Investing.com - ABD’de Temmuz ayına ilişkin Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) verisi, fiyat artışlarında ılımlı bir seyir izlendiğini ortaya koydu. Ancak çekirdek enflasyonda yaşanan yükseliş ve veri toplama yöntemlerine ilişkin kaygılar, ekonomik görünüm üzerindeki belirsizlikleri artırdı.

ABD Çalışma Bakanlığına bağlı İşgücü İstatistikleri Bürosunun (BLS) yayımladığı verilere göre, TÜFE Temmuz ayında aylık bazda %0,2 artış gösterdi. Bu oran, Haziran ayında kaydedilen %0,3 seviyesinin altında gerçekleşirken, yıllık bazda TÜFE %2,7 oranında artışla beklentinin hafif altında kaldı. Piyasa tahminleri, yıllık enflasyonun %2,8’e çıkarak ivme kazanmasını öngörüyordu.

Çekirdek enflasyon Ocak’tan bu yana en yüksek artışta

Gıda ve enerji gibi dalgalanma eğiliminde olan kalemlerin hariç tutulduğu çekirdek TÜFE ise Temmuz’da %0,3 oranında artarak yılın en yüksek aylık artışını kaydetti. Çekirdek enflasyonun yıllık oranı %3,1’e yükselirken, bu durum ithalat fiyatlarının etkisiyle mal kalemlerinde yaşanan maliyet baskılarına işaret etti.

Enflasyonun bu bileşenleri, Fed’in %2’lik hedefi için yakından izlediği göstergeler arasında yer alıyor. Temmuz ayındaki faiz toplantısında Fed, politika faizini %4,25-%4,50 aralığında sabit bırakmış ve böylece Aralık ayından bu yana beşinci kez herhangi bir faiz değişikliğine gitmemişti. Ancak piyasanın beklentisi, zayıf istihdam verileri ve geçmiş verilerde yapılan aşağı yönlü revizyonlar nedeniyle Eylül ve Aralık aylarında faiz indirimlerinin gündeme gelebileceği yönünde.

Veri kalitesi tartışmaları gündemde: TÜFE hesaplamalarında kesinti

BLS verilerinin yayımlandığı dönemde, enflasyon ve istihdam istatistiklerine ilişkin veri kalitesine dair sorular artmaya başladı. Bütçe ve personel kısıtlamaları nedeniyle, TÜFE sepetindeki bazı kalemlere ilişkin veri toplama çalışmaları kısıtlandı. Bu durum, kamuoyunda ve finans çevrelerinde mevcut verilerin doğruluğuna yönelik eleştirileri beraberinde getirdi.

Özellikle Başkan Donald Trump’ın Temmuz ayında zayıf istihdam artışı ve Mayıs-Haziran aylarına ait tarım dışı istihdam verilerindeki sert aşağı revizyonlar sonrasında BLS Başkanı Erika McEntarfer’i görevden alması tartışmaları alevlendirdi. Bu gelişme sonrası veri toplama kapasitesi daha da zayıflarken, BLS bazı bölgelerde veri toplama sürecini tamamen durdurduğunu açıkladı.

Toplama aksamaları fiyat ve kira verilerini etkiliyor

BLS, "anket iş yükünü kaynak seviyeleriyle uyumlu hale getirmek" amacıyla Nebraska, Utah ve New York’taki bir şehirde TÜFE veri toplama faaliyetlerini tamamen durdurdu. Buna ek olarak, ülke genelindeki 72 bölgede örneklem içerisindeki veri toplama oranı ortalama %15 seviyelerine kadar düştü.

Bu durum, hem perakende fiyatlar hem de kiralama piyasasına dair toplanan verilerin eksilmesine neden oldu. Veri eksikliklerini telafi etmek için tahmin modelleri kullanıldığını belirten kurum, ölçüm sonucu elde edilen istatistiklerin doğruluğu konusunda geçici de olsa sapmalar oluşabileceğini ifade etti.

Piyasalarda enflasyon verisi sonrası pozitif seyir

Enflasyon verilerinin ardından ABD piyasalarında olumlu bir hava hâkim oldu. Endeks vadeli işlemleri yukarı yönlü seyrederken, S&P 500 vadeli işlemleri %0,5 oranında artış kaydetti. Nasdaq 100 vadeli işlemleri %0,7, Dow Jones ise %0,5 yükseliş yaşadı. Küçük ölçekli şirketleri içeren Russell 2000 endeksinde artış daha belirgin oldu ve günlük bazda %1,4’lük bir yükseliş görüldü.

ABD kısa vadeli faiz vadelileri, enflasyon verisinin ardından düşüşe geçti. Yatırımcılar, Fed’in önümüzdeki aylarda faiz indirimine gitme ihtimalini fiyatlamaya devam etti. Eylül ve Aralık ayı itibariyle faiz indirimi beklentileri piyasada varlığını korudu.

Dolar ve tahvil piyasasında geri çekilme

Makro verilerin ardından dolar endeksinde de düşüş kaydedildi. Doların değerini takip eden DXY %0,08 azalışla 98,21 seviyesine geriledi. ABD’nin 10 yıllık tahvil getirisi ise enflasyon verisinin ardından %1,5 oranında düşerek %4,258 seviyesini gördü.

Tahvil piyasalarında yaşanan bu hareketlilik, yatırımcıların faiz indirimine duyduğu inancın arttığını ve risk iştahının canlı kaldığını gösterdi. Bu durum, hem riskli varlıklara olan ilgiyi artırdı hem de güvenli liman olarak değerlendirilen emtia fiyatlarını yukarı çekti.

Altın ve kripto para piyasaları enflasyon verisinden destek buldu

Spot altın fiyatı, TÜFE verisinin ardından yatırımcı talebinin artmasıyla %0,5 yükselerek 3.358 dolar seviyesine çıktı. Küresel enflasyon ve faiz beklentilerindeki değişimler, değerli metallere olan talebi desteklemeye devam ediyor.

Kripto para piyasasında da pozitif fiyatlamalar görüldü. Bitcoin %0,65 oranında değer kazanarak 119.365 dolara yükselirken, Ethereum’da artış daha güçlü gerçekleşti. Ethereum fiyatı veri sonrası %3’e yakın değer kazanarak 4.428 dolar seviyesine kadar çıktı. Özellikle Ethereum’daki yükseliş, son dönemde artan ağ etkinliği ve ETF destekli alımların etkisiyle güç kazanmış durumda.

Investing.com Türkiye'de Okumaya Devam Edin