Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, yeni işlem haftasına pozitif bir ivmeyle giriş yaparak yatırımcıların yüzünü güldürdü. Endeks, açılışta yüzde 0,37 oranında bir yükselişle 10.911,28 puan seviyesine ulaşarak dikkatleri üzerine çekti. Bu yükseliş, cuma günü kapanışındaki olumlu seyrin devamı niteliğindeydi. Geçtiğimiz cuma günü, Borsa İstanbul'da işlem hacmi artışı ve alış ağırlıklı bir seyir gözlenmiş, BIST 100 endeksi günü yüzde 0,43 değer kazancıyla 10.870,57 puandan tamamlamıştı. Pazartesi sabahı açılışta ise endeks, önceki kapanış seviyesine kıyasla net 40,71 puanlık bir artış gösterdi.
Hafta başı itibarıyla sektörel bazda da farklılıklar gözlemlendi. Finans sektörünü temsil eden Bankacılık endeksi yüzde 0,14 oranında değer kazanırken, sanayi ve hizmet sektörlerindeki büyük şirketleri barındıran Holding endeksi ise yüzde 0,59'luk bir artışla piyasa geneline kıyasla daha güçlü bir performans sergiledi. Sektör endeksleri arasında en dikkat çekici kazancı, menkul kıymet yatırım ortaklığı endeksi kaydetti. Bu endeks, yüzde 2,23'lük önemli bir yükselişle yatırımcı ilgisini çekerken, diğer yandan turizm endeksi yüzde 0,83'lük bir değer kaybıyla açılışın en çok kaybettiren sektörü oldu. Bu durum, yatırımcıların risk iştahlarının belirli sektörler üzerinde yoğunlaştığını ve bazı sektörlerde kar realizasyonlarının yaşandığını gösteriyor.
Piyasa analistleri, bugünkü işlem gününde hem yurt içi hem de yurt dışı veri akışını yakından takip edeceklerini belirtti. Yurt içinde, ekonomik aktivite ve dış finansman göstergeleri açısından kritik öneme sahip olan kısa vadeli dış borç istatistikleri ve konut piyasasının sağlığına ışık tutacak olan konut fiyat endeksi verileri açıklanacak. Bu veriler, piyasanın genel yönü ve ekonomik görünüm hakkında önemli ipuçları sunabilir. Yurt dışında ise, Avro Bölgesi'nin küresel ekonomideki yerini ve ticaret dinamiklerini gösteren dış ticaret dengesi verileri yatırımcıların odak noktasında olacak.
Teknik analiz açısından BIST 100 endeksinde dikkat edilmesi gereken seviyeler de analistler tarafından belirlendi. Endeksin yukarı yönlü hareketlerinde 11.000 puan ve 11.100 puan seviyelerinin güçlü direnç noktaları olarak öne çıktığı ifade edildi. Bu seviyelerin aşılması, endekste yeni bir yükseliş trendi başlatabilir. Aşağı yönlü hareketlerde ise 10.800 seviyesi ve 10.700 seviyesi önemli destek noktaları olarak belirtildi. Bu seviyelerin altına inilmesi durumunda, satış baskısının artabileceği ve endeksin daha da düşüş eğilimine girebileceği değerlendiriliyor. Bu teknik göstergeler, kısa vadeli işlem stratejileri için önemli referans noktaları sağlıyor.
Küresel piyasalar, yeni haftaya genel olarak pozitif bir atmosferde başladı. Bu iyimserliğin arkasında yatan temel faktörlerden biri, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) faiz indirim sürecine ilişkin artan beklentiler oldu. Piyasalarda, Fed'in ekonomik koşullar ve enflasyon baskıları doğrultusunda para politikasını gevşetme adımlarına yeniden başlayabileceği yönündeki algı güçleniyor. Ayrıca, Rusya-Ukrayna Savaşı'nı sona erdirmeye yönelik uluslararası diplomatik çabaların ve atılan adımların da küresel risk iştahını desteklediği gözlemleniyor. Bu hafta, yatırımcıların gözü özellikle Jackson Hole Ekonomi Politikası Sempozyumu'ndan gelecek açıklamalara çevrilmiş durumda. Bu sempozyum, merkez bankacılarının ve ekonomistlerin bir araya geldiği, önemli politika sinyallerinin verildiği kritik bir platform olarak biliniyor.
Perşembe günü ABD'de başlayacak olan Jackson Hole Ekonomi Politikası Sempozyumu, küresel yatırımcıların odağında yer alıyor. Özellikle Fed Başkanı Jerome Powell'ın sempozyumdaki konuşmasından gelecek sözle yönlendirmeler, bankanın gelecekteki faiz indirim patikasına yönelik piyasa fiyatlamalarını ve genel piyasaların yönünü önemli ölçüde etkilemesi bekleniyor. Powell'ın her kelimesi, parasal sıkılaşma döngüsünün sona erdiğine ve faiz indirimlerinin ne zaman başlayabileceğine dair ipuçları arayan piyasalar tarafından dikkatle analiz edilecek.
Jeopolitik cephede ise Rusya-Ukrayna Savaşı'nın bitirilmesine yönelik uluslararası çabalar ve başta ABD'nin attığı adımlar, yatırımcılar tarafından yakından takip ediliyor. Çatışmanın sona ermesi veya gerilimin azalması, küresel risk primini düşürerek piyasalarda olumlu bir etki yaratma potansiyeli taşıyor.
Kurumsal gelişmeler de ABD piyasalarında hareketlilik yaratmaya devam etti. Yarı iletken üreticisi Intel'in hisseleri, cuma günü Trump yönetiminin şirkette hissedar olmak için görüşmeler yürüttüğüne dair haberlerin ardından yükselişini sürdürerek yüzde 2,9 değer kazandı. Bu gelişme, şirket hisselerine olan güveni artırdı. Sağlık sigortası devi UnitedHealth'in hisseleri ise, Warren Buffett'ın yatırım firması Berkshire Hathaway'in şirkette büyük miktarda hisse alımı yaptığını açıklamasının ardından yüzde 12'ye yakın önemli bir yükseliş yaşadı. Öte yandan, yarı iletken ekipman üreticisi Applied Materials'ın hisseleri, mevcut çeyreğe ilişkin beklentilerinin zayıf gelmesiyle piyasalarda hayal kırıklığı yarattı ve yüzde 14,1 gibi ciddi bir değer kaybı yaşadı. Bu örnekler, şirket özelindeki haberlerin hisse senedi fiyatları üzerindeki doğrudan ve güçlü etkisini bir kez daha gösterdi.
New York Borsası'nda cuma günü kapanışa bakıldığında karışık bir tablo gözlendi. Geniş tabanlı S&P 500 endeksi yüzde 0,29, teknoloji ağırlıklı Nasdaq endeksi ise yüzde 0,40 oranında düşüşle kapanırken, sanayi ağırlıklı Dow Jones endeksi yüzde 0,08 artışla günü tamamladı. Ancak, yeni haftaya girilirken ABD'de endeks vadeli kontratların pozitif bir seyirle başlaması, açılışta genel bir yükseliş beklentisini işaret etti.
Avrupa borsalarında cuma günü genel olarak karışık bir seyir öne çıkmıştı. Ancak, yeni haftaya girilirken, özellikle bugün Washington'da gerçekleşecek ve Avrupalı liderlerin de katılacağı Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile eski ABD Başkanı Donald Trump görüşmesi öncesinde endeks vadeli kontratların alıcılı bir seyir izlediği görüldü. Bu görüşme, Ukrayna'daki savaşın geleceği ve uluslararası diplomasi açısından büyük önem taşıyor. Geçtiğimiz günlerde, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen de Brüksel'de Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy ile ikili bir görüşme gerçekleştirmişti. Leyen, bu görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, uluslararası sınırların zorla değiştirilemeyeceğinin altını çizerek, “Bunlar Ukrayna'nın ve yalnızca Ukrayna'nın vereceği kararlar. Bu kararlar Ukrayna masada olmadan alınamaz” ifadelerini kullanmıştı. Bu diplomatik mesajlar, piyasaların jeopolitik gelişmelere ne denli duyarlı olduğunu bir kez daha ortaya koydu.
Cuma günkü kapanışlara bakıldığında, İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,42, Almanya'da ise DAX 40 endeksi yüzde 0,07 oranında düşüşle günü tamamlarken, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0,67 ve İtalya'da FTSE MIB 30 endeksi yüzde 1,11 oranında yükseliş kaydetti. Avrupa'da endeks vadeli kontratların yeni güne pozitif başlaması, genel olarak bir toparlanma beklentisini beraberinde getirdi.
Asya borsaları, Güney Kore hariç genel olarak alış ağırlıklı bir seyir izleyerek küresel piyasalardaki iyimser havaya eşlik etti. Özellikle Fed'in faiz indirim sürecine yeniden başlayacağına yönelik güçlenen iyimser beklentiler, bölge endekslerinde risk iştahının güçlü kalmasını sağlayan ana etkenlerden biri oldu. Ayrıca, jeopolitik risklerin azalabileceği yönündeki beklentiler de Asya piyasalarındaki pozitif momentumu destekledi.
Bu olumlu gelişmelerle birlikte, Çin'de Şanghay bileşik endeksi son 10 yılın en yüksek seviyesine ulaşarak önemli bir dönüm noktasına işaret etti. Benzer şekilde, Japonya'da Nikkei 225 endeksi de rekor tazeleyerek güçlü performansını sürdürdü. Kapanışa yakın saatlerde, Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 1, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 1,2 ve Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 0,7 yükseliş kaydetti. Ancak bu genel olumlu tablonun aksine, Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 1,3 değer kaybetti.
Serbest piyasada Türk lirası karşısında döviz kurları yeni haftaya yükselişle başladı. Dolar, haftanın ilk işlem gününde 40,8710 liradan alıcı bulurken, satış fiyatı ise 40,8730 lira olarak kaydedildi. Bu rakamlar, geçtiğimiz cuma günü doların satış fiyatı olan 40,7870 liraya kıyasla doların Türk lirası karşısında bir miktar değer kazandığını gösteriyor. Döviz piyasalarındaki bu hareketlilik, küresel piyasalardaki genel risk iştahı ve Fed'e yönelik beklentilerle birlikte değerlendiriliyor.
Avro da benzer şekilde haftaya yükselişle başladı. Serbest piyasada 47,7400 liradan alınan avronun satış fiyatı 47,7420 lira seviyesinde belirlendi. Geçtiğimiz cuma günü avronun satış fiyatı 47,6180 lira olmuştu. Avronun Türk lirası karşısında kaydettiği bu yükseliş, Euro Bölgesi'ndeki ekonomik gelişmeler ve küresel çapta avroya olan talebin etkisiyle gerçekleşti. Döviz kurlarındaki bu artışlar, ithalat ve ihracat dengeleri ile enflasyon dinamikleri üzerinde dolaylı etkilere sahip olabilir.
Değerli metaller piyasasında, altının ons fiyatında alış ağırlıklı bir seyir izleniyor. Bu durumun temelinde, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) faiz indirim ihtimallerinin güçlü kalmayı sürdürmesi yatıyor. Faiz indirimleri beklentisi, genellikle getirisiz varlık olan altına olan talebi artırarak fiyatları yukarı yönlü destekler. Altının ons fiyatı, cuma günü bir önceki kapanışının hemen altında 3.335 dolardan işlem görerek tamamlamıştı. Ancak yeni haftaya yüzde 0,6'lık bir artışla başlayan altın, an itibarıyla 3.354 dolardan alıcı buluyor. Bu yükseliş, küresel enflasyon endişeleri ve jeopolitik belirsizliklerin de etkisiyle yatırımcıların güvenli liman arayışını sürdürdüğünü gösteriyor.
Enerji piyasalarında ise Brent petrolün varil fiyatı, haftanın ilk işlem gününde hafif bir yükseliş kaydetti. Bugün saat 09.32 itibarıyla Brent petrolün varil fiyatı, kapanışa göre yüzde 0,03 artışla 65,79 dolar seviyesinden işlem gördü. Aynı saatlerde, ABD'nin temel petrol referanslarından biri olan Batı Teksas türü (WTI) ham petrolün varil fiyatı ise 62,39 dolardan alıcı buldu. Petrol fiyatlarındaki bu yukarı yönlü hareketin arkasındaki ana etkenlerden biri, cuma günü ABD Başkanı Donald Trump ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında Ukrayna'da barışın sağlanmasına yönelik yapılan görüşmenin ardından gelen olumlu sinyaller oldu. Jeopolitik gerilimin azalması ihtimali, küresel enerji arz ve talebi dengesi üzerindeki belirsizlikleri azaltarak fiyatları yukarı yönlü destekleme eğilimi gösteriyor. Piyasalar, çatışmanın seyrine dair yeni gelişmeleri ve diplomatik çabaları yakından takip etmeye devam ediyor.
⚖️ Yasal Uyarı:Bu içerik yatırım tavsiyesi niteliği taşımaz. Yatırımlarınızla ilgili kararlarınızı kendi araştırmalarınız ve risk profilinize göre almanız önerilir.
BIST 100, Borsa İstanbul, Fed, Faiz İndirimi, Jackson Hole, Dolar Kuru, Avro Kuru, Altın Fiyatları, Petrol Fiyatları, Küresel Piyasalar, Endeks Yükselişi, Ekonomi, Finans Haberleri