Küresel ekonominin seyrini yakından takip eden finansal derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, yayımladığı son ABD Tüketici Sağlığı Monitörü raporunda, ülkenin ekonomik motoru kabul edilen tüketici harcamalarında 2025 yılının ilk yarısında dramatik bir yavaşlama kaydedildiğini açıkladı. Bu önemli düşüşün ardında yatan temel faktörler olarak ticaret politikalarındaki süregelen belirsizlikler, hisse senedi piyasalarındaki artan dalgalanmalar ve soğuyan iş gücü piyasasının hane halkı gelirleri üzerindeki baskısı gösterildi. Rapor, ABD ekonomisinin yakın gelecekte karşılaşabileceği zorluklara dair güçlü sinyaller veriyor.
Fitch’in analizlerine göre, ticaret politikalarındaki artan belirsizlik, özellikle gümrük vergileri ve uluslararası ticari ilişkilerdeki müphem gidişat, tüketicilerin ve işletmelerin geleceğe yönelik beklentilerini olumsuz etkilemiş durumda. Bu öngörülemezlik, şirketlerin yatırım kararlarını ertelemesine, tedarik zincirlerinde aksaklıklara yol açmasına ve nihayetinde istihdam piyasasında bir yavaşlamaya neden olmasına katkıda bulunuyor. Tüketiciler, potansiyel fiyat artışları veya iş güvenliği endişeleri nedeniyle büyük çaplı harcamalarını kısıtlama eğilimine giriyor.
Ticaret politikasındaki bu belirsizliğe ek olarak, hisse senedi piyasalarında gözlemlenen belirgin dalgalanmalar da tüketici güveni üzerinde yıkıcı bir etki yarattı. Piyasalardaki oynaklık, hane halkının varlık değerlerinde doğrudan iniş çıkışlara neden olarak 'servet etkisi' mekanizması üzerinden tüketici harcamalarını etkiledi. Portföylerinde değer kaybı yaşayan veya yakın gelecekte kayıp riskiyle karşı karşıya olduğunu hisseden bireyler, ihtiyati tasarruf dürtüsüyle diskresyoner (isteğe bağlı) harcamalarını kısmaya yönelmektedir. Bu durum, özellikle yüksek gelir grubundaki tüketicilerin lüks veya dayanıklı tüketim mallarına olan talebini önemli ölçüde baskılamış durumda.
Raporun bir diğer önemli bulgusu, ABD'deki iş gücü piyasasında gözlemlenen 'soğuma' eğilimi oldu. Bir önceki dönemlerdeki dinamik büyüme ve istihdam artışının yerini daha ılımlı bir tabloya bırakması, hane halkı gelirleri üzerinde doğrudan bir baskı oluşturuyor. İş gücü piyasasındaki bu yavaşlama, ücret artışlarının azalmasına, işten çıkarma risklerinin artmasına ve genel iş güvenliği algısının zayıflamasına yol açmaktadır. Gelirlerindeki artış potansiyelinin sınırlanması veya belirsizleşmesi, tüketicilerin harcama kapasitelerini daraltmakta ve temel ihtiyaçlar dışındaki harcamaları kısmalarına neden olmaktadır. Bu üç temel makroekonomik faktörün birleşimi, tüketici güvenini zayıflatırken, hane halkı harcamalarında beklenen düşüşün en önemli tetikleyicileri olarak öne çıkmaktadır.
Fitch Ratings raporu, tüketici harcamalarındaki bu keskin yavaşlamayı somut rakamlarla gözler önüne serdi. Geçtiğimiz yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 3,7 ve dördüncü çeyreğinde yüzde 4 seviyesinde gerçekleşen güçlü tüketici harcaması artışı, 2025 yılının ilk çeyreğinde dramatik bir düşüşle yüzde 0,5'e geriledi. İkinci çeyrekte ise bu oran hafif bir toparlanma göstererek yüzde 1,4 seviyesinde kaydedildi. Bu rakamlar, bir yıl içinde tüketici harcamalarının büyüme hızında yaklaşık yüzde 70'lik bir yavaşlama yaşandığını ve ekonominin genel ivmesini yitirdiğini açıkça ortaya koyuyor.
Harcama kategorileri bazında yapılan analizler de dikkat çekici sonuçlar ortaya koydu. ABD ekonomisinin önemli bir parçası olan hizmet harcamaları da yavaşlama eğilimine girdi. Yılın ilk çeyreğinde yüzde 0,6 ve ikinci çeyreğinde yüzde 1,1'lik sınırlı artışlar, tüketicilerin eğlence, seyahat, restoran ve diğer hizmetlere olan talebinin azaldığını gösteriyor. Bu durum, hizmet sektöründe faaliyet gösteren işletmeler için de gelir baskısı anlamına gelmekte.
Özellikle dayanıklı tüketim malları harcamalarında ise çok daha keskin bir düşüş gözlendi. 2025 yılının ilk çeyreğinde dayanıklı tüketim malları harcamaları yıllık bazda yüzde 3,7 oranında azaldı. Buzdolabı, çamaşır makinesi gibi beyaz eşyalar, mobilyalar, otomobiller ve elektronik eşyalar gibi uzun ömürlü ürünleri kapsayan bu kategori, genellikle ekonomik güvenin ve geleceğe yönelik beklentilerin en hassas göstergelerinden biridir. Bu segmentteki düşüş, tüketicilerin büyük çaplı ve uzun vadeli yatırım gerektiren alımları ertelediğine işaret ediyor. Rapor, mallara yönelik harcamaların özellikle gümrük vergisi şokunun etkisiyle dalgalı seyrini sürdürdüğüne dikkat çekti; bu da ithal malların maliyetinin artmasıyla tüketici talebinin olumsuz etkilendiğini ortaya koyuyor.
Fitch Ratings'in ileriye dönük tahminleri de mevcut tablonun ciddiyetini pekiştiriyor. Tüketici harcamalarının büyümesinin 2025-2026 yılları arasında ortalama yüzde 1,8 seviyesinde gerçekleşmesi bekleniyor. Bu oran, 2024 yılındaki yüzde 2,8'lik güçlü büyümeye kıyasla yüzde 1'lik önemli bir düşüşü yansıtmaktadır. Bu projeksiyon, önümüzdeki dönemde ABD ekonomisinin genel büyüme hızında kayda değer bir yavaşlama yaşanacağına işaret ediyor ve potansiyel bir ekonomik daralma riskini gündeme getiriyor.
Gümrük vergisi endişelerinin hisse senedi piyasasının performansını olumsuz etkilemeye devam etmesi ve bunun bir sonucu olarak tüketici net varlığının 2025 yılının ilk çeyreğinde yüzde 0,9 düşmesi, hane halkının mali sağlığının zayıfladığını gösteriyor. Varlık değerlerindeki bu erime, tüketicilerin kendilerini daha az varlıklı hissetmelerine ve dolayısıyla harcama eğilimlerinin daha da azalmasına neden oluyor.
Tüketici güven endeksleri, Aralık 2024'ten Nisan 2025'e kadar istikrarlı bir düşüş sergilemesinin ardından Mayıs ayında sınırlı bir toparlanma göstermiş olsa da, Fitch raporu bu toparlanmanın kırılgan olduğuna dikkat çekti. Soğuyan iş gücü piyasası koşullarının, tüketici güvenindeki bu artışı sınırlayabileceği ve uzun vadede sürdürülebilir bir iyileşmeye izin vermeyebileceği belirtildi. Zira iş güvenliğine ilişkin endişeler ve sınırlı ücret artışları, kısa vadeli iyimserlik dalgalanmalarının önüne geçerek tüketici davranışlarını şekillendirmeye devam edecektir.
Rapor kapsamında değerlendirmelerine yer verilen Fitch Ratings ABD Ekonomik Araştırmalar Başkanı Olu Sonola, mevcut ekonomik görünüme ilişkin çarpıcı bir uyarıda bulundu. Sonola, gümrük vergileriyle ilişkili maliyetlerin doğrudan malların fiyatlarına yansıtılmasının enflasyonist baskıyı artıracağını vurguladı. Bu durumun, ABD ekonomisini yılın ilerleyen dönemlerinde ‘stagflasyonist’ bir döneme sokabileceği riskine işaret etti. Stagflasyon, yüksek enflasyonun düşük ekonomik büyüme ve/veya yüksek işsizlikle aynı anda yaşandığı, ekonomi için oldukça zorlu bir senaryoyu ifade eder.
Olu Sonola, açıklamalarına devamla, “Yüksek fiyatların ilk olarak mal kategorilerini etkileyeceği ve özellikle tatil sezonu öncesinde tüketici harcamalarını zayıflatacağı tahmin ediliyor” ifadelerini kullandı. Bu değerlendirme, gümrük vergileri nedeniyle artan maliyetlerin nihai tüketicilere yansıyarak temel ve diskresyoner malların fiyatlarını yükselteceği anlamına geliyor. Özellikle yıl sonu tatil alışveriş döneminin yoğun harcama potansiyeli düşünüldüğünde, bu fiyat artışlarının ve genel ekonomik belirsizliğin tüketici talebini ciddi şekilde baskılayarak perakende sektörüne de olumsuz yansımaları olabileceği öngörülüyor. Fitch'in bu son raporu, ABD ekonomisinin kırılgan bir dönemden geçtiğini ve politikalarda dikkatli adımlar atılması gerektiğini bir kez daha gözler önüne seriyor.
⚖️ Yasal Uyarı:Bu içerik yatırım tavsiyesi niteliği taşımaz. Yatırımlarınızla ilgili kararlarınızı kendi araştırmalarınız ve risk profilinize göre almanız önerilir.
Fitch Ratings, ABD Ekonomisi, Tüketici Harcamaları, Stagflasyon, Ticaret Politikası, Borsa Dalgalanmaları, İş Gücü Piyasası, Tüketici Güveni, Olu Sonola, Ekonomik Rapor