Investing.com - Küresel piyasalarda gözler, özellikle Asya’dan gelen para politikası sinyallerine çevrilmişken, Çin Merkez Bankası beklentilere paralel bir karar açıkladı. Ekonomik büyüme üzerindeki baskıların sürdüğü süreçte, otoritelerin mevcut faiz seviyelerini koruma yönündeki eğilimi dikkat çekiyor.
Çin Merkez Bankası, Ağustos ayı toplantısında beklentilere paralel şekilde gösterge kredi faiz oranlarını üçüncü ayda da sabit tuttu. Bir yıllık kredi prime oranı (LPR) %3,0 seviyesinde, beş yıllık LPR ise %3,5 seviyesinde bırakıldı. Bir yıllık oran, Çin’deki yeni ve mevcut kredi sözleşmelerinin çoğu için referans niteliği taşırken, beş yıllık oran özellikle ipotek ürünlerinde fiyatlamayı etkiliyor.
Reuters tarafından 23 katılımcıyla yapılan ankette, tüm piyasa aktörleri faiz oranlarında herhangi bir değişiklik beklemediğini belirtmişti. Çin Merkez Bankasının kararını, ekonomik büyüme ve kredi talebi zayıf kalmaya devam etse de mevcut politika duruşunu korumak istemesi yönünde bir adım olarak değerlendirmek mümkün.
Yeni Zelanda Merkez Bankası (RBNZ), ekonomik yavaşlama ve dış şoklara karşı koruma amacıyla resmi nakit faiz oranını (OCR) 25 baz puan indirerek %3 seviyesine çekti. Bu oran, son üç yılın en düşük seviyesi olarak kaydedildi. Karar, bankanın daha önce sabit tuttuğu faiz oranlarında aşağı yönlü bir adım atacağı yönündeki piyasa tahminleriyle örtüştü.
RBNZ, Ağustos 2024’ten bu yana toplamda 250 baz puanlık faiz indirimi gerçekleştirdi. Politika yapıcılar, %1-%3 hedef aralığında seyreden enflasyonun sağladığı esneklikten faydalanarak, borçlanma maliyetlerinde düşüşe gitme kararı aldı. Banka, kırılgan toparlanmayı desteklemek için parasal genişlemeye alan bırakıyor.
Japonya’nın Temmuz ayına ait dış ticaret verileri, ihracattaki düşüşün art arda üçüncü aya taşındığını ve yaklaşık dört yılın en sert aylık gerilemesinin yaşandığını ortaya koydu. Yıllık bazda ihracat %2,6 oranında düşerken, bu oran piyasanın %2,1’lik gerileme beklentisinin de üzerinde gerçekleşti. Haziran’daki %0,5’lik düşüşle birlikte, ihracatta sertleşen eğilim ekonomideki dış talep baskısını ortaya koydu.
ABD’nin Japonya’ya yönelik uyguladığı tarifelerin etkisiyle, Temmuz ayında ABD’ye yapılan ihracat %10,1 geriledi. Otomobil ihracatında %28,4, parça satışlarında ise %17,4 düşüş gözlendi. Hacim bazında otomobil ihracatı yalnızca %3,2 azaldı, bu da Japon firmaların fiyat politikaları ve tarife absorbe girişimlerinin sevkiyatları kısmen koruduğunu gösteriyor. ABD ve Japonya arasındaki son anlaşma kapsamında tarifelerin %25’ten %15’e çekilmesi ise Temmuz sonunda gerçekleşti.
ABD Hazine Bakanı Scott Bessent, Çin ile yürütülen tarife konulu görüşmelerin “çok iyi” ilerlediğini açıkladı. Bessent, her iki ülkenin 90 günlük bir tarifesiz döneme girdiği bu süreçte, bir ticaret anlaşmasına varma yolunda umutlu olduklarını dile getirdi. Bakan, Kasım ayı öncesinde tarafların yeniden bir araya geleceğini belirtti.
Ayrıca, ABD’nin uyguladığı tarifelerden elde edilen gelirlere ilişkin değerlendirmede bulunan Bessent, yıl sonu itibarıyla 300 milyar dolarlık tahminini yukarı yönlü revize edeceklerini ifade etti. Tarife gelirlerinin, federal borcun azaltılmasında kullanılacağını belirten Bessent, konunun vergi iadeleriyle ilgili boyutuna dair ABD Başkanı Donald Trump ile henüz bir görüşme yapmadıklarını kaydetti.
ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna’daki savaşın sona ermesi için yapılacak olası bir anlaşmanın parçası olarak, ABD’nin hava desteği sağlayabileceğini duyurdu. Trump, kara birliklerinin sahaya sürülmesinin düşünülmediğini belirtirken; Avrupa müttefiklerinin bu konuda daha istekli olduğunu ifade etti.
Trump’ın açıklamasında, ABD’nin çatışma sürecindeki rolünün havadan destek formatında şekillenebileceği vurgulandı. Ukrayna’ya yönelik müzakerelerin devam ettiği süreçte, Trump’ın müzakere tarzını “süreçten çok içgüdüye dayalı” olarak tanımlaması dikkati çekti.
Atlanta Merkez Bankasının GDPNow modeli, ABD ekonomisinin 2025’in üçüncü çeyreğine ilişkin reel büyüme beklentisini %2,5’ten %2,3’e geriletti. Bu aşağı yönlü revizyonun temelinde, konut yatırımı verilerindeki bozulmanın etkili olduğu belirtildi. Özellikle konut başlangıçlarına dair veriler, konut yatırımı büyüme tahmininin %1,1’den %-5,9’a düşmesine yol açtı.
ABD ekonomisinde büyüme görünümünün yavaşlamasına rağmen, bazı segmentlerde güçlü iç talep etkisi gözlenmeye devam ediyor. Yine de, yüksek faiz ortamı nedeniyle konut ve dayanıklı tüketim harcamalarının baskı altında kalabileceği öngörülüyor.
Wall Street Journal’ın haberine göre, Tesla (TSLA) CEO’su Elon Musk, ABD’de üçüncü bir siyasi parti kurma planlarını sessizce rafa kaldırdı. Musk, yakın çevresine odak noktasını tekrar şirketlerine çevirmek istediğini aktardı. Daha önce temmuz ayında “Amerika Partisi” adıyla yeni bir oluşum başlatan Musk, Trump’ın vergi ve harcama tasarısına tepki göstererek bu adımı atmıştı.
Haberde, Musk’ın başkan adaylığı planlamasa da, 2028 seçimlerinde başkanlık adayı olması durumunda mevcut ABD Başkan Yardımcısı JD Vance’e finansal destek sağlamayı düşündüğü ifade ediliyor. Musk’ın siyasi pozisyonu ve ekonomik politikalar üzerindeki etkisi uluslararası yatırım çevrelerinde yakından izleniyor.
⚖️ Yasal Uyarı:Bu içerik yatırım tavsiyesi niteliği taşımaz. Yatırımlarınızla ilgili kararlarınızı kendi araştırmalarınız ve risk profilinize göre almanız önerilir.
Çin’in faiz kararı,