Hindistan, uzun süredir tarifeler nedeniyle gerilim yaşadığı Amerika Birleşik Devletleri ile ticaret görüşmelerini aktif bir şekilde sürdürdüğünü kamuoyuna duyurdu. Hindistan Ticaret ve Sanayi Bakanı Piyush Goyal, katıldığı bir programda yaptığı açıklamalarda, ABD-Hindistan arasındaki mevcut tarife gerilimine rağmen diplomatik kanalların açık tutulduğunu ve müzakerelerin devam ettiğini belirtti. Bu açıklama, iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin karmaşıklığını ve Hindistan'ın bu süreçteki kararlılığını bir kez daha gözler önüne serdi.
Bakan Goyal, tarifelerdeki kayda değer artışlara ve karşılıklı ticari sürtüşmelere rağmen ikili ticaret anlaşması için ABD ile görüşmeleri kesintisiz bir şekilde devam ettirdiklerini vurguladı. Bu durum, Yeni Delhi'nin Washington ile olan ekonomik bağlarını koruma ve geliştirme yönündeki stratejik arzusunu göstermektedir. Küresel ticaret dengesizliklerinin ve korumacı politikaların arttığı bu dönemde, iki büyük ekonomi arasındaki diyalog, bölgesel ve küresel ticaret dinamikleri açısından büyük önem taşımaktadır. Görüşmelerin devam etmesi, potansiyel bir uzlaşmaya ve her iki ülkenin de fayda sağlayacağı bir ticaret anlaşmasına olan umutları canlı tutmaktadır.
Söz konusu ticaret gerilimi, eski ABD Başkanı Donald Trump'ın daha önceki açıklamalarıyla daha da derinleşmişti. Trump, geçmişte yaptığı bir açıklamada, ABD'nin Hindistan ile “çok az ticaret yapmasına rağmen ülkenin kendileriyle çok büyük miktarda iş yaptığını” belirterek, ABD'nin bir ticaret açığı ile karşı karşıya kaldığına inandığını ortaya koymuştu. Bu ifadeler, Washington'ın Hindistan ile olan ticari ilişkilerini haksız bulduğunu ve bir denge arayışında olduğunu göstermekteydi.
Trump, Hindistan'ın tarife politikalarına ilişkin sert eleştirilerini sürdürerek, “Şimdi tarifelerini sıfıra indirmeyi teklif ettiler ama artık geç. Bunu yıllar önce yapmalıydılar” demişti. Bu sözler, Trump yönetiminin önceki müzakere süreçlerinde kaçırılan fırsatlara yönelik pişmanlığını ve mevcut taleplerdeki kararlı tutumunu yansıtmaktaydı. Bu açıklamalar, ABD'nin tarife politikalarında bir geri adım atmaya isteksiz olduğunu ve Hindistan'dan daha somut adımlar beklediğini açıkça göstermişti.
İki ülke arasındaki tarife gerilimi, özellikle Temmuz sonunda Trump yönetiminin Hindistan'a yönelik aldığı bir kararla tırmanmıştı. ABD, Hindistan'ın “Rus petrolü aldığı” gerekçesiyle mevcut yüzde 25'lik tarifeye ilave yüzde 25 daha tarife uygulama kararı almıştı. Bu adım, yalnızca ekonomik bir tedbir olmanın ötesinde, jeopolitik faktörlerin de ticaret politikalarına nasıl etki ettiğini gösteren önemli bir örnek teşkil etmiştir. Rusya ile enerji ticaretinin ABD tarafından bir yaptırım aracı olarak kullanılması, Hindistan'ın enerji güvenliği stratejilerine de dolaylı yansımalar doğurmuş ve iki ülke arasındaki ilişkilerde yeni bir gerilim alanı yaratmıştı.
Amerika Birleşik Devletleri ve Hindistan, küresel ekonominin en büyük aktörlerinden ikisi olarak, dünya ticaret ağı içerisinde kilit bir rol oynamaktadır. İkili ticari ilişkiler; teknoloji, savunma sanayii, enerji, hizmetler ve tarım gibi geniş bir yelpazeyi kapsamaktadır. Ancak mevcut tarife anlaşmazlıkları, bu büyük potansiyeli tam anlamıyla kullanmalarını engellemektedir. Hindistan'ın, artan tarifelere ve ABD'den gelen sert eleştirilere rağmen ikili ticaret anlaşması için müzakereleri sürdürme kararlılığı, uzun vadeli stratejik ortaklığın önemine verdiği değeri vurgulamaktadır. Bu görüşmelerin başarılı bir şekilde sonuçlanması, sadece ikili ticari hacmi artırmakla kalmayacak, aynı zamanda Asya-Pasifik bölgesindeki ekonomik dengeyi ve küresel ticaret normlarını da olumlu yönde etkileyecektir. İlerleyen dönemde atılacak adımlar, iki ülkenin karşılıklı çıkarlarını dengeleyerek sürdürülebilir ve karşılıklı fayda sağlayan bir ticaret yapısı inşa etme kabiliyetlerini test edecektir.
⚖️ Yasal Uyarı:Bu içerik yatırım tavsiyesi niteliği taşımaz. Yatırımlarınızla ilgili kararlarınızı kendi araştırmalarınız ve risk profilinize göre almanız önerilir.
Hindistan