Borsa İstanbul Düşüşle Kapandı: Küresel Etkiler ve Gündem

Borsa İstanbul'da Düşüş Rüzgarı: Küresel Etkiler ve Yoğun Gündem Piyasaları Etkiledi

Borsa İstanbul'un ana göstergesi BIST 100 endeksi, haftanın son işlem gününü belirgin bir değer kaybıyla tamamladı. Önceki kapanışına göre 80,73 puanlık bir düşüş kaydeden endeks, yatırımcıların küresel piyasalardaki olumsuz seyre ve yurt içi makroekonomik belirsizliklere odaklandığı bir ortamda günü negatif bölgede kapattı. Gün boyu süren işlemlerde toplamda 122,1 milyar liralık işlem hacmi gerçekleşti. Bu hacim, piyasadaki hareketliliğin devam ettiğini, ancak satış baskısının öne çıktığını ve yatırımcıların temkinli bir duruş sergilediğini gösteriyor.

Sektörel Performanslar Mercek Altında

Endeksin genel düşüşüne paralel olarak, piyasanın önemli sektörel göstergelerinde de değer kayıpları gözlendi. Özellikle piyasanın lokomotifleri arasında sayılan bankacılık endeksi yüzde 1,22 oranında bir gerileme yaşarken, büyük holdinglerin yer aldığı holding endeksi de yüzde 0,93 değer kaybetti. Bu durum, genel piyasa duyarlılığının negatif yönde seyrettiğini ve büyük sermayeli şirketlerin hisselerinin baskı altında kaldığını ortaya koydu. Bankacılık ve holding sektörlerindeki düşüşler, genellikle piyasanın geneline yayılan bir tedirginliğin ve riskten kaçınma eğiliminin işareti olarak yorumlanır.

Sektör endeksleri arasında günü zirvede tamamlayan ise yüzde 3,36'lık kazançla finansal kiralama ve faktoring sektörü oldu. Bu performans, sektördeki özel dinamiklerin, olumlu beklentilerin veya yatırımcı ilgisinin bu alana yöneldiğini gösterdi. Buna karşılık, en fazla değer kaybı yaşayan sektör yüzde 2,55'lik düşüşle iletişim endeksi oldu. Sektörler arası bu keskin ayrışma, piyasada seçici hareketlerin ve sektöre özgü faktörlerin genel endeks hareketlerinden daha belirleyici olmaya devam ettiğini işaret etmektedir.

Küresel Piyasaların Gölgesinde BIST 100'ün Seyri

Borsa İstanbul'daki bu düşüş, uluslararası piyasalardaki negatif seyrin doğrudan bir yansıması olarak değerlendirildi. Küresel ölçekte, yatırımcılar başta makroekonomik veriler olmak üzere, jeopolitik ve siyasi gelişmeleri yakından takip etmeyi sürdürüyor. Özellikle Avrupa borsaları başta olmak üzere dünya genelindeki ana endekslerde gözlenen düşüş eğilimi, BIST 100 endeksinin de benzer bir paralelde değer kaybetmesine neden oldu. Küresel enflasyon endişeleri, büyük merkez bankalarının faiz artırımı beklentileri, resesyon riskleri ve uluslararası ticaretteki belirsizlikler, küresel risk iştahını azaltarak borsalar üzerinde genel bir baskı oluşturmaktadır. Türkiye piyasaları da bu küresel rüzgarlardan etkilenerek günü değer kaybıyla tamamladı ve uluslararası piyasalarla korelasyonunu sürdürdü.

Gelecek Haftanın Kritik Veri Gündemi

Önümüzdeki hafta yatırımcıların odağında hem yurt içi hem de yurt dışından gelecek önemli makroekonomik veriler bulunuyor. Yurt içinde, ülke ekonomisinin büyüme hızını ve genel sağlığını gösteren Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH) rakamları büyük bir dikkatle takip edilecek. Ayrıca, dış ticaret dengesi verileri ülkenin dış ticaret performansı, cari açık ve döviz kuru üzerindeki potansiyel etkileri hakkında önemli ipuçları sunarken, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) rakamları da enflasyonla mücadele ve para politikaları açısından kritik öneme sahip. Bu veriler, Merkez Bankası'nın gelecekteki adımlarına dair sinyaller verebilir ve piyasa beklentilerini şekillendirebilir.

Yurt dışında ise özellikle ABD ekonomisinden gelecek veriler küresel piyasaların yönünü belirlemede etkili olacak. ABD'de tarım dışı istihdam ve işsizlik oranı verileri, Amerikan ekonomisinin gücü, istihdam piyasasının sağlığı ve Federal Rezerv'in faiz politikaları üzerindeki potansiyel etkileri nedeniyle yakından izlenecek. Dünya genelinde açıklanacak olan İmalat Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) verileri de imalat sektörünün nabzını tutarak küresel ekonomik aktiviteye dair önemli bilgiler sağlayacak. Bu yoğun veri gündemi, gelecek hafta piyasalarda volatiliteyi artırma potansiyeli taşıyor ve yatırımcıların stratejilerini gözden geçirmesine neden olabilir.

Ekonomistlerden Enflasyon Beklentileri ve Uzun Vadeli Öngörüler

Ekonomistler tarafından yapılan bir anketin sonuçlarına göre, ağustos ayında Tüketici Fiyat Endeksi'nin (TÜFE) yüzde 1,79 artması bekleniyor. Bu beklenti doğrultusunda, bir önceki ay yüzde 33,52 olan yıllık enflasyonun yüzde 32,63'e gerileyeceği tahmin ediliyor. Yıllık enflasyondaki bu düşüş öngörüsü, enflasyonla mücadele adımlarının etkilerinin hissedilmeye başlandığına dair bir sinyal olarak yorumlanabilirken, kalıcı bir düşüş trendi için daha fazla veri beklenecektir. Ancak, enflasyonist baskının devam ettiğini gösteren uzun vadeli beklentiler de mevcut. Ekonomistlerin 2025 yıl sonu enflasyon beklentisi, ağustos ayı itibarıyla yüzde 29,70 seviyesinde sabitlendi. Bu rakamlar, orta vadede enflasyonla mücadelenin önemini koruyacağını ve para politikalarının bu yönde şekillenmeye devam edeceğini göstermektedir.

Teknik Analiz: Destek ve Direnç Seviyeleri Kritik

BIST 100 endeksinin teknik görünümünde, bazı önemli seviyeler yatırımcılar tarafından yakından takip ediliyor. Endekste 11.200 puan ve 11.100 puan seviyeleri kritik destek noktaları olarak öne çıkıyor. Teknik analizde destek seviyeleri, düşüşlerin durabileceği ve alım fırsatlarının doğabileceği alanları işaret eder. Bu seviyelerin altına düşülmesi durumunda satış baskısının artabileceği ve yeni düşüşlerin yaşanabileceği belirtiliyor. Öte yandan, yukarı yönlü hareketlerde ise 11.400 puan ve 10.500 puan seviyeleri önemli direnç noktaları olarak konumlanmış durumda. Direnç seviyeleri ise yükselişlerin zorlanabileceği ve kar satışlarının gelebileceği noktaları gösterir. Bu direnç seviyelerinin aşılması, endekste yeni bir yükseliş trendinin başlangıcı olabileceği sinyallerini verebilir. Teknik analiz, kısa ve orta vadeli yatırım stratejileri belirlenirken önemli bir gösterge olarak değerlendirilmektedir ve yatırımcılar için yol gösterici nitelik taşır.