Investing.com - JPMorgan (JPM), ABD ekonomisinde 2025 yılı itibarıyla yürürlüğe alınan yeni gümrük tarifelerinin büyüme üzerinde baskı oluşturacağı ve enflasyonist baskıları artırabileceği uyarısında bulundu. Bankanın Baş ABD Ekonomisti Michael Feroli, söz konusu tarifelerin gayrisafi yurt içi hasıladan (GSYİH) yaklaşık 1 puan sileceğini ve enflasyona %1 ila %1,5 arasında ek katkı yapabileceğini belirtti. Feroli, bu etkinin bir bölümünün halihazırda fiyatlara yansımaya başladığını söyledi.
Feroli açıklamasında, 2025 yılına ait tarife artışlarının İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemde görülen tüm ticaret politikalarından daha agresif olduğunu vurgularken, şirketlerin artan ithalat maliyetlerinin ne kadarını tüketicilere yansıtacağı sorusunun halen belirsizliğini koruduğuna dikkat çekti. Tarife oranlarının yıl başında %3 seviyelerinden %18’e ulaştığına işaret eden analizde, firmaların maliyet baskılarını fiyatlara yansıtmaktan çekinmedikleri belirtildi.
JPMorgan, tarifelerin büyüme üzerindeki etkisinin ağırlıklı olarak tüketim kanalından hissedileceğini öngörüyor. Artan fiyatların harcama davranışlarını baskılaması nedeniyle yılın ikinci yarısında ekonomik büyümede %1’e yakın bir yavaşlama yaşanabileceği tahmin ediliyor. Ek olarak, tarife öncesi ithalat stoklarının büyük ölçüde tükenmeye başlaması da, fiyat baskılarının önümüzdeki aylarda daha fazla hissedileceğine işaret ediyor.
Banka, çekirdek enflasyonda ise aylık bazda %0,3 ila %0,5 arasında artışlar bekliyor. Bu da ABD Merkez Bankası (Fed) tarafından takip edilen çekirdek fiyat göstergesinin %3 seviyelerinin ortalarına doğru yükselmesine neden olabilir. Bu tablo, Fed’in para politikasında beklenen gevşeme yönlü adımlarını dengelemesini zorlaştırabilecek bir risk olarak karşımıza çıkıyor.
Japon finans grubu Mitsubishi UFJ Financial Group (MUFG), faiz indirimi beklentilerinin ve düşük volatilitenin ABD dolarında baskı yarattığını belirtti. Banka, yatırımcı algısında Fed yönetiminin güvercin bir çizgiye kayabileceği yönündeki endişelerin güç kazandığını, bunun da faiz indirimi beklentilerini yakın vadede desteklediğini vurguladı. Son TÜFE verilerinin ardından piyasalarda faiz indirimine eylül ayı gibi erken bir tarihte başlanabileceği yönünde fiyatlamalar görülmeye başlandı.
Banka ayrıca, ticaret politikası kaynaklı risklerin hafiflemiş olmasına rağmen yatırımcıların temkinli bir duruş sergilemeye devam ettiğine dikkat çekti. MUFG’ye göre, döviz piyasalarında düşük oynaklık ortamı “carry trade” işlemleri açısından cazip bir zemin hazırlıyor. Düşük volatilite, yatırımcıların yüksek getirili para birimlerine yönelmesini kolaylaştırıyor ve bu durum, ABD dolarından çıkışları destekliyor.
MUFG, kısa vadeli faiz farklarının daha fazla önem kazandığı mevcut konjonktürde carry trade işlemlerine açık para birimlerine talebin yükseldiğini bildirdi. Döviz piyasasında oynaklığın son bir yılın en düşük seviyelerine gerilediğine işaret eden banka, bu durumun yüksek getirili gelişen ülke paralarına olan ilgiyi de desteklediğini belirtti.
Sonuç olarak, dolar üzerindeki baskının hem Fed politikasına dair belirsizlikten hem de küresel piyasaların düşük oynaklık ortamından kaynaklandığı değerlendirilirken, bu sürecin önümüzdeki dönemde de kısa vadeli yön belirleyici olabileceği vurgulandı. Böylece faiz farkları ve ticaret dengesi gibi makro göstergelerin yanında, volatilite düzeyi de döviz piyasası davranışlarında önemli rol oynamaya devam ediyor.
⚖️ Yasal Uyarı:Bu içerik yatırım tavsiyesi niteliği taşımaz. Yatırımlarınızla ilgili kararlarınızı kendi araştırmalarınız ve risk profilinize göre almanız önerilir.
Gümrük tarifeleri tehlikesi: