Altında Dolar Etkisi: Fiyatlar Geriledi, Fed Umudu Canlı Tutuyor

BIST Haberleri
Doların yükselişiyle ons altın gerilerken, Fed Başkanı Jerome Powell'ın güvercin mesajları faiz indirimi umutlarını artırarak altına destek verdi. Güncel altın fiyatları, teknik analiz seviyeleri ve piyasa analistlerinin görüşleriyle Fed'in olası faiz adımlarının altın üzerindeki etkilerini keşfedin.

Altında Dolar Baskısı: Haftanın İlk Gününde Gerileme

Küresel piyasalarda doların güç kazanması, ons altın fiyatları üzerinde belirgin bir baskı oluşturarak değerli metalin iki haftanın zirvesinden geri çekilmesine neden oldu. Haftanın ilk işlem gününe düşüşle başlayan spot altın, yatırımcıların dikkatini makroekonomik gelişmelere ve özellikle Amerika Birleşik Devletleri Merkez Bankası (Fed) politikalarına çevirdi. Dolar endeksinin (DXY) yükselişi, dolar cinsinden fiyatlanan altın gibi emtiaların diğer para birimlerini kullanan yatırımcılar için daha maliyetli hale gelmesine yol açarak, talep üzerinde olumsuz bir etki yaratmaktadır. Bu durum, özellikle riskten kaçış dönemlerinde veya ABD ekonomisine yönelik olumlu beklentilerin arttığı zamanlarda gözlemlenen klasik bir piyasa dinamiğidir.

Geçtiğimiz hafta içerisinde 3.378,86 dolar ile 11 Ağustos'tan bu yana en yüksek seviyesini test eden ons altın, bu kazanımlarını koruyamayarak geriledi. Haftanın başlangıcında %0,15 oranında bir kayıpla 3.366,81 dolar seviyesinden işlem gören spot altın, doların küresel piyasalarda yeniden ivme kazanmasıyla birlikte bir miktar ivme kaybetmiş olsa da, piyasalar Fed'in olası faiz indirimi adımlarına dair beklentilerini canlı tutmaya devam ediyor. Bu gerileme, kısa vadeli kar realizasyonları ve güçlü doların yarattığı headwinds (olumsuz rüzgarlar) olarak yorumlanmaktadır.

Fed'in Güvercin Tonu ve Faiz İndirimi Beklentileri

Powell'ın Mesajları Altına Nasıl Destek Verdi?

Ons altın üzerindeki baskıya rağmen, ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell'ın son açıklamalarında kullandığı "güvercin" ton, faiz indirimi beklentilerini yeniden canlandırarak değerli metale önemli bir destek sağladı. Finans piyasalarında "güvercin" olarak nitelendirilen bir duruş, genellikle para politikasının gevşetilmesine, yani faiz oranlarının düşürülmesine yönelik bir eğilimi ifade eder. Powell'ın bu yöndeki sinyalleri, faizsiz bir yatırım aracı olan altının fırsat maliyetini düşürmesi açısından kritik öneme sahiptir. Faiz oranları düştüğünde, yatırımcılar tahvil gibi faiz getirisi olan varlıklardan elde edecekleri getirinin azalması nedeniyle altına yönelme eğilimindedirler. Bu durum, altının özellikle enflasyona karşı bir korunma aracı ve ekonomik belirsizlik dönemlerinde güvenli liman varlığı olma özelliğini pekiştirmektedir.

Powell'ın açıklamaları, piyasalarda Fed'in olası bir faiz indirim döngüsüne girme ihtimalini güçlendirdi. Bu beklenti, altının orta ve uzun vadeli görünümü için pozitif bir katalizör görevi görüyor. Düşen faiz oranları, reel getirilerin (enflasyondan arındırılmış faiz oranları) düşmesine yol açar ki bu da altının çekiciliğini artıran temel faktörlerden biridir. Zira yatırımcılar, paranın satın alma gücünü koruma arayışında faizsiz ancak değerini koruyan varlıklara yönelirler. Bu bağlamda, Powell'ın cuma günü verdiği mesajlar, doların anlık yükselişinin yarattığı kısa vadeli baskıyı dengeleyerek altına güçlü bir taban sağlamıştır.

Spot Altın Fiyatlarında Teknik Analiz ve Kritik Seviyeler

Destek ve Direnç Noktaları Neler Söylüyor?

Piyasa analistleri, ons altın için mevcut fiyat hareketliliği içinde kritik teknik seviyeleri yakından takip ediyor. Spot altının yakın vadedeki performansı için belirlenen bu destek ve direnç noktaları, yatırımcılar için potansiyel alım ve satım bölgelerine işaret etmektedir. Analizlere göre, altında kısa vadede 3.355 dolar seviyesine kadar bir düzeltme yaşanma ihtimali bulunuyor. Bu seviye, genellikle piyasada alıcıların tekrar devreye girerek düşüşü durdurmaya çalıştığı bir destek noktası olarak kabul edilir. Eğer fiyatlar bu seviyenin altına inerse, satış baskısının artabileceği ve bir sonraki önemli destek seviyesi olan 3.338 doların gündeme gelebileceği belirtiliyor. 3.338 dolar seviyesi de benzer şekilde, düşüşün derinleşmesi durumunda piyasa tarafından test edilebilecek kritik bir eşik olarak öne çıkmaktadır.

Yukarı yönlü hareketlerde ise, altının karşılaşabileceği direnç bölgeleri de teknik analizin odağında yer almaktadır. Analistler, 3.375-3.388 dolar aralığını önemli bir direnç bölgesi olarak işaret ediyorlar. Bu aralık, satıcıların devreye girmesi ve fiyat yükselişini sınırlaması beklenen bir bölgedir. Daha önce test edilen yüksek seviyeler veya belirli hareketli ortalamaların kesiştiği noktalar, bu tür direnç bölgelerini oluşturabilir. Eğer ons altın, bu direnç bölgesini kararlılıkla aşabilirse, piyasada alım iştahının artabileceği ve bir sonraki hedef olarak 3.408 dolar seviyesinin hedeflenebileceği öngörülmektedir. 3.408 dolar seviyesi, güçlü bir kırılma sonrası oluşabilecek yeni bir yükseliş trendinin potansiyel zirvesi olarak değerlendirilmektedir. Bu teknik seviyeler, yatırımcıların kısa ve orta vadeli stratejilerini belirlemede önemli referans noktaları sunmaktadır.

Piyasa Analistlerinden Detaylı Görüşler

City Index Analisti Matt Simpson'dan Önemli Değerlendirmeler

Piyasa yorumcularından City Index analisti Matt Simpson, ons altının mevcut durumu ve gelecekteki potansiyeline dair değerli bir perspektif sunuyor. Simpson, kısa vadeli teknik analizde 3.350 dolar seviyesinin altı için "güçlü bir destek" teşkil ettiğine dikkat çekiyor. Bu seviyenin sadece sayısal bir değer olmanın ötesinde, psikolojik ve teknik olarak önemli bir taban oluşturduğunu vurguluyor. Analist, Fed Başkanı Powell'ın son açıklamalarıyla birlikte altının geçtiğimiz hafta "dip seviyesini oluşturduğunu" ifade etti. Bu değerlendirme, altının kısa vadede en düşük noktasını görmüş olabileceği ve mevcut fiyatlardan itibaren bir toparlanma potansiyelinin bulunduğuna işaret etmektedir. Genellikle bir dip oluşumu, piyasanın belirli bir seviyeden daha fazla düşüş beklemediği ve kademeli bir yükselişin başlayabileceği algısını yaratır.

Ancak Simpson, altının kalıcı ve sürdürülebilir bir ralliye başlaması için belirli makroekonomik koşulların oluşması gerektiğini de belirtiyor. Bu koşullar arasında "daha düşük PCE enflasyonu" ve "zayıf istihdam verileri" başı çekiyor. PCE (Kişisel Tüketim Harcamaları) endeksi, Fed'in enflasyon hedeflerini belirlemede kullandığı ana göstergedir. PCE enflasyonunun hedeflenen seviyelerin altına inmesi, Fed'e faiz indirimleri için daha geniş bir hareket alanı sağlayacaktır. Aynı şekilde, işgücü piyasasında gözlemlenecek bir zayıflama (örneğin, işsizlik oranlarında artış), Fed'in "tam istihdam" hedefine ulaşmak için para politikasını gevşetme yönünde adımlar atmasına zemin hazırlayacaktır. Bu iki faktörün birleşimi, Fed'in agresif faiz indirimleri yapmasının önünü açarak, faizsiz bir varlık olan altının cazibesini önemli ölçüde artırabilir ve kalıcı bir ralliye zemin hazırlayabilir.

Öte yandan, Simpson yüksek enflasyonun altın kazançlarını sınırlayabileceği uyarısında da bulunuyor. Yüksek enflasyonun devam etmesi durumunda, Fed'in para politikasını sıkılaştırma yönündeki baskısı artabilir veya mevcut yüksek faiz oranlarını daha uzun süre koruması gerekebilir. Bu senaryo, reel getirilerin yüksek kalmasına neden olarak altının fırsat maliyetini artırır ve dolayısıyla yatırımcıların altına olan talebini frenleyebilir. Dolayısıyla, altının gelecekteki performansı, Fed'in enflasyon ve istihdam dengesi üzerinde nasıl bir politika izleyeceğiyle yakından ilişkili olacaktır.

Geleceğe Yönelik Beklentiler: CME FedWatch ve Makroekonomik Veriler

Faiz İndirimi İhtimali ve Piyasaların Fiyatlaması

Fed Başkanı Powell, cuma günü yaptığı kapsamlı konuşmada, işgücü piyasasındaki risklerin son dönemde arttığını ve bu durumun ekonomik görünüm için potansiyel bir endişe kaynağı olduğunu dile getirdi. Aynı zamanda, enflasyonun hala hedeflenen seviyelerin üzerinde seyretmesinin bir tehdit oluşturduğunu ve Fed'in bu iki makroekonomik hedef (tam istihdam ve fiyat istikrarı) arasında hassas bir denge kurmak zorunda olduğunu vurguladı. Powell'ın bu karmaşık mesajları, piyasalar tarafından eylül toplantısında olası bir faiz indirimi sinyali olarak algılandı. Bu, Fed'in önümüzdeki dönemde daha esnek bir para politikası izleyebileceğine dair önemli bir göstergeydi.

Piyasaların Fed'in faiz politikalarına yönelik beklentilerini ölçen ve geniş çapta takip edilen CME FedWatch Tool verileri, bu algıyı somutlaştırıyor. Güncel verilere göre, piyasalar 17 Eylül'deki Fed toplantısında 25 baz puanlık (çeyrek puan) bir faiz indirimi olasılığını oldukça yüksek bir seviye olan %87 oranında fiyatlamaktadır. Bu oran, yatırımcıların ezici çoğunluğunun eylül ayında bir faiz indirimini neredeyse kesin olarak gördüğünü göstermektedir. Ayrıca, yıl sonuna kadar toplamda 48 baz puanlık bir gevşeme olasılığı da fiyatlanıyor. Bu, mevcut faiz oranlarından yaklaşık iki çeyrek puanlık indirime denk gelen bir rahatlama anlamına gelmektedir.

Bu beklentiler, önümüzdeki dönemde açıklanacak makroekonomik verilerin önemini daha da artırmaktadır. Enflasyon rakamları, istihdam raporları ve tüketici harcamaları gibi göstergeler, Fed'in faiz indirimi takvimini ve hızını doğrudan etkileyecektir. Piyasa katılımcıları, bu verileri yakından takip ederek Fed'in güvercin duruşunun kalıcı olup olmayacağını ve altın piyasasının bu politikalardan ne ölçüde fayda sağlayacağını değerlendirecektir. Faiz indirim beklentileri, dolar üzerinde aşağı yönlü bir baskı oluştururken, altının çekiciliğini artırarak değerli metalin gelecekteki seyrinde belirleyici bir rol oynamaya devam edecektir.

⚖️ Yasal Uyarı:Bu içerik yatırım tavsiyesi niteliği taşımaz. Yatırımlarınızla ilgili kararlarınızı kendi araştırmalarınız ve risk profilinize göre almanız önerilir.

altın, ons altın, dolar, Fed, faiz indirimi, Jerome Powell, spot altın, teknik analiz, destek direnç, PCE enflasyon, istihdam verileri, CME FedWatch, piyasa beklentileri, altın fiyatları

İlginizi Çekebilir

Güvenilir Ortaklarımız