimin artmaya başladığını görüyoruz," ifadelerini kullandı. Bu gerilimin arkasında ise birkaç ana sebep yatıyor.

Bunlardan ilki, yurt içi talebin yavaşlamasıdır. Amerikan tüketicisinin alışveriş yapma eğilimindeki azalma, yıllar süren hızlı büyümenin ardından gelen bir duraksamayı işaret ediyor. Ayrıca, istihdam artışının ivme kaybetmesi, ekonomik büyümeyi olumsuz etkileyen bir başka faktör olarak öne çıkıyor.

Kozack, bu durumu etkileyen diğer faktörler arasında göçmen girişlerindeki düşüş ve ticaret tarifelerine atıfta bulunarak, bu durumların toplam ekonomik faaliyet üzerinde baskı yarattığını belirtti. Ülke içindeki genel politika belirsizlikleri de işverenlerin ve tüketicilerin kararlarını etkileyerek, ekonominin büyüme ivmesini yavaşlatıyor.

IMF yetkilileri, bu gelişmeler ışığında, ABD ekonomisinin büyüme tahminlerinin aşağı yönlü revize edilmesi ihtimalinin arttığına dikkat çekti. Ekonomik belirsizliklerin ve dışsal faktörlerin, ABD’deki ekonomik toparlanmayı nasıl etkileyeceğinin izlenmesi gerektiği vurgulandı. Geçtiğimiz yıllarda elde edilen güçlü istatistikler, şu an için yerini daha temkinli bir bakış açısına bırakıyor.

Özellikle küresel ekonomik koşulların da etkili olduğu bu süreçte, Amerika’nın önde gelen ekonomik göstergelerinin yakından izlenmesi gerektiği dile getiriliyor. Uzmanlar, önümüzdeki dönemde IMF’nin, ABD ekonomisine yönelik büyüme tahminlerini güncelleyebileceğini ifade ediyor.

Bu bağlamda, yatırımcıların ve ekonomistlerin, gelişmeleri dikkatle takip etmesi ve olası değişimlere hazırlıklı olunması gerektiği vurgulanıyor. Çünkü ABD’nin ekonomik durumu, sadece iç piyasaları değil, küresel ekonomiyi de derinden etkileyen bir yapıya sahip.