Küresel finans devi Barclays, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) üzerindeki piyasa beklentilerini sarsacak nitelikte bir analizle gündeme geldi. Bankanın kıdemli ekonomisti Ercan Ergüzel, Ağustos ayı enflasyon verilerindeki yukarı yönlü sürprize rağmen, TCMB'nin gelecek Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında faiz indirimine gitmesini beklediklerini açıkladı. Bu açıklama, enflasyonla mücadele ve ekonomik büyüme dengesi arayışındaki Türkiye ekonomisi için önemli sinyaller taşıyor.
Ağustos ayına ilişkin enflasyon rakamları, beklentilerin üzerinde bir seyir izleyerek piyasalarda bir miktar şaşkınlık yaratmıştı. Ercan Ergüzel'in belirttiği gibi, aylık enflasyon gıda fiyatlarındaki belirgin yükselişin etkisiyle yüzde 2,04 olarak gerçekleşti. Bu oran, piyasa beklentisi olan yüzde 1,75'lik tahminlerin üzerine çıktı. Yıllık bazda ise enflasyon yüzde 32,95 seviyesinde kaydedilmişti. Normal şartlarda yüksek seyreden enflasyon, merkez bankalarını sıkı para politikalarına yöneltirken, Barclays'in analizi farklı bir bakış açısı sunuyor.
Barclays'ın raporunda, Türk Lirası'ndan (TL) gelen daha güçlü desteğe rağmen enflasyondaki yavaş düşüşün, ülkenin güçlü ekonomik aktivitesiyle doğrudan ilişkili olduğu vurgulanıyor. Bu durum, TCMB'nin enflasyon hedeflerine ulaşırken aynı zamanda ekonomik büyümeyi destekleme çabalarının bir yansıması olarak değerlendiriliyor. Mevcut ekonomik trendler ışığında, banka 2025 yılında Türkiye'nin Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) büyümesinin yüzde 3,5 civarında seyredebileceğini öngörüyor. Bu güçlü büyüme projeksiyonu, TCMB'nin faiz politikalarında daha esnek hareket etme alanı bulduğuna dair bir sinyal olarak yorumlanabilir.
Ercan Ergüzel, TCMB'nin gelecek haftaki Para Politikası Kurulu toplantısında 250 baz puanlık bir faiz indirimi yapmasını beklediğini net bir şekilde ifade etti. Bu beklenti, Merkez Bankası'nın halihazırda uygulamakta olduğu parasal gevşeme patikasının, son ekonomik gelişmelerden bağımsız olarak devam edeceği yönündeki inancı pekiştiriyor.
Raporda, finansal piyasaların hassas dengesini etkileyebilecek potansiyel faktörlere de değiniliyor. Özellikle "dünkü siyasi manşetlerin", yerleşik ve yurtdışı yerleşik yatırımcıların pozisyonları üzerindeki etkilerinin dikkatle izlenmesi gerektiği belirtildi. Ergüzel'in analizine göre, carry trade tarafında toplam çıkışlar kapanış itibarıyla yaklaşık 3 milyar dolar seviyesindeydi. Ancak bu çıkış miktarı, ülkenin Mart ayında yaşadığı siyasi çalkantı dönemindeki çıkışlardan daha az. Bu karşılaştırma, mevcut siyasi gelişmelerin piyasalar üzerindeki etkisinin sınırlı kaldığına ve genel yatırımcı güveninde büyük bir bozulmaya yol açmadığına işaret ediyor.
Sonuç olarak, Barclays ekonomisti Ercan Ergüzel, beklenenden yüksek gelen enflasyon verilerine, güçlü seyreden GSYİH rakamlarına ve son siyasi gelişmelere rağmen, TCMB'nin parasal gevşeme planlarına kararlılıkla devam etmesini beklediklerini vurguladı. Bu öngörü, Merkez Bankası'nın uzun vadeli makroekonomik hedeflerine odaklandığını ve kısa vadeli piyasa dalgalanmalarına rağmen belirlenen faiz patikasını sürdüreceğini gösteriyor. Piyasalardaki genel beklentinin aksine, Barclays'in bu analizi, TCMB'nin önümüzdeki dönemdeki para politikası kararları açısından önemli bir referans noktası teşkil ediyor.
⚖️ Yasal Uyarı:Bu içerik yatırım tavsiyesi niteliği taşımaz. Yatırımlarınızla ilgili kararlarınızı kendi araştırmalarınız ve risk profilinize göre almanız önerilir.
Barclays