


Google, fizik biliminin temel yasalarını kullanarak blockchain teknolojisine olan ihtiyacı ortadan kaldırabilecek bir dijital para konsepti geliştiriyor. Şirketin araştırmacıları, kuantum paralar ile ilgili hazırladıkları yeni bir çalışmada, bankaların ölçüm öncesinde ayırt edilemeyen kuantum jetonları dağıtabileceği bir protokol sunuyor.
“Anonymous Quantum Tokens with Classical Verification” başlıklı araştırma, Google Quantum AI, Texas Üniversitesi ve Çek Bilimler Akademisi bilim insanları tarafından gerçekleştirilmiştir. Bu çalışma, paranın değiştirilemez kuantum fiziği yasaları tarafından korunması fikrini ilerletiyor.
Bu çığır açan araştırma, Bitcoin gibi kripto paraları destekleyen teknolojik temeli doğrudan sorguluyor. Yeni yaklaşım, dijital parayı güvence altına almak için dağıtılmış defterler ve hesaplama gücüne dayanmak yerine, kuantum mekaniği kullanıyor. Dar Gilboa, Google Quantum AI araştırmacısı ve çalışmanın yazarlarından biri, konuyla ilgili olarak, "Bu delicesine bir araç. Çok sayıda çılgın şey yapabilirsiniz. Yüksek risk, yüksek ödül - ama bu, heyecan verici kılan şeydir" dedi.
Kuantsal para sistemi, Bitcoin gibi sanal paraların karşısında sahteciliği yalnızca hesaplama bakımından zorlaştırmakla kalmıyor, fiziksel olarak imkansız hale getiriyor. Gilboa, "Eğer bir $1 banknotu gerçekten bir kuantum durumu olsaydı, kuantum mekaniğinin özelliklerine dayanarak, böyle bir durumu kopyalamanın imkansız olduğunu kanıtlayabilirdiniz" dedi.
Blockchain teknolojisinin ana amacı, merkezi bir otoriteye ihtiyaç duymadan "çift harcama" sorununu önlemektir. Ancak kuantum parası bu sorunu daha doğrudan bir yöntemle ele alıyor. Eğer jeton kendisi fiziksel olarak kopyalanamazsa ve yalnızca bir kez harcanabiliyorsa, tarih boyunca kimin neyi sahip olduğunu takip etmek için küresel bir deftere ihtiyaç kalmıyor.
Gilboa, “Biz aynı problemi çözmüyoruz. Yaptığımız iş merkeziyetsiz değil, bu nedenle de kripto paraların güçlü bir analoğu değil" dedi.
Bu devrim niteliğindeki konsept, 1969 yılında fizikçi Stephen Wiesner tarafından "özel anahtar kuantum parası" oluşturma yönteminin önerilmesiyle ortaya çıkmıştır. Wiesner’ın çalışması, 1983’te yayımlandı ve her bir banknotun belirli bir seri numarasına bağlı olarak benzersiz bir kuantum durumu olarak var olmasını öneriyordu. Sadece parayı basan minte bu paranın kimliğini doğrulama yetkisine sahip olacaktı, bu da benzeri görülmemiş bir güvenlik seviyesi yaratıyordu.
Google’ın son çalışması, bir banka veya hükümet kurumu gibi güvenilir bir merkezi verici tarafından oluşturulan ve doğrulanan kuantum jetonları içeren bir sistemi tanımlıyor. Mevcut para sistemlerinin aksine, bu verici, paranın ekonomide nasıl hareket ettiğini takip etme yeteneğine sahip olmayacak.
Bu sistem, kullanıcıların jetonlarını “değişim testi” yaparak doğrulamalarına olanak tanıyan bir yerleşik doğrulama yöntemini içeriyor, böylece bireyler, vericinin paralarını gizlice etiketlemeye veya izlemeye çalışıp çalışmadığını kontrol edebiliyor. Gilboa, "Eğer jetonlar aynı değilse, bu demektir ki banka sizi izleyebilir. Bankanın parayı gizlice etiketleme girişimi anında ortaya çıkacaktır" şeklinde konuştu.
.png)
Sizlere kesintisiz haber ve analizi en hızlı şekilde ulaştırmak için. Yakında tüm platformlarda...