Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, haftanın yeni işlem gününe temkinli ve satıcılı bir başlangıç yaparak, açılışta yüzde 0,38 oranında bir düşüşle 10.908,05 puana geriledi. Bu düşüş, bir önceki kapanış seviyesi olan 10.949,95 puana göre 41,90 puanlık bir azalışa işaret etti. Piyasalarda dün de satış ağırlıklı bir seyrin gözlendiği ve BIST 100 endeksi'nin günü yüzde 0,04'lük hafif bir değer kaybıyla tamamladığı dikkate alındığında, bu yeni haftanın başlangıcının da yatırımcıların temkinli duruşunu sürdürdüğünü gösterdiği yorumlandı. Özellikle kurumsal yatırımcıların pozisyon ayarlamaları ve piyasa derinliğindeki hareketlilik, açılış seansında endeksin aşağı yönlü baskı hissetmesinde etkili oldu.
Endeksin genel düşüşüne rağmen, sektör bazında farklılaşan performanslar dikkat çekti. Açılış verilerine göre, bankacılık endeksi yüzde 0,20 oranında değer kaybederek genel endeks üzerindeki aşağı yönlü baskıyı artırırken, holding endeksi yüzde 0,03'lük sembolik bir artışla sınırlı da olsa pozitif ayrıştı. Bu durum, yatırımcıların sektörler arası risk algılarının farklılaştığını ortaya koydu.
Sektör endeksleri arasında günün en çok kazandıranı, yüzde 0,74'lük kayda değer bir yükselişle madencilik sektörü oldu. Emtia fiyatlarındaki küresel hareketlilik ve sektöre yönelik artan beklentiler, bu sektördeki şirket hisselerine olan talebi canlandırdı. Öte yandan, en fazla kaybettiren sektör ise yüzde 8,02 gibi oldukça sert bir düşüşle finansal kiralama ve faktoring sektörü oldu. Bu keskin düşüş, ilgili sektördeki belirli şirketlere yönelik olumsuz haber akışı veya genel makroekonomik beklentilerdeki değişimlerden kaynaklanmış olabileceği şeklinde yorumlandı. Sektörel ayrışmalar, yatırımcıların portföy çeşitlendirmesi ve risk yönetimi stratejilerinde önemli bir rol oynadı.
Yurt içinde piyasaların ana odağı, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan'ın kamuoyu ile paylaşacağı yılın üçüncü enflasyon raporuna çevrildi. Enflasyon görünümüne ilişkin yeni tahminler ve Başkan Karahan'ın vereceği mesajlar, piyasaların geleceğe yönelik fiyatlamalarında belirleyici olacak. TCMB, yılın ikinci enflasyon raporu toplantısında 2025 yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 24, 2026 yıl sonu tahminini ise yüzde 12 olarak korumuştu. Ayrıca, enflasyonun 2027 yılında yüzde 8'e geriledikten sonra orta vadede yüzde 5'lik hedeflenen seviyede istikrar kazanacağı öngörüsünde bulunulmuştu. Bu yeni raporun, söz konusu tahminlerde bir güncelleme içerip içermediği veya enflasyonla mücadele yol haritasında yeni detaylar sunup sunmadığı yakından takip edilecek.
Analistler, bugünün ekonomik takviminde yurt içinde TCMB Başkanı Fatih Karahan'ın açıklayacağı yılın üçüncü enflasyon raporunun yanı sıra, TCMB haftalık para ve banka istatistiklerinin de önemle takip edileceğini belirtti. Bu veriler, para piyasalarındaki likidite durumu ve bankacılık sektörünün genel sağlığı hakkında önemli ipuçları sunacak. Yurt dışında ise Avro Bölgesi'ndeki Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) verileri ve Amerika Birleşik Devletleri'nde açıklanacak Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) verileri küresel ekonomik aktivite ve enflasyonist baskılar hakkında yeni bilgiler sağlayacak ve bu durum küresel piyasalar aracılığıyla yurt içi piyasaları da etkileyecek.
Teknik açıdan BIST 100 endeksi için belirlenen kritik seviyeler de yatırımcıların radarında yer aldı. Analistler, endeksin yukarı yönlü hareketlerinde 11.000 ve 11.100 puan seviyelerinin güçlü direnç noktaları olarak öne çıktığını kaydetti. Bu seviyelerin üzerinde kalıcılık sağlanması durumunda alım iştahının artabileceği değerlendirildi. Aşağı yönlü hareketlerde ise 10.800 ve 10.700 seviyelerinin önemli destek bölgeleri olduğu belirtildi. Bu destek seviyelerinin kırılması durumunda satış baskısının derinleşebileceği uyarısı yapıldı. Bu teknik seviyeler, kısa vadeli işlem stratejileri için önemli referans noktaları oluşturdu.
Küresel piyasalarda genel olarak karışık bir seyir gözlendi. Amerika Birleşik Devletleri Merkez Bankası'nın (Fed) faiz indirimlerine gideceğine ilişkin beklentilerin gücünü koruması, risk iştahını yüksek tutan ana faktörlerden biri oldu. Ancak, devam eden jeopolitik riskler ve Amerika Birleşik Devletleri Hazine Bakanı Scott Bessent'in Japonya Merkez Bankası'nın (BoJ) faiz artırması gerektiğine dair açıklamaları, özellikle Asya piyasalarında düşüşleri tetikleyerek genel piyasa görünümünü karmaşık hale getirdi.
Amerika Birleşik Devletleri pay piyasalarında, Fed'in olası faiz indirimlerine yönelik iyimserlik, ticari gerilimlerin hafiflemesi ve güçlü şirket bilançoları pozitif bir atmosfer oluşturdu. Bu faktörler, hisse senedi piyasalarını destekleyen ana nedenler arasında yer aldı. Jeopolitik gelişmeler de piyasalardaki fiyatlamalara etki etmeye devam etti; örneğin, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump'ın yarın Alaska'da yapılacak zirvede Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in savaşı durdurmaması halinde Rusya için 'ağır sonuçların' olacağına dair sözleri küresel risk algısını etkiledi.
Kurumsal tarafta ise önemli şirket haberleri piyasa hareketliliğini artırdı. Teknoloji devi Apple'ın hisseleri, şirketin yapay zeka destekli robotlar, ev güvenlik sistemleri ve akıllı ekranlar gibi yeni alanlarda genişleme planladığına dair haberlerin ardından yüzde 1,6 değer kazanarak yatırımcıların ilgisini çekti. Buna karşılık, yapay zeka bulut bilişim girişimi CoreWeave'in hisseleri, şirketin ikinci çeyrekte beklenenden fazla zarar açıklamasının ardından yüzde 20,8 gibi sert bir değer kaybı yaşadı. Restoran zinciri Cava'nın hisseleri de, şirketin bu yıl için satış tahminlerinde aşağı yönlü revizyona gitmesiyle yüzde 16,6 düşüş gösterdi. Bu gelişmeler, şirket bazında ayrışmaların piyasada belirgin olduğunu gösterdi.
New York borsasında kapanış rekorları tazelendi. Endeksler pozitif bir seyir izleyerek günü güçlü kapattı. Dow Jones endeksi yüzde 1,04 değer kazanırken, S&P 500 endeksi yüzde 0,32 artışla günü 6.466,58 puanla rekor seviyeden tamamladı. Benzer şekilde, teknoloji ağırlıklı Nasdaq endeksi de yüzde 0,14 yükselerek 21.713,14 puanla kapanış rekorunu tazeledi. Ancak, yeni güne başlarken ABD'de endeks vadelilerinin karışık bir seyirle başlaması, açılış öncesi temkinli bir bekleyişe işaret etti.
Küresel çapta enflasyona ilişkin endişelerin hafiflemesi, Amerika Birleşik Devletleri'nin 10 yıllık tahvil faizinin yüzde 4,23'e gerilemesine yol açarken, Dolar endeksi ise yatay bir seyirle 97,7 seviyesinde işlem gördü. Kripto piyasalarında ise Bitcoin, Fed'in faiz indirimlerine ilişkin beklentilerin güçlenmesiyle 124 bin doları aşarak rekor tazeledi.
Fed'in faiz indirimine gideceğine ilişkin iyimserlik ve Amerika Birleşik Devletleri'nin diğer ülkelerle ticari gerilimlerinin hafiflemesi, Avrupa borsalarına da pozitif yansıdı. Bölge genelinde güçlü bir alım iştahı gözlendi. İtalya'da FTSE MIB 30 endeksi yüzde 0,6 değer kazanırken, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0,66, İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,19, ve Almanya'da DAX 40 endeksi yüzde 0,67 oranında yükseliş kaydetti. Avrupa ekonomilerine ilişkin iyimser beklentiler ve global risk algısındaki iyileşme, bu yükselişlerde etkili oldu.
Asya borsalarında ise Amerika Birleşik Devletleri Hazine Bakanı Scott Bessent'in Japonya Merkez Bankası'nın (BoJ) enflasyonla mücadelede geride kaldığı ve bu nedenle faiz artırmasını beklediğine dair açıklamaları sonrasında karışık bir seyir izlendi. Bessent'in açıklamaları, yenin dolar karşısında değer kazanmasına neden olarak Japonya borsasında satış baskısını artırdı. Bu gelişmelerin ışığında, kapanışa yakın saatlerde Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 1,5, Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 0,1 değer kaybetti. Ancak, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,1, Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 0,1 değer kazanarak pozitif kapanışlar gerçekleştirdi. Özellikle Şanghay bileşik endeksi'nin 3.704,77 puanla Aralık 2021'den bu yana en yüksek seviyeyi test etmesi, Çin ekonomisine yönelik beklentilerin güçlendiğini gösterdi. Bölgedeki bu ayrışma, yerel faktörlerin ve politika beklentilerinin önemini vurguladı.
Para piyasalarında dolar ve euro kurunda hareketlilik gözlendi. Serbest piyasada 40,7850 liradan alınan dolar, 40,7870 liradan satıldı. Bir önceki gün doların satış fiyatı 40,7460 lira seviyesindeydi. Bu durum, dolar kurunda sınırlı da olsa bir yükselişe işaret etti. Euro ise 47,8460 liradan alınırken, satış fiyatı 47,8480 lira olarak kaydedildi. Dün euronun satış fiyatı 47,7300 lira seviyesinde bulunuyordu. Euro'daki bu artış, euro/dolar paritesindeki hareketlilik ve yerel dinamiklerden kaynaklandı. Döviz kurlarındaki bu değişimler, ithalat ve ihracat maliyetleri üzerinde potansiyel etkiler yaratabilirken, aynı zamanda enflasyon beklentilerini de şekillendirdi.
Emtia piyasalarında da önemli hareketler yaşandı. Küresel faiz indirimlerine yönelik artan beklentiler sonrasında dolara olan talebin azalması, genellikle dolarla ters korelasyon gösteren altın fiyatlarını destekledi. Altının ons fiyatı yüzde 0,2 oranında bir artışla 3 bin 362 dolar seviyesinde işlem gördü. Bu yükseliş, altının güvenli liman özelliği ve enflasyon endişelerine karşı bir korunma aracı olarak yatırımcıların ilgisini çektiğini gösterdi. Enerji piyasasında ise Brent petrolün varil fiyatı, önceki kapanışın yüzde 0,2 üstünde 65,6 dolar seviyesinde işlem gördü. Petrol fiyatlarındaki sınırlı yükseliş, küresel ekonomik aktiviteye yönelik beklentiler ve arz-talep dengesindeki hafif değişimlerle ilişkilendirildi. Emtia piyasalarındaki bu hareketlilik, küresel enflasyon ve ekonomik büyüme görünümü üzerinde belirleyici olmaya devam etti.
⚖️ Yasal Uyarı:Bu içerik yatırım tavsiyesi niteliği taşımaz. Yatırımlarınızla ilgili kararlarınızı kendi araştırmalarınız ve risk profilinize göre almanız önerilir.
Borsa İstanbul, BIST 100, Piyasa Analizi, Enflasyon Raporu, TCMB, Fed Faiz İndirimi, Küresel Piyasalar, Dolar Kuru, Altın Fiyatı, Petrol Fiyatı, Sektör Performansları, Teknik Analiz, ABD Borsaları, Avrupa Borsaları, Asya Piyasaları, Ekonomik Veriler, Risk İştahı, Jeopolitik Riskler, Bankacılık Endeksi, Madencilik Sektörü, Finansal Kiralama, Faktoring, Apple Hisseleri, S&P 500, Nasdaq, Dow Jones, Bitcoin