Ankara Ticaret Odası (ATO), iş dünyasının nabzını tutan 29. Dönem Olağan Meclis Toplantısı'nı gerçekleştirdi. ATO Meclis Başkanı Mustafa Deryal’in yönetiminde, Meclis Üyeleri’nin yoğun katılımıyla gerçekleşen toplantıda, Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran hem ulusal hem de uluslararası ölçekteki önemli gelişmelere dair çarpıcı analizler sundu. Baran’ın konuşmaları, Türkiye’nin ekonomik geleceği ve stratejik konumlanması açısından kritik mesajlar içerdi.
Başkan Baran, küresel ısınma ve iklim değişikliğinin yol açtığı su ve kuraklık meselesinin, ekonomik ve sosyal yaşamın her alanında giderek büyüyen bir tehdit oluşturduğuna dikkat çekti. Ülke genelindeki barajlardaki su rezervlerinin kritik seviyelere gerilediğini vurgulayan Baran, suyun sadece doğal bir kaynak olmanın ötesinde, ekonomik sürdürülebilirliğin ve kalkınmanın anahtarı olduğunu ifade etti. "Su varsa hayat var, üretim var, ticaret var, kalkınma var" sözleriyle suyun temel bir ekonomik girdi olduğunu net bir şekilde ortaya koydu. Kuraklığın, tarımdan sanayiye, günlük yaşamdan üretime ve ticari faaliyetlere kadar geniş bir yelpazede ciddi aksaklıklara neden olabileceğine işaret edildi. Ayrıca, orman yangınlarının ülkenin değerli yeşil mirasını yok etmesi, doğal kaynakların korunmasının ve sürdürülebilir kalkınma anlayışının ulusal öncelik haline gelmesi gerektiğinin altını çizdi. Bu vurgular, işletmelerin çevresel riskleri iş planlarına entegre etmesinin ve yeşil ekonomiye geçişin önemini pekiştirdi.
Ekonomik fırsatlar bağlamında Başkan Baran, Zengezur Koridoru’nun Türkiye için taşıdığı stratejik öneme özel bir vurgu yaptı. Bu mega projenin, Türkiye'nin Kafkasya ile doğrudan bağını güçlendirerek, coğrafi konumunu avantaja çevireceğini belirtti. Baku’dan Kars’a uzanacak olan bu güzergâhın, sadece karayolu ve demiryolu taşımacılığını değil, aynı zamanda doğalgaz, petrol ve fiber optik hatlarını da kapsayacak entegre bir altyapı sunacağını ifade etti. Bu çok modlu koridorun tamamlanmasıyla birlikte, Hazar ve Akdeniz havzaları arasında yepyeni ve dinamik bir ticaret yolu açılacağını dile getirdi. Baran, bu koridorun lojistik maliyetlerini önemli ölçüde düşürerek, Türk firmalarının uluslararası pazarlardaki rekabet gücünü artıracağını ve Türkiye'nin bölgesel bir transit merkezi konumunu pekiştireceğini vurguladı. Bu stratejik hamle, ülkenin jeopolitik ve jeoekonomik önemini bir kez daha ortaya koyarak, uzun vadeli büyüme ve kalkınma için büyük fırsatlar barındırıyor.
Konuşmasında küresel insani krizlere de değinen Baran, Gazze'de yaşanan insanlık dramına ilişkin derin endişelerini dile getirdi. Uluslararası toplumun ve ilgili örgütlerin bu duruma karşı sessiz kalmasını eleştiren ATO Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, bölgede insanların açlıktan ölmesinin kabul edilemez olduğunu belirtti. "Hiçbir siyasi gerekçe bir annenin feryadından daha kıymetli olamaz" sözleriyle, insani değerlerin her türlü siyasi mülahazanın üzerinde olması gerektiğini vurguladı. Baran, dünyanın artık harekete geçmesi ve uluslararası örgütlerin Gazze’deki zulme bir an önce son verilmesi için somut adımlar atması gerektiği çağrısında bulundu. Bu çağrı, iş dünyasının sadece ekonomik değil, aynı zamanda küresel insani sorumluluklarını da gözeten bir duruş sergilediğini gösterdi.
⚖️ Yasal Uyarı:Bu içerik yatırım tavsiyesi niteliği taşımaz. Yatırımlarınızla ilgili kararlarınızı kendi araştırmalarınız ve risk profilinize göre almanız önerilir.
ATO