Türkiye, son yıllarda dijitalleşmenin hızla artmasıyla birlikte siber dolandırıcılık yöntemlerinin de hedefi haline geldi. Bu yöntemlerin başında ise, kullanıcıları yanıltarak kişisel ve finansal bilgilerini ele geçirmeyi amaçlayan sahte web siteleri geliyor. Dolandırıcılar, bankaların resmi internet sayfalarını, e-Devlet Kapısı'nın kritik ekranlarını ve popüler çevrimiçi alışveriş platformlarını gerçeğine birebir benzeyen kopyalarını oluşturarak vatandaşların kimlik bilgilerini, banka hesap şifrelerini ve kredi kartı numaralarını ele geçirmeye çalışıyor.
Özellikle son dönemde, “kargo takip” bilgisi veya “banka güncellemesi” gibi acil ve merak uyandıran başlıklar içeren sahte SMS ve e-postalarla yayılan oltalama (phishing) saldırıları büyük bir yaygınlık kazanmış durumda. Bu mesajlardaki linklere tıklayan kullanıcılar, farkında olmadan sahte sitelere yönlendirilerek dolandırıcılık tuzağına düşürülebiliyor.
Yaşanan siber tehlikelerin somut bir örneği geçtiğimiz günlerde Hatay'ın Payas ilçesinde yaşandı. Depremden etkilenen vatandaşlarımızdan Adem Çelik, TOKİ’nin “İlk Evim, İlk Arsam” projesine başvuru yapmak üzere internet üzerinden araştırma yaparken, Google arama sonuçlarında karşısına çıkan sahte bir web sitesine yönlendirildi. Bu sahte site, e-Devlet Kapısı'nın arayüzünü neredeyse kusursuz bir şekilde taklit ediyordu.
Başvuru süreci sırasında, normalde beklenmeyecek şekilde farklı banka hesaplarına ait IBAN numaralarının talep edilmesi üzerine durumdan şüphelenen Çelik, vakit kaybetmeden Afet İşleri yetkilileriyle iletişime geçti. Yapılan uyarılar sayesinde Adem Çelik, son anda dolandırılmaktan kurtuldu ve olası büyük bir maddi kaybın önüne geçildi.
Yaşanan bu olayın ardından TOKİ yetkilileri, vatandaşlara yönelik resmi bir uyarı yayımladı. Açıklamada, TOKİ ile ilgili tüm başvuru ve ödeme işlemlerinin yalnızca toki.gov.tr adresi, e-Devlet Kapısı ve devlet bankalarının resmi kanalları aracılığıyla gerçekleştirilmesi gerektiği bir kez daha önemle vurgulandı.
Bilişim Uzmanı Emre Çelikkol, sahte web sitelerinde yaşanan bu dramatik artışın ardındaki nedenleri detaylı bir şekilde değerlendirdi. Çelikkol, özellikle e-ticaretin yükselişiyle birlikte oltalama (phishing) saldırılarının çok daha sık görülmeye başladığını belirtti. Dijitalleşmenin hızlanması, mevcut ekonomik kriz ortamının getirdiği fırsatçılık ve ne yazık ki yapay zeka teknolojilerinin dolandırıcılar tarafından kötüye kullanılması, bu sahte sitelerin daha profesyonel ve ikna edici hale gelmesine yol açıyor.
Emre Çelikkol, dolandırıcıların hedef aldığı kitlelerin genişliğine dikkat çekti. Çelikkol'a göre, özellikle dijital okuryazarlığı düşük yaşlı bireyler, cazip ancak “gerçek olamayacak kadar iyi” indirimler ve kampanyalar arayan genç nesiller ile siber güvenlik altyapısı zayıf olabilen KOBİ'ler (Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler) dolandırıcıların başlıca hedefleri arasında yer alıyor. Uzman, “Aslında her kesim risk altında ancak bu belirli gruplar daha ön planda” ifadeleriyle uyarının genel geçerliliğini vurguladı.
Bilişim Uzmanı Emre Çelikkol, vatandaşların sahte web sitelerinden korunmaları için alınması gereken temel önlemleri detaylandırarak şu kritik önerilerde bulundu:
Çelikkol ayrıca, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) ile Emniyet Genel Müdürlüğü'nün sahte sitelerin tespiti ve kapatılması konusunda aktif bir şekilde çalıştığını, teknoloji şirketlerinin de web tarayıcıları düzeyinde çeşitli önlemler aldığını belirtti. Ancak tüm bu çabalara rağmen, “en kritik noktanın vatandaşın kendi dikkatli ve bilinçli davranışı olduğunu” güçlü bir şekilde vurguladı.
Uzmanlar, online ödemelerde en güvenli yöntemin 3D Secure destekli kredi kartları olduğunu özellikle belirtiyor. Kripto para transferleri veya doğrudan IBAN numarasına yapılan havalelerin ise dolandırıcılık riski açısından en riskli yöntemler arasında yer aldığının altını çiziyor.
Bilişim Uzmanı Çelikkol, bir vatandaşın sahte bir siteye yönlendirildiğini anladığı anda derhal işlemi durdurması gerektiğini ifade etti. “Eğer herhangi bir ödeme veya kişisel bilgi girişi yapılmadıysa, sadece o pencereyi kapatmak yeterli olacaktır” diyen Çelikkol, ancak kredi kartı bilgileri veya banka şifreleri gibi hassas verilerin girilmiş olması durumunda ise vakit kaybetmeden ilgili bankanın müşteri hizmetleri aranarak kartın iptal edilmesi ve gerekli güvenlik önlemlerinin alınması gerektiğini açıkladı.
Son olarak, vatandaşlara “Benim başıma gelmez” gibi bir düşünceden uzak durmaları gerektiğini hatırlatan Emre Çelikkol, “Web adresindeki güvenlik kilidi simgesi tek başına tam güvenlik anlamına gelmez. Esas güvenilirlik, alan adının doğruluğunda, sitenin resmiyetinde ve kurumun güvencesinde gizlidir” ifadeleriyle dijital okuryazarlığın ve uyanıklığın önemini bir kez daha vurguladı.
⚖️ Yasal Uyarı:Bu içerik yatırım tavsiyesi niteliği taşımaz. Yatırımlarınızla ilgili kararlarınızı kendi araştırmalarınız ve risk profilinize göre almanız önerilir.
siber dolandırıcılık