New York borsası, Amerika Birleşik Devletleri Merkez Bankası (Fed) toplantı tutanaklarının yayımlanması ve önemli perakende şirketlerinin finansal sonuçlarının açıklanmasıyla birlikte dalgalı bir seyir izleyerek günü karışık kapanışlarla tamamladı. Özellikle teknoloji hisselerinin öncülüğünde gözlenen negatif tablo, piyasalarda belirsizliğin ve temkinli duruşun hâkim olduğunu bir kez daha ortaya koydu. ABD yönetiminin uyguladığı tarifelerin ekonomik etkilerine ilişkin süregelen belirsizlik de yatırımcıların genel risk iştahını olumsuz etkileyen başlıca unsurlardan biri oldu. Küresel ekonominin gidişatına dair endişeler ve enflasyonist baskılar, yatırımcıların dikkatini Fed’in para politikası duruşu ve tüketici harcamaları gibi kritik ekonomik göstergelere çevirmesine neden oldu.
Kapanışta, piyasaların genel eğilimini yansıtan ana endekslerde farklı hareketlilikler gözlemlendi. Sanayi devlerini kapsayan Dow Jones Sınai Ortalaması (Dow Jones Industrial Average) gün sonunda neredeyse yatay bir seyir izleyerek 44.938,06 puan seviyesinde sabit kaldı. Bu yatay hareket, endeksin gün içinde kayda değer bir yön belirleyemediğini ve piyasada net bir alım veya satım baskısı oluşmadığını gösterdi. Buna karşılık, ABD ekonomisinin geniş bir kesimini temsil eden S&P 500 endeksi, günü yüzde 0,24'lük hafif bir düşüşle 6.395,79 puandan tamamladı. Bu düşüş, piyasa geneline yayılan zayıf hissiyatın bir göstergesi olarak yorumlandı. Özellikle yüksek büyüme potansiyeline sahip teknoloji şirketlerinin yoğunlukta olduğu Nasdaq Bileşik endeksi ise günü yüzde 0,67 gibi daha belirgin bir kayıpla 21.172,86 puandan kapattı. Nasdaq'taki bu düşüş, teknoloji hisselerinin artan faiz oranlarına ve ekonomik belirsizliklere karşı daha hassas olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Genel olarak, teknoloji ağırlıklı hisselerdeki satış baskısı, piyasaların negatif seyrinde önemli bir rol oynadı.
Piyasalarda günün en çok beklenen ve dikkatle takip edilen gelişmesi, Fed’in Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) temmuz ayındaki son toplantısına ait tutanakların yayımlanması oldu. Bu tutanaklar, Fed Başkanı Jerome Powell'ın cuma günü Jackson Hole Ekonomi Politikası Sempozyumu'nda yapacağı kritik konuşma öncesinde bankanın gelecekteki para politikası adımlarına dair önemli ipuçları taşıyordu. Toplantıda politika faizi, beklentiler doğrultusunda yüzde 4,25-4,50 aralığında sabit tutulmuştu. Ancak yayımlanan tutanaklar, faiz kararının genel destek görmesine rağmen, iki FOMC üyesinin faiz indirimi yönünde oy kullandığını ortaya koydu. Bu, komite içinde görüş ayrılıklarının bulunduğunu ve bazı üyelerin ekonomik yavaşlama sinyallerini daha öncelikli gördüğünü işaret etti. Ancak, tutanakların genelinde, yetkililerin çoğunun enflasyona yönelik yukarı yönlü riskin hala daha büyük olduğunu değerlendirdiği vurgulandı. Bu değerlendirme, Fed'in enflasyonla mücadeledeki kararlılığının sürdüğünü ve potansiyel faiz indirimleri için acele etmeyeceğini gösterdi. Enflasyonun yapışkanlığına dair endişeler, para politikası sıkılaşmasının beklenenden daha uzun sürebileceği ihtimalini güçlendirdi. Ayrıca, tutanaklarda dikkat çeken bir diğer nokta ise, bazı Fed yetkililerinin, para politikası duruşunu ayarlamak için gümrük vergilerinin enflasyona etkilerinin tam olarak netleşmesini beklemeyi uygun bulmadığı yönündeki ifadeler oldu. Bu durum, Fed'in gümrük vergilerinden kaynaklanabilecek fiyat artışlarının enflasyon üzerindeki etkilerini tam olarak görmeden de politika kararları alabileceğine işaret etti. Bu yaklaşım, merkez bankasının proaktif bir tutum sergilediğini ve enflasyon hedeflerine ulaşma konusunda kararlı olduğunu pekiştirdi. Tutanakların genel tonu, piyasalarda Fed'in "şahin" duruşunu koruduğu algısını güçlendirerek hisse senedi piyasalarında özellikle teknoloji gibi yüksek büyüme potansiyeli taşıyan sektörlerdeki satış baskısını artırdı.
Tarifelerin potansiyel fiyat artışlarına yol açabileceği endişesiyle tüketici güveninin zayıfladığı bir dönemde, yatırımcılar Amerikalı tüketicilerin harcama eğilimleri hakkında daha fazla bilgi edinmek amacıyla önde gelen perakende şirketlerinin bilançolarını da yakından takip etti. Tüketici harcamaları, ABD ekonomisinin yaklaşık üçte ikisini oluşturduğu için, perakende sektörü şirketlerinin finansal performansı, genel ekonomik sağlığın önemli bir göstergesi olarak kabul edilir. Bu nedenle, şirketlerin satış verileri ve geleceğe yönelik beklentileri piyasalar tarafından büyük bir hassasiyetle değerlendirildi.
Perakende sektörünün yanı sıra, diğer kurumsal şirketlerden gelen haberler de piyasaların genel görünümünü etkiledi:
Özetle, New York borsası, Fed'in şahin tutanakları, tarifelerle ilgili belirsizlikler ve perakende şirketlerinin karışık bilançoları gibi çeşitli faktörlerin etkisiyle günü negatif bir kapanışla tamamladı. Yatırımcılar, Fed'in gelecekteki adımları ve tüketici harcamalarının gidişatına dair daha net sinyaller beklerken, piyasalar üzerinde genel bir temkinli hava hakim olmaya devam etti.
⚖️ Yasal Uyarı:Bu içerik yatırım tavsiyesi niteliği taşımaz. Yatırımlarınızla ilgili kararlarınızı kendi araştırmalarınız ve risk profilinize göre almanız önerilir.
New York borsası, Wall Street, Fed, Federal Açık Piyasa Komitesi, FOMC, toplantı tutanakları, faiz oranları, enflasyon, Dow Jones, S&P 500, Nasdaq, teknoloji hisseleri, perakende sektörü, tüketici harcamaları, Target, Lowe's, TJX, Walmart, Estee Lauder, Alphabet, Hertz, tarifeler, ekonomik belirsizlik, Jerome Powell, Jackson Hole, finansal piyasalar, hisse senedi