Asgari Ücret ve Enflasyon: 2025 Kaybı Hızlanıyor!

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan son veriler, Türkiye'deki asgari ücretlilerin alım gücünün yılın ilk dokuz ayında kayda değer bir düşüş yaşadığını gözler önüne serdi. 2025 yılı Ocak-Eylül döneminde tüketici fiyatları %25,43 oranında artış gösterirken, asgari ücretlinin cebindeki paranın ciddi bir eriyişe uğradığı ortaya çıktı. Bu süreçte, asgari ücretin alım gücü yalnızca 9 ayda 5.621 lira seviyesinde bir kayıp yaşadı.

Yaşanan bu alım gücü kaybı, asgari ücretli çalışanların yaşam standartlarını ciddi şekilde etkiliyor. Artan enflasyon ile birlikte temel gıda maddeleri, kira ve diğer zorunlu harcamalar için ayrılan bütçelerin önemli bir bölümünün eridiği gözlemleniyor. Özellikle gıda fiyatlarındaki artış, milyonlarca vatandaşın geçim mücadelesini zorlaştırmakta. Asgari ücret ile geçinenlerin sayısının fazlalığı, bu durumun yaratmış olduğu etkiyi daha da derinleştiriyor.

Uzmanlar, önümüzdeki süreçte enflasyonun seyrinin belirleyici olacağını vurguluyor. 2026 yılı itibarıyla asgari ücretin ne kadar olacağına dair spekülasyonlar artarken, mevcut koşullarda işçi sendikaları ve ekonomistler, yapılacak olan düzenlemelerin acil bir ihtiyaç olduğunu belirtiyorlar. Çalışanların alım gücünü koruyabilmek adına devletin alacağı önlemlerin önemi giderek artıyor.

Ekonomik açıdan kritik bir süreçten geçtiğimiz bu dönemde, asgari ücretin belirlenmesinde enflasyon oranlarının yanı sıra yaşam standartlarının da göz önünde bulundurulması gerektiği ifade ediliyor. Alım gücündeki düşüş, vatandaşların tüketim alışkanlıklarını da etkilemekte. Hükümetin bu noktada ciddi adımlar atması bekleniyor. Aksi takdirde, enflasyon karşısında eriyen asgari ücreti telafi etmek daha da zorlaşacak.

Sonuç olarak, Türkiye'de asgari ücretin enflasyon karşısındaki mücadelesi büyük bir kaygı yaratıyor. Önümüzdeki yıllarda, asgari ücretin geleceği, hem ekonomik dengeler hem de halkın yaşam kalitesi açısından kritik bir öneme sahip olacak. Bu nedenle, asgari ücretin 2026 yılına ilişkin olası rakamları üzerinde geniş bir istişare gerçekleştirilmesi gerektiği düşünülüyor.